Thursday, May 29, 2008

EURO 2008

GRUP A

PORTEKİZ

RICARDO QUARESMA: Pozisyonu orta saha oyuncusu olan oyuncu 24 yaşında. Sporting Lisbon’da Cristiano Ronaldo’nun takım arkadaşıydı ve Quaresma’nın Ronaldo’dan daha başarılı olacağı düşünülüyordu. Fakat teknik direktörleri Laszlo Boloni onu zapt edilmesi zor olan vahşi bir at olarak görüyordu.
JOSE BOSINGWA: 25 yaşındaki defans oyuncusu, Valencia’da Luis Miguel sakatlıkla dolu bir sezon geçirince avantaj yakaladı.

ÇEK CUMHURİYETİ

TOMAS ROSICKY: Petr Cech, 27 yaşındaki orta saha oyuncusu için “dünyanın en iyi oyuncusu olabilecek yetenekleri var” diyor. 2006 Dünya Kupası’nda büyük başarılara imza attı. Pavel Nedved ve Karel Poborsky’nin futbolu bırakmasıyla yıldızı parladı.
MARTIN FENIN: 21 yaşındaki forvet oyuncusu geçen yaz Kanada’daki U20 Dünya Kupası’nda Çek takımının yıldızı oldu. Juventus da onu transfer etmek istedi, fakat yüzü gülen kulüp £2.6 milyon veren Eintract Frankurt oldu.

İSVİÇRE

JOHAN VONLANTHEN: 22 yaşındaki orta saha oyuncusu Kolombiya’da doğdu ama 12 yaşında İsviçre’ye taşındı. Avrupa Şampiyonası’nın tarihteki en genç golcüsü seçildi. PSV Eindhoven, Brescia, NAC Breda gibi kulüplerde forma giydi. 2006 Dünya Kupası’nda yaşadığı sakatlıktan sonra Avusturya’ya taşınıp Red Bull Salzburg renklerini üzerinde taşımaya başladı.
TRANQUILLO BARNETTA: 1985’te doğan orta saha oyuncusu kariyerine St Gallen’da başladı. 18 yaşında Bayer Leverkusen’le anlaşma imzaladı. 2006 Dünya Kupası’nda en iyi genç oyuncu ödülüne aday oldu ama ödülü Lukas Podolski’ye kaptırdı.

TÜRKİYE

NİHAT KAHVECİ: 28 yaşındaki forvet oyuncusu 6 yıldır La Liga’da top koşturuyor. İlk olarak La Liga’da Real Sociedad için forma giyen Nihat şu an Villarreal’in renklerini taşıyor. Akıcı ve kurnaz futboluyla Türkiye’nin hücumunda büyük bir rol üstleniyor. Middlesbrough’dan Tuncay Şanlı gibi Türkiye’nin umudu konumunda. Hakan Şükür’ün uğurundan güç alıyorlar. Şükür vatandaşıyla ilgili “Çok yakında Owen, Raul ve Vieri’den daha iyi olacak” demişti 5 yıl evvel… Sakatlanmaları nedeniyle o konuma gelemedi ama Şükür’ün umutlarını da boşa çıkarmadı.
GÖKDENİZ KARADENİZ: 28 yaşındaki orta saha oyuncusu bir zamanlar West Ham’ın hedefiydi ama Rus ekibi Rubin Kazan’a £6.6 milyon karşılığında transfer oldu. 2005 yılında bahis skandalına adı karışmıştı ve 6 ay futboldan men edilmişti.

GRUP B

AVUSTURYA

ANDREAS IVANSCHITZ: Orta saha oyuncusu, çok büyük yeteneklerin olmadığı bir ülkede yıldız konumunda ve FIFA 2008 bilgisayar oyununun kutusunda resmi kullanıldı. Avusturyalı Beckham olarak tanınan oyuncu sadece 24 yaşında olmasına rağmen Avusturya’nın takım kaptanı ve önümüzdeki 10 yılda büyük başarılara imza atacağı umuluyor. Rapid Vienna’da kariyerine başlayan futbolcu Red Bull Salzburg, Panathinaikos gibi takımların renklerini taşıdı. Futbola odaklanmadan evvel davul, piyano ve obua çalıyordu.

MARTIN HARNIK: 20 yaşındaki forvet oyuncusu Avusturya futbolunun parlayan genç yıldızlarından birisi… Babası Alman, annesi Avusturyalı olan oyuncu Hamburg’da doğdu ama hiç ülkesinde yaşamadı. İlk uluslar arası çıkışını geçen sene Ağustos’ta yaptı.

HIRVATİSTAN

DARIJO SRNA: 26 yaşındaki orta saha oyuncusu son Dünya Kupası’nda kendisini yeniden keşfetti. Kranjcar onunla ilgili “Onun harika bir yeteneği ve harika hareketleri var. Fakat fark edilmiyor, bu yüzden ligde oynamıyor. Ama milli takımda yeteneğine şahit olabilirsiniz” diyor.
IVAN RAKITIC: 20 yaşındaki orta saha oyuncusu daha önce de İsveç’i temsil etmişti ama bu sefer doğduğu yer olan Hırvatistan’da karar kıldı. Bundesliga’da Schalke takımının renklerini taşıyor.

ALMANYA

PER MERTESACKER: 23 yaşındaki defans oyuncusu Bob Marley hayranı ve ihtiyaç sahiplerine yardım için sivil örgütlerinde gönüllü olarak çalışıyor. Futbol oynarken kaslarını değil, beynini kullanıyor.
MARIO GOMEZ: 22 yaşındaki forvet oyuncusunun babası İspanyol, annesi ise Suabiyalı. Bu sezon sakatlıkları nedeniyle Lukas Podolski gibi az oynadı.

POLONYA

EUZEBIUSZ SMOLAREK: 27 yaşındaki forvet oyuncusu belki de dünya standartlarında bir siyah panter değil ama usta bir oyuncu olduğu su götürmez bir gerçek… Bu sezon dokuz golle Polonya’nın en golcü ismi oldu.
JAKUB BLASZCZYKOWSKI: 22 yaşındaki orta saha oyuncusu eski Polonya kaptanı Jerzy Brzeczek’in yeğeni… Geçen sene Borussia Dortmund’a transfer oldu.

GRUP C

FRANSA

KARIM BENZEMA: 20 yaşındaki forvet oyuncusu Lyon için attığı goller nedeniyle yılın Fransız oyuncusu ödülünü aldı. İlk uluslar arası çıkışını Avusturya’ya karşı attığı goller nedeniyle yaptı. Oyuncu Fransa takımında oynamanın Lyon’da oynamaktan daha farklı olduğunu düşünüyor.

MATHIEU VALBUENA: 23 yaşındaki forvet oyuncusu Marsilya’da orta saha oyuncusu konumunda ve Bordeaux tarafından çok ufak olması nedeniyle reddedilmişti ama yanıldıklarını başarılı bir sezon geçirerek kanıtladı.

HOLLANDA

ROBIN VAN PERSIE: 24 yaşındaki forvet oyuncusu normalde uluslar arası kariyerinde kanat oyuncusu oluyordu. Slovenya karşısında oynarken dizini sakatladığı için bu sezonunu daha çok yan çizgide geçirdi. Sakatlığı nedeniyle birçok maç kaçırmasına rağmen hala Hollanda’nın en golcü isimlerinden birisi…
JOHNNY HEITINGA: 24 yaşındaki defans oyuncusu uzun süren bir aradan sonra bu yaz Ajax’tan ayrılıp £5 milyonla Atletico Madrid’e transfer oldu. Hollanda’nın kilit adamlarından biri…

GRUP C

İTALYA

DANIELE DE ROSSI: 24 yaşındaki orta saha oyuncusu 2006 Dünya Kupası finalinden sonra hem Roma takımında, hem de uluslar arası arenada yükseldi. Takım arkadaşları Andrea Pirlo ve Gennaro Gattuso’yla beraber güçlü, atletik yapısı, mükemmel pas yeteneğiyle gol atma becerisine sahip…
LUCA TONI: 30 yaşındaki forvet oyuncusu kendinden emin tarzı, hızlı hareketleri, harika vuruculuğu, üstün yeteneği, cesaretiyle takımın tüm eksikliğini kapatıyor. Dünya Kupası çeyrek finalinde Ukrayna’ya karşı iki kez gol atmıştı.

ROMANYA

BANEL NICOLITA: 23 yaşındaki orta saha oyuncusu Romanya’nın en büyük tehdidi… Yedi kardeşten biri olarak dünyaya gelen Banel fakir bir yaşam sürmüş çocukluğunda ve 16 yaşında keşfedilene kadar çelimsiz vücuduyla ayakkabısız futbol oynamaya başlamış. Steaua kaptanı Mirel Radoi “Çok iyi karakteri olan harika bir oyuncu” diyor onunla ilgili… Sırasıyla Dacia Unirea Braila, Politehnica Timisoara, Steaua kulüplerinde oynadı.
DORIN GOIAN: 27 yaşındaki defans oyuncusu da tıpkı Nicolita gibi yedi çocuklu fakir bir ailede büyüdü. Başarılı gollere imza atarak kendisini kanıtladı. Kardeşlerinden birisi Steaua’nın azılı rakiplerinden Dinamo’da oynuyor.

GRUP D

YUNANİSTAN

FANIS GEKAS: 27 yaşındaki geçen sezon 20 gole imza attığı için hala Bochum’un kahramanı konumunda… Gekas konuyla ilgili “Üstesinden gelmem gereken krizler vardı ama insanlar hala gol atabildiğimi gördüler” diyor. Takımda Angelos Charistaes’in yerine kondu.
VASSILIS TOROSIDIS: 22 yaşındaki defans oyuncusu Olympiacos’da sağ tarafta oynuyor. Fakat Rehhagel onu solda oynatıyor çünkü Panathinaikos oyuncusu Nikos Spiropoulos’un onun kadar deneyimli olmadığı görüşünde…

RUSYA

ROMAN PAVLUCHENKO: 26 yaşındaki forvet oyuncusu Spartak Moscow’da oynuyor. 2003’ten beri uluslar arası arenada kendisini gösteriyor. Guus Hiddink sayesinde son iyi yıldır yıldızı parlıyor. Hemen hemen her maçta gol atmasıyla ünlü…
VLADIMIR BYSTROV: Rusça olan soyadı “hızlı” anlamına gelen 24 yaşındaki orta saha oyuncusu Avusturya ve İsveç’teki en hızlı oyuncu konumunda… Onu yakalayabilirseniz yakalayın.

İSPANYA

CESC FABREGAS: 21 yaşındaki orta saha oyuncusu 2003 yılına kadar FC Barcelona'nın alt yapısında olan Fabregas FC Barcelona'nın A takımına geçmeden Arsenal'e transfer oldu. Arsenal'de zamanla şans bulmaya başlayan Fabregas 3 senede 68 maça çıktı. Başarılı performansıyla İspanya Milli Futbol Takımı 2006 FIFA Dünya Kupası kadrosunda da yer aldı. Milli takımıyla bugüne kadar 6 maça çıktı. Real Madrid'in transfer listesine girdi. Çok koşması,mücadeleyi bırakmaması ve top neredeyse Fabregas'ın da orada olmasıyla bilinir.Arsenal'ın belki de gelmiş geçmiş en iyi pasörüdür.
IKER CASILLAS: 27 yaşındaki kaleci futbola Real Madrid'in altyapısında başladı. Casillas henüz 18 yaşındayken A takımda forma şansı bulmaya başladı. Gösterdiği performansla yerini sağlamlaştıran Casillas, İspanya Milli Futbol Takımı'nın da kalesini korumaya başladı. Real Madrid'de 302 İspanya Milli Futbol Takımı'nda 75 maça çıkan Casillas 2 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu, 1 La Liga Şampiyonluğu ve Dünya Gençler Şampiyonluğu yaşadı. Fifa tarafından 2007 yılının en iyi kalecisi seçildi.

İSVEÇ

KIM KALLSTROM: 25 yaşındaki oyuncu, orta saha'nın solu ya da ortasında oynar. İsveç Milli Futbol Takımı'nda 43 maça çıkmıştır ve 7 gol atmıştır. Şu anda Olympique Lyonnais'da oynamaktadır. 16 yaşından beri İsveç futbolunun umutlarından biridir. Doğası gereği iyi hücum eder ve dinamizmine olgunluk katmıştır.
ZLATAN IBRAHIMOVIC: 26 yaşındaki forvet oyuncunun babası Bosna-Hersekli, annesi Hırvattır. İtalya'nın Inter takımında forma giymektedir. Ajax'ta oynadığı başarılı futbolla Juventus'un dikkatini çekip buraya transfer olmuştur. İsveç Milli Futbol Takımı'nda çok iyi maçlar çıkartmıştır. O gerçekten rakipsiz bir tekniğe sahiptir ve maçlarda yaptığı klas hareketler, şık paslar, süper şutlar ve çalımlar bunun göstergesidir.

HAKEMLER

KONRAD PLAUTZ: Yerel bir tiyatroda yönetmen ve oyuncudur. Gençlik yıllarında hakemliğe başlamıştır. Performansıyla bu sezonun en büyük hakemi olacak gibi görünüyor.
FRANK DE BLEECKERE: Liverpool’un Inter’e karşı oynadığı Şampiyonlar Ligi maçında Marco Materazzi’ye iki sarı kart gösterip onu gönderen hakemdir. Türkiye ve İsviçre maçındaki olaylarda etkin rol oynamıştır. Bu sefer aynı kargaşaya izin vermeyecek gibi görünüyor.
HERBERT FANDEL: Aynı zamanda piyanistlik ve bir müzik okulunda direktörlük yapan hakem Euro 2008’de Danimarka – İsveç maçında Danimarkalı bir taraftar tarafından saldırıya uğramasıyla tanınıyor. 2007 Şampiyonlar Ligi’nde Milan – Liverpool arasında oynanan finalde hakemlik yaptı.
KYROS VASSARAS: Hakemlik yaptığı ilk uluslar arası maç 1999 yılında Avusturya – San Marino maçı oldu. 9 kişi oynayan Inter’in PSV’yi 2-0 yendiği Şampiyonlar Ligi maçında çok zorluk çıkardı.
ROBERTO ROSETTI: Bir hastanede çalışan hakem 2006 yılında bir skandala adı karışan Massimo De Santis’in İtalyan Futbol Federasyonu tarafından men edilmesini sağlamıştı.
PIETER VINK: Eski bir polis olan hakem yeni Wembley Stadyum’unda oynanan ilk maçı yöneten hakem oldu. Onu Arsenal – Liverpool arasında oynanan Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinden tanıyoruz.
TOM HENNING OVREBO: 2001-2006 yılları arasında beş kez yılın Norveçli hakemi seçildi. Kolo Toure’nin korkulu rüyası olan hakem bu sezon Liverpool ve Inter arasında oynanan Avrupa maçında dokuz kart gösterdi.
LUBOS MICHEL: 2003 UEFA Kupası finalinde Martin O’Neill’ın öfkesine maruz kaldı. Aynı maçta Bobo Balde’yi gönderirken Liverpool’un Chelsea’ye yenildiği 2005 Şampiyonlar Ligi maçında Luis Garcia’nın vuruşunun çizgiyi geçtiğini söyleyerek Jose Mourinho’yu çileden çıkardı. Eski bir öğretmen olan hakem beş dil biliyor.
MANUEL MEJUTO GONZALEZ: Bir sivil memur olan hakem, Alex McLeish’e göre İtalyanların bol gol attığı İskoçya-İtalya maçında sonucu değiştirdi. İstanbul’da, Liverpool – AC Milan arasında oynanan Şampiyonlar Ligi finalinin de hakemiydi.
PETER FROJDFELDT: İtalya’nın umudu olan hakem 2006 yılında Highbury’de gerçekleşen ve Juventus – Arsenal arasında oynanan Şampiyonlar Ligi çeyrek final maçında iki kırmızı kart göstermesiyle tanınıyor.
MASSIMO BUSACCA: 2006 yılında 2-2 berabere biten İngiltere-İsveç maçında hakemlik yapan yönetim müdürü İtalyanca, İngilizce, Fransızca, Almanca ve İspanyolca biliyor. Geçen seneki UEFA Kupası finalinde Espanyol oyuncusu Moises Hurtado’yu oyun dışı bırakmasıyla tanınıyor.
EURO 2008’İ KİM KAZANACAK?
Germany: 9/2
İspanya: 6/1
İtalya: 13/2
Portekiz: 8/1
Fransa: 9/1
Çek Cumhuriyeti: 12/1
Hırvatistan: 12/1
Hollanda: 12/1
İsviçre: 20/1
Yunanistan: 25/1
İsveç: 28/1
Rusya: 28/1
Romanya: 33/1
Polonya: 40/1
Türkiye: 40/1
Avusturya: 80/1

HANGİ TAKIMLAR GRUBUNU KAZANIR?
GRUP A KAZANANI
Portekiz: 27/20
Çek Cumhuriyeti: 37/20
İsviçre: 7/2
Türkiye: 13/2
GRUP B KAZANANI
Almanya: 3/5
Hırvatistan: 5/2
Polonya: 6/1
Avusturya: 12/1
GRUP C KAZANANI
İtalya: 6/4
Fransa: 7/4
Hollanda: 11/4
Romanya: 10/1
GRUP D KAZANANI
İspanya: ¾
Yunanistan: 4/1
İsveç: 9/2
Rusya: 5/1

KİM EN ÇOK GOL ATAN OYUNCU OLUR?
Klose: 8/1
Podolski: 8/1
Ronaldo: 9/1
Henry: 10/1
Toni: 11/1
J.Koller: 12/1
Torres: 10/1
V.Nistelrooy: 14/1
V.Persie: 14/1
Villa: 16/1
Almedia: 16/1
Trezeguet: 16/1
Anelka: 16/1
Ballack: 20/1
Baros: 20/1
Laquinta: 20/1
Mutu: 22/1
Benzema: 25/1
Charisteas: 28/1
Di Natale: 28/1
Dica: 33/1
Gekas: 33/1
F.Inzaghi: 28/1
Kuyt: 33/1
Nuno Gomes: 40/1
Kuranyi: 33/1
Mladen Petric: 40/1
Elmander: 40/1
Gomez: 18/1
Nihat: 40/1
Rosenberg: 40/1
Ryan Babel: 40/1
Ben Arfa: 50/1
Allback: 40/1
Gilardino: 40/1
Govou: 50/1
Iniesta: 66/1
Kerzhakov: 66/1

SAYILARLA TARİHÇE

AVRUPA ŞAMPİYONASINDA EN ÇOK GOL ATAN FUTBOLCU: 9 golle Michel Platini (Fransa). Onu 7 golle Alan Shearer (İngiltere), 6 golle Patrick Kluivert (Hollanda), 5 golle Thierry Henry (Fransa), 5 golle Nuno Gomes (Portekiz) ve yine 5 golle Milan Baros (Çek Cumhuriyeti) takip ediyor.
EN BAŞARILI MENAJER: Berti Vogts (Almanya)… 11 maçta görev aldı, 1996’da şampiyon oldu, 1992’de şampiyon oldu.
TURNUVANIN EN İYİ OYUNCUSU: İtalyan Paulo Maldini (1988, 1996, 2000) ve Fransız Laurent Blanc (1992, 1996, 2000) turnuvada üç kez adlarından söz ettirdiler.
ÜÇ KEZ GOL ATAN OYUNCULAR: Sadece Jurgen Klinsmann (1988, 1992, 1996) ve Vladimir Smicer (1996, 2000, 2004)
PENALTI ÇATIŞMALARI: Toplamda 98 penaltı gerçekleşti ve 19 tanesi kaçırıldı. Yani bu durumda şutların %22.23’ü kaçırılmış durumda…

KAZANILAN KAÇIRILAN
ÇEK C. 3 0
PORTEKİZ 1 0
ALMANYA 1 1
İTALYA 1 1
İSPANYA 1 1
DANİMARKA 1 1
FRANSA 1 1
İSVEÇ 0 1
İNGİLTERE 1 2
HOLLANDA 1 3


€23 MİLYON: Euro 2008’in şampiyonlarının yanında götüreceği toplam para.
68 SANİYE: Final tarihinde atılan en hızlı gol… 2004 yılında bu golü atan kişi Rus oyuncu Dmitri Kirichenko… Bu maçta Yunanistan’ı 2-1 yenmişlerdi.
EN KALABALIK SEYİRCİ: 130,711’le 1968 yılında Glasgow’un Hampden Park’ında gerçekleşen İngiltere-İskoçya maçı…

TAKIMLAR

GRUP A

ÇEK CUMHURİYETİ: Mart 2007’de kendi evlerinde Almanya’ya 2-1 yenildikten sonra Prague’deki hotelde takımın gece geç saatlere kadar içtikleri söyleniyor. Fakat 6 ay sonra Çekler, Münih’te Almanya’yı 3-0 yenerek intikamlarını aldılar. Euro 2004’ün en iyi takımı olmalarına rağmen şanssızlık yaşayarak yarı finalde Yunanistan’a yenildiler. Kilit adamları 2006 Dünya Kupası’ndaki golüyle adından söz ettiren Jan Koller…
PORTEKİZ: Portekizlilerin teknik direktörü Luiz Felipe Scolari, hem Dünya Kupası’nı, hem de Avrupa Şampiyonası’nı kazanan ilk teknik direktör olarak biliniyor. Bunun yanında Avrupa’nın en iyi oyuncusuna da onlar sahipler… Fakat yine de Euro 2008’in favorileri arasında değiller, çünkü Euro 2004 finalinde Yunanistan’a yenilmişlerdi ve Scolari’nin çözmesi gereken bazı sorunları var. Futbolcular futboldan çok gece yaşamı ve moda şovlarıyla ilgileniyor. Yine de grubu onların kazanacağı düşünülüyor. Tıpkı Chelsea’deki gibi kilit adam rolünü Ricardo Carvalho üstleniyor.
İSVİÇRE: Futbol İsviçre’de başlı başına bir tutku diyebiliriz. 1954’te Dünya Kupası’na ev sahipliği yaptıklarında yaşananlar bu tezimize kanıt niteliğinde… O zamandan beri çok fazla şey değişmedi, teknik direktör Kobi Kuhn ülkelerinin tenis ve yelkencilik yurdu haline geldiğini kabul etmesine rağmen hala futbol en önemli etkinlik onlar için… 2006 Dünya Kupası’ndan tek bir gol bile atamadan elendiler. Kilit adam henüz 20’sinde ilk uluslar arası çıkışını yapan Philippe Senderos…
TÜRKİYE: 2002 Dünya Kupası’nda üçüncü sırayı almaları onlar için yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Teknik direktörleri Fatih Terim’in gurur veren disiplinli bir tablosu var. Terim, 28 Mayıs’ta kadrosunu kesinleştirmeden önce “Eğer oyuncular tatmin edici performanslar vermezse radikal değişikliklere gidebiliriz. Herkes takımda olmak için mücadele ediyor. Kimse yerinin garantide olduğunu ya da şanslarını kaybettiğini düşünmesin” demişti. Fenerbahçe’li Mehmet Aurelio takımın en yüksek performanslı oyuncularından biriyken Bayern Munich’li Hamit Altıntop Mart ayındaki sakatlığıyla herkesi korkuttu. Gökdeniz Karadeniz ve Arda Turan takımın parlayan yıldızlarından sadece ikisi… Kilit adam ise Middlesbrough’un golcü oyuncusu Tuncay Şanlı…

GRUP B

AVUSTURYA: Takım çok iyi bir performans eğilimi gösteriyor, çünkü kendilerini utandırmak istemiyorlar. Avusturya futbolunun efsanevi ismi ve eski teknik direktör Hans Krankl “Gerçekçi olmamız lazım. Eğer gruptan çıkarsak çok büyük bir başarı olacak bu” diyor. Şu anki teknik direktörleri Josef Hickersberg 1978 Dünya Kupası’nda oynamıştı. 10 yıl evvel Avusturya takımı dünya sıralamasında 22. sıradaydı ve bu 8 milyon nüfusu olan bir ülke için saygıya değer bir başarı… Stuttgart’da isim yapan, 2006 yılında ise Spartak Moscow’a geçen Martin Stranzl kilit adam rolünde…
HIRVATİSTAN: Son Dünya Kupası’nda çok kötü performans gösterdiler. Geleneklerini yüz üstü bıraksalar da hala Balkanlarda saygın bir konumdalar. Teknik direktör Slaven Bilic, Zlatko Kranjcar’ın yerini değiştirdiğinde büyük tartışmalara yol açtı. Takım 1998 yılındaki güçlü günlerini aratıyor. Yine de kimseden korkmadıklarını dile getiriyorlar. Kilit oyuncuları henüz 22 yaşında olmasına rağmen Avrupa’nın en ümit vaat eden yeteneklerinden biri olan Luka Modric…
ALMANYA: Almanya takımı Euro 2008’e moralli katılıyorlar, çünkü favori takımlardan biri Almanya… Bunun iki sebebi var. Birincisi futbolları. 2006 Dünya Kupası’ndan beri çok az istisnayı saymazsak çok iyiler. İkinci nedeni ise Almanların futboldaki herkesçe bilinen şansları… İtalya, Fransa ve Hollanda’dan çekinmiyorlar. Teknik direktörleri Joachim Low, Klinsmann gibi karizmatik olmasa da oyuncular, taraftarlar ve hatta medya tarafından seviliyor. Bu takımda kilit oyuncu rolünü “Capitano” lakaplı Michael Ballack üstleniyor.
POLONYA: Teknik direktör Leo Beenhakker son Dünya Kupası finallerinde küçük mucizelere imza attı. 2006’da korkunç tehditlerle yüz yüze geldi. Takımın üç tane sorunu var: alt yapı eksikliği, genç oyuncuların idman programı sorunları ve koçların sistem eksikliği… Mart ayında ABD’ye kendi evlerinde 3-0 yenilmeleri son 4 yılın en ağır hayal kırıklığı oldu. Takımın kilit adamı ise Real Madrid’li Jerzy Dudek, Manchester United’lı Tomas Kuszcak ve Arsenal’li Lukasz Fabianski’nin rakibi olan kaleci Artur Boruc…

EN İYİ 10 EURO GOL

1- Marco van Basten (Hollanda – Sovyetler Birliği, 1988)
2- Paul Gascoigne (İngiltere – İskoçya, 1996)
3- Karel Poborsky (Çek Cumhuriyeti – Portekiz, 1996)
4- Davor Suker (Hırvatistan – Danimarka, 1996)
5- Tomas Brolin (İsveç – İngiltere, 1992)
6- Ronnie Whelan (İrlanda – Sovyetler Birliği, 1988)
7- Antonin Panenka (Çekoslovakya – Batı Almanya, 1976)
8- John Jensen (Danimarka – Almanya, 1992)
9- Zlatan Ibrahimovic (İsveç – İtalya, 2004)
10- Maniche (Portekiz – Hollanda, 2004)


GRUP C

FRANSA: Bayern Munich’te hayatının sezonunu yaşayan Franck Ribery’nin kilit adam olduğu Fransa takımının teknik direktörü yaklaşık dört yıldan beri Raymond Domenech… Fakat teknik direktörlük yaptığı 19 yıldan beri bir kez olsun kupa yüzü göremedi. Bu sene Thierry Henry, Florent Malouda, Franck Ribery ve Nicolas Anelka’yla takım pırlanta değerinde… Dünya kupası finalinden beri İtalya takımıyla gergin ilişkiler yaşıyorlar.
İTALYA: 2000 yılında Avrupa Şampiyonası’nda Fransa’ya elenen takımda kilit adam rolünü dünyanın en iyi kalecisi olarak kabul edilen 30 yaşındaki Juventus’lu Gianluigi Buffon üstleniyor. İtalya takımının başarıları İtalyan Futbol Federasyonu’nun teknik direktörlüğe Dünya kupası şampiyonu Marcello Lippi yerine Roberto Donadoni’yi getirmekle yanılmadığını gösteriyor. İtalya, Avrupa Şampiyonası’nı en son 40 yıl evvel kazanmıştı.
HOLLANDA: Takımın kaybettiği son grup maçı 2-1 yenildikleri Belarus karşılaşması oldu. Fakat takımın şu an en çok odaklandığı nokta turnuvadan sonra teknik direktör Marco van Basten’ın yerine şu an Feyenoord için çalışan Bart van Marwijk’in getirilecek olması… Takımın kilit adamı konumunda Euro 2004’te sıradan bir oyuncuyken büyük aşama kaydeden Hamburg’lu Rafael van der Vaart bulunuyor.
ROMANYA: Play-off’larda arka arkaya gelen üç başarısızlıktan sonra Romanya ilk kez büyük bir turnuvaya geri dönmenin heyecanı içinde… Teknik direktörlüğe tekrar getirilen Victir Piturca belki de son kez bu takıma liderlik edecek. 2002 Dünya Kupası’nda Slovenya’ya yenilen Romanya takımı bu kupayı kıl payı kaçırmıştı. Euro 2004’te Danimarka’ya elenen takım son Dünya Kupası’nda Ermenistan’ın yerlerini almasıyla büyük şok yaşamışlardı. Takım iyi bir psikoloji ve fiziksel güçle kendilerine güvenirlerse rakiplerine kendilerini kanıtlayacaklarını ve gruptan çıkacaklarına inanıyorlar. Bu takımın kilit adamı ise ilk büyük turnuvasına çıkacak olan iki çocuk babası Adrian Mutu…

KİM KAZANACAK?

İŞTE FUTBOL DÜNYASININ ÖNDE GELEN İSİMLERİNİN TAHMİNLERİ…

GEORGE BURLEY (İSKOÇ MENAJERİ): Ben Hollanda’nın kazanacağını düşünüyorum. Hırvatistan’daki 3-0’lık zaferleri ve Avusturya’ya karşı oynadıkları 4-3’lük zaferle biten maç da tezimi destekliyor.
ANDREW JONHSON (İNGİLTERE VE EVERTON FORVET OYUNCUSU): Fernando Torres’in bu sezonki performansı nedeniyle İspanya’nın kazanacağını düşünüyorum. Çünkü büyük maçların üstesinden gelme yeteneği var.
SAMUEL ETO’O (BARCELONA VE KAMERUN): İspanya’nın kazanmasını istiyorum ve sanıyorum ki öyle olacak. Çok iyi oynuyorlar, teknikleri her zaman çok güzeldi. Son turnuvalardaki yaşadıkları zorluklar şanssızlık yarattı ama…
ALAN HANSEN (MotD UZMANI VE LIVERPOOL EFSANESİ): 2006 Dünya Kupası’ndan beri çok fazla bir şey değiştiğini sanmıyorum. Herkes İspanya’nın kazanacağını düşünüyor ama bence İtalya ya da Fransa kazanacaktır.
ZLATAN IBRAHIMOVIC (INTER MILAN VE İSVEÇ): Birçok iyi takım var ama tabii ki İtalya kazanır, çünkü çok güçlü bir takım. İspanya, Fransa, Hollanda ve Almanya da favoriler arasında… Aslında İsveç de kazanabilir.
GARY LINEKER (MotD YÖNETİCİSİ VE İNGİLTERE): İtalya ve Almanya’yı geçmek zor olacaktır ama bir seçim yapmam gerekirse Fransa’yı seçerim. Thierry Henry ve Franck Ribery çok büyük tehdit. Nicolas Anelka ve Karim Benzema gibi harika oyuncuları var.
PAUL PARKER (ESKİ MANCHESTER UNITED’LI VE İNGİLTERE): Cristiano Ronaldo çok iyi oynadığı için Portekiz’i seçiyorum. 4 yıl evvel finale kalmışlardı zaten. Fransa da çok güçlü ama bence çok abartılıyorlar.
MATTHIAS SAMMER (ESKİ ALMANYA KAPTANI): Bir tahmin mi yoksa bir dilek mi bilemiyorum ama Almanya kazanacak niteliklere sahip bir takım… Bence turnuvada önemli bir rol üstleniyorlar.
ALAN SMITH (ESKİ ARSENAL’Lİ VE İNGİLTERE): Almanları tercih ediyorum çünkü deneyimleri var ve turnuvalarda çok iyi iş çıkartıyorlar. Oyuncuları çok iyi, harika bir teknik direktörleri var, zaman onların zamanı… Portekiz, İtalya ve Fransa’nın da şansları var ama bence Almanların şansı daha yüksek…
TERRY VENABLES (EURO 96’DAKİ İNGİLTERE TEKNİK DİREKTÖRÜ): Bence son 18 aydır İngiltere’ye karşı oynayan en iyi takım Almanya’ydı. Lukas Podolski çok iyi bir genç forvet… Kevin Kuranyi’yi de çok seviyorum. Büyük bir turnuvada sakatlıklarla ilgili şansınız olmalı fakat Almanya bu konuda gerçekten şanslı…
ANDONI ZUBIZARRETA (ESKİ BARCELONA VE İSPANYA KALECİSİ): Benim görüşüme göre Almanya ve İtalya’yı geçmek zordur. Belki İspanya, Portekiz, Hollanda, hatta İsveç’in bile onları geçme şansları az da olsa var ama bana soracak olursanız bu bahsettiğim iki takımı geçemezsiniz. Eğer ikisinden birini seçmek gerekirse Almanya’yı seçerim.
(Bu anketi sıralayacak olursak Almanya’nın şansı daha fazla gözüküyor. İtalya, İspanya, Fransa, Hollanda ve Portekiz onu takip ediyor.)

GRUP D

YUNANİSTAN: 4 yıldır Avrupa’yı Fransa, Çek Cumhuriyeti, Portekiz gibi takımları yenmesiyle şaşırtıyor. Kilit adamları George Clooney’e benzetilen, David Beckham’a bile meydan okuyan kaleci Antonis Nikopolidis olan takım o zamandan beri fazla değişmedi. Teknik direktörleri hala Otto Rehhagel mesela ama takım ruhları ve iş etikleri güçlendi. Artık onlardan çok şey bekleniyor, bu yüzden Euro 2008’de başarılı olmak için üzerlerinde baskı hissediyorlar.
RUSYA: Rusya nihayet şöhretini cilaladı. Tabii ki bunda teknik direktör Guus Hiddink’in katkısı büyük. Takımını gençleştirme çalışmasına girdi. Buna rağmen kilit adamları takımın en yaşlı oyuncusu olmasına rağmen 2007 yılının en iyi Rus futbolcusu seçilen Konstantin Zyryanov…
İSPANYA: Sonunda İspanya Euro 2008 için rahatlamış görünüyor. Daha şimdiden Avusturya, İsviçre, İsveç ve Kuzey İrlanda’da büyük başarılara imza attılar. İspanya’nın son maçları kimsede endişe bırakmadı. Çok az ülke İspanya’ya kafa tutabilir. Çünkü eğer potansiyellerini kullanarak oynarlarsa durdurulamazlar. Fakat taraftarlar ve medya bunlardan çok Raul’un yokluğuyla ilgileniyorlar. Teknik direktör Luis Aragones’in kararlı bir sistemle çalıştırdığı takımda kilit adam rolünü son Dünya Kupası’nda inanılmaz bir performans gösteren güçlü oyuncu Fernando Torres üstleniyor.
İSVEÇ: İsveçli taraftarlar 1994 yazının tekrarlanmasını umuyorlar. O yıl takım Dünya Kupası’nda üçüncü olmuştu. Eğer teknik direktör Lars Lagerback’in izlediği başarılı beş kamp yaşamı meyvelerini verirse takım finallere girmeyi garantileyecek. Bu takımın kilit oyuncusu ise orta saha anchorman’i Tobias Linderoth…

STATLAR

WALZ SIEZENHEIM STADYUM: 30,000 kapasiteli stat Red Bull Salzburg’a ait… Aslında yapay olan stat Euro 2008 için gerçek yeşil çimle değiştirildi.
ERNST HAPPEL STADYUM: 53,008 kapasiteli ulusal stadyumun ismi 1992 yılında değiştirildi. Avrupa Kupası finalinde de kullanılan stadyum daha çok Ajax’ın AC Milan’ı 1-0 mağlup ettiği maçla tanınıyor.
TIVOLI NEU STADYUM: 30,000 kapasiteli stadyum FC Wacker Tirol’e ait… 2000 yılında açıldı. En son burada Avusturya, Ivory Coast’ı 3-2 mağlup etti.
WANKDORF STADYUM: BSC Young Boys’a ait olan stadın kapasitesi 32,000 kişi… Burası inşa edilirken ilk olarak tek bir tane kırmızı sandalye konuldu. Her maçta bu sandalyeye önemli bir şahsiyet oturuyor.
STADE DE GENEVE: 30,084 kişilik bu stat Servette FC’ye ait… İlk olarak çalışmalara 1984 yılında başlandı. Fakat bir takım aksaklıklar yüzünden stat 19 yıl sonra, yani 2003’te açılabildi.
PRO LETZIGRUND: FC Zurich’e ait olan bu stada en fazla 31,000 kişi girebiliyor. Her yıl IAAF Zurich Golden League Atletizm organizasyonuna ev sahipliği yapıyor. En önemlisi de Tina Turner 2000 yılında çıktığı Twenty Four Seven Tour turnesinde bu statta iki tane konser verdi ve biletler yok sattı.
ST JAKOB-PARK: 42,500 kapasiteli stat FC Basle’ya ait… İsveç tarihinin en utanç verici holiganizm olaylarından birisi 2006 yılında FC Basel – FC Zurich maçında bu statta gerçekleşti.
WORTHERSEE STADYUM: 32,000 kapasiteli stat SK Austria Karnten’e ait… “Yeşil Top” ödülünü aldı.

Wednesday, May 28, 2008

BOCA - FLUMINESE YARI FINAL ÖNCESI

Çarşamba günü Fluminense karşısında oynanacak Libertadores kupası yarı finalinin ilk ayağı için Brezilya’ya giden Boca Juniors son altı maçın başarısını tekrarlamak istiyor.
Boca Juniors, 2000 yılından beri Brezilyalı takımlarla oynadığı sekiz maçta hiç kaybetmedi. En son Brezilyalı kurbanı 3-0 yendiği Cruzeiro oldu.
Libertadores kupasında altı gol atarak Amerikalı Salvador Cabanso ve Cruzeiro’lu Marcelo Martins Moreno’dan sonra en golcü isim olan Palermo “Orada elimizden gelen her şeyi yapacağız. Yarım yamalak iş yapmak istemiyoruz. Kimse bizi hafife almasın.” şeklinde konuştu. Çarşamba günkü düelloyla ilgili endişeli görünen Palermo “Arjantinliler bizi sinirlendirmeye çalışacak. Onlar çok kurnaz ve hilelerini yine kullanacaklar” dedi.
Eğer Boca bu maçı alırsa yedinci kez bu başarıyı göstermiş olacak, fakat eğer Fluminense alırsa ilk kez bir yarı finalde başarılı olmuş olacak.