Friday, December 21, 2007
27 Ekim
Liverpool premiyer ligde oynayan profesyonel bir futbol kulübüdür. 23 büyük başarı kazanarak ligdeki diğer takımlardan daha fazla başarı ve ödül kazanmışlardır. İngiliz futbolunda en çok kupayı evine götüren takımdır. 18 kez İngiltere liginde şampiyon olmuşlardır. Bu bir rekordur ama en son 1990 yılında bu başarıyı göstermişlerdir. 5 tane Avrupa kupası kazanmışlardır, sadece A.C. Milan ve Real Madrid onları geçebilmiştir. FA Kupasını da almışlardır ve 7 kez lig kupası sahibi olmuşlardır. 1892’de kurulan kulüp o zamandan beri Anfield’de top koşturdular. 2010 yılının yazında ise Stanley parkının yanında 60000 kişilik yeni stadyumlarına geçecekler ve belki de izin alınırsa bu sayı 80000’e çıkacak. Bu girişimin sermayesini takımın Amerikalı sahipleri Tom Hicks ve George Gillett verecek. Kulübün taraftarları iki acı olay yaşadı. 1985 Avrupa Kupası finalinde bir karışıklık sonrası duvar çökünce 39 Juventus taraftarı Heysel stadyumunda hayatını kaybetti. 1989 yılında ise Hillsborough’da 96 Liverpool taraftarı kalabalık altında ezilerek can verdi. Sağlam disiplin kurulunun yasağı nedeniyle maçı tribünlerden izleyecek. Beşiktaş 29 Ekim 2006 günüdeki Sakaryaspor maçından beri 342 gün sonra ilk kez bir öğlen maçına çıkıyor. Bu sezon şu ana kadar üç Liverpool oyuncusu tüm 4 UEFA Şampiyonlar Ligi maçında da görev aldı. Bunlar: Pepe Reina, Steve Finnan ve Sami Hyypia… Oyun dışı bırakılan Jermaine Pennant yine sahalara dönüyor. Cumartesi günü çıktıkları maçta Dirk Kuyt’un ikinci yarı penaltıları takımı kurtardı. Benitez “Bu tüm taraftarlarımız içindi. Destekçilerimiz her zaman harika olmuşlardır. Bu zaferi onlara adıyorum. Devam ettik ve kazandık” diyor. Torres ve Alonso da Türkiye yolculuğunda yer alacaklar. Benitez “Onlar oynamaya çok yakınlardı ama risk almak istemiyordum. Fakat Beşiktaş karşısındaki bu ciddi karşılaşmada onlardan büyük beklentilerim var. Onları antrenmanda izleyeceğim ve oynayıp oynamayacaklarına dair kararımı vereceğim.“ dedi. Liverpool’un aldığı 19 puan 2002/03 sezonundan beri premiyer ligi sezonuna en iyi başlangıçları oldu. Arsenal FC ile beraber Liverpool hala premiyer ligde yenilmemiş iki takımdan biri. Reina bu sezon premiyer ligde 810 dakika oynayan tek Liverpool oyuncusu. Gerrard ve Torres bu yılın FIFA Dünya oyuncusu adaylarının arasında. Sonuçlar 17 Aralık’ta Zürih’te açıklanacak.
14 Kasım
Hırvat tenisçi Novak Djokovic, Shanghai’deki Qi Zhong Stadyumu’nda gerçekleşen Tenis Masters Cup Gold Group maçında 6-4, 6-2’lik setlerle Fransız oyuncu Richard Gasquet’e yenildi. Bu sene 100’ün üzerinde maçta oynayan 20 yaşındaki Djokovic, karşı karşıya geldiği Gasquet karşısında iyi bir performans sergileyemedi. Gasquet maçtan sonra yaptığı açıklamada “Evet harika bir zafer oldu, çünkü Novak çok iyi bir oyuncu ve dünya sıralamasında 3 numarada bulunuyor. Bu yıl birçok maç kazandı. Amerika Açık’ta finale çıktı. Bugün harika bir şekilde oynadım ve maçı kazandım. Bu benim için mükemmel bir şey” şeklinde konuştu.
Bir başka hayal kırıklığı ise dünyanın iki numaralı tenisçisi Rafael Nadal’ın İspanyol tenisçi David Ferrer’e 4-6, 6-4, 6-3’lük setlerle yenilmesiyle gerçekleşti. İspanyol tenisçinin avantaj yakalaması için final maçında Djokovic’i yenmesi gerekiyor.
Öte yandan dünyanın bir numarası Roger Federer bir kez daha ATP Turnuvası’nda yılın oyuncusu seçildi. 2 Şubat 2004’ten beri her hafta bu turnuvada en iyi oyuncusu seçilen 26 yaşındaki oyuncu 2007’de üç grand slam de dahil olmak üzere yedi kez şampiyon oldu. Federer konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Bu benim için çok özel bir şey. Dürüst olmak gerekirse sezonu bir numara olarak kapatmak çok zor bir şey. Arka arkaya turnuva kazanmak beni açıkçası çok zorladı. Özellikle de bu sene başta Rafael Nadal olmak üzere rakiplerim çok zorluydu. Zirvedeki yerimi perçinlemek harika bir şey…” şeklinde konuştu.
Bir başka hayal kırıklığı ise dünyanın iki numaralı tenisçisi Rafael Nadal’ın İspanyol tenisçi David Ferrer’e 4-6, 6-4, 6-3’lük setlerle yenilmesiyle gerçekleşti. İspanyol tenisçinin avantaj yakalaması için final maçında Djokovic’i yenmesi gerekiyor.
Öte yandan dünyanın bir numarası Roger Federer bir kez daha ATP Turnuvası’nda yılın oyuncusu seçildi. 2 Şubat 2004’ten beri her hafta bu turnuvada en iyi oyuncusu seçilen 26 yaşındaki oyuncu 2007’de üç grand slam de dahil olmak üzere yedi kez şampiyon oldu. Federer konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Bu benim için çok özel bir şey. Dürüst olmak gerekirse sezonu bir numara olarak kapatmak çok zor bir şey. Arka arkaya turnuva kazanmak beni açıkçası çok zorladı. Özellikle de bu sene başta Rafael Nadal olmak üzere rakiplerim çok zorluydu. Zirvedeki yerimi perçinlemek harika bir şey…” şeklinde konuştu.
Saturday, August 11, 2007
PREMIER LİG - 9 Ağustos
Premier League Şampiyonları
Sezon
Kazanan
2006–07
Manchester United
2005–06
Chelsea
2004–05
Chelsea
2003–04
Arsenal
2002–03
Manchester United
2001–02
Arsenal
2000–01
Manchester United
1999–00
Manchester United
1998-99
Manchester United
1997–98
Arsenal
1996–97
Manchester United
1995–96
Manchester United
1994–95
Blackburn Rovers
1993–94
Manchester United
1992–93
Manchester United
TRANSFER REKORLARI
• £3.75 milyon - Haziran 1993 (Roy Keane, Nottingham Forest’tan Manchester United’a geçti)
• £5 milyon – Temmuz 1994 (Chris Sutton, Norwich City’den Blackburn Rovers’a geçti)
• £7 milyon - Ocak 1995 (Andy Cole, Newcastle United’dan Manchester United’a geçti)
• £7.5 milyon - Haziran 1995 (Dennis Bergkamp, Inter Milan’dan Arsenal’a geçti)
• £8.5 milyon - Haziran 1995 (Stan Collymore, Nottingham Forest’tan Liverpool’a geçti)
• £15 milyon - Temmuz 1996 (Alan Shearer, Blackburn Rovers’tan Newcastle United’a geçti)
• £18 milyon - Kasım 2000 (Rio Ferdinand, West Ham’dan Leeds Utd’a geçti)
• £19 milyon - Mayıs 2001 (Ruud van Nistelrooy, PSV Eindhoven’dan Manchester United’a geçti)
• £28.1 milyon - Temmuz 2001 (Juan Sebastián Verón, Lazio’dan Manchester United’a geçti)
• £29 milyon - Temmuz 2002 (Rio Ferdinand, Leeds Utd’dan Manchester United’a geçti)
• £30 milyon - Haziran 2006 (Andriy Shevchenko, A.C. Milan’dan Chelsea’ye geçti)
EN ÇOK GOL ATANLAR SIRASIYLA ŞU ŞEKİLDE:
Sıra
Oyuncu
Gol
1
Alan Shearer
260
2
Andrew Cole
188
3
Thierry Henry
174
4
Robbie Fowler
162
5
Les Ferdinand
149
6
Teddy Sheringham
147
7
Jimmy Floyd Hasselbaink
127
8
Michael Owen [64]
125
9
Dwight Yorke[64]
122
10
Ian Wright
113
FİNAL LİGİ TABLOSUNA BAKACAK OLURSAK İLK 5 SIRADA Manchester United, Chelsea, Liverpool, Arsenal ve Tottenham Hotspur’u görüyoruz. Küme düşenler ise Sheffield United, Charlton Athletic ve Watford…
Pos
Club
Pld
W
D
L
F
A
GD
Pts
Comments
1
Manchester United (C)
38
28
5
5
83
27
+56
89
2
Chelsea
38
24
11
3
64
24
+40
83
3
Liverpool
38
20
8
10
57
27
+30
68
4
Arsenal
38
19
11
8
63
35
+28
68
5
Tottenham Hotspur
38
17
9
12
57
54
+3
60
6
Everton
38
15
13
10
52
36
+16
58
7
Bolton Wanderers
38
16
8
14
47
52
-5
56
8
Reading
38
16
7
15
52
47
+5
55
9
Portsmouth
38
14
12
12
45
42
+3
54
10
Blackburn Rovers
38
15
7
16
52
54
-2
52
11
Aston Villa
38
11
17
10
43
41
+2
50
12
Middlesbrough
38
12
10
16
44
49
-5
46
13
Newcastle United
38
11
10
17
38
47
-9
43
14
Manchester City
38
11
9
18
29
44
-15
42
15
West Ham United
38
12
5
21
35
59
-24
41
16
Fulham
38
8
15
15
38
60
-22
39
17
Wigan Athletic
38
10
8
20
37
59
-22
38
18
Sheffield United (R)
38
10
8
20
32
55
-23
38
Küme düşenler (18-19-20)
19
Charlton Athletic (R)
38
8
10
20
34
60
-26
34
20
Watford (R)
38
5
13
20
29
59
-30
28
REKORLAR
En çok şampiyon olan kulüp: 18 kez şampiyonluk kupasını alan Liverpool (1900-01, 1905-06, 1921-22, 1922-23, 1946-47, 1963-64, 1965-66, 1972-73, 1975-76, 1976-77, 1978-79, 1979-80, 1981-82, 1982-83, 1983-84, 1985-86, 1987-88, 1989-90)
Arka arkaya en çok şampiyon olan kulüpler ise 3 kez arka arkaya bu sıfatı taşıyan:
Huddersfield Town (1923-24, 1924-25, 1925-26)
Arsenal (1932-33, 1933-34, 1934-35)
Liverpool (1981-82, 1982-83, 1983-84)
Manchester United (1998-99, 1999-00, 2000-01)
Premiyer lige en çok katılan kulüp: 107 kez Everton (1888-1930), (1931-1951), (1954-bugün)
Arka arkaya en çok premiyer lige katılan kulüp ise: 81, kez Arsenal (1920-bugün)
Bir sezonda en çok başarısız olan kulüp: Loughborough Town
Bir sezonda en çok kaybeden kulüp: 34 kez Doncaster Rovers, (1997-98)
Bir sezonda en az kaybeden kulüpler: 0 kez
Preston North End (1888-89)
Liverpool (1893-94)
Arsenal (2003-04)
Sezon
Kazanan
2006–07
Manchester United
2005–06
Chelsea
2004–05
Chelsea
2003–04
Arsenal
2002–03
Manchester United
2001–02
Arsenal
2000–01
Manchester United
1999–00
Manchester United
1998-99
Manchester United
1997–98
Arsenal
1996–97
Manchester United
1995–96
Manchester United
1994–95
Blackburn Rovers
1993–94
Manchester United
1992–93
Manchester United
TRANSFER REKORLARI
• £3.75 milyon - Haziran 1993 (Roy Keane, Nottingham Forest’tan Manchester United’a geçti)
• £5 milyon – Temmuz 1994 (Chris Sutton, Norwich City’den Blackburn Rovers’a geçti)
• £7 milyon - Ocak 1995 (Andy Cole, Newcastle United’dan Manchester United’a geçti)
• £7.5 milyon - Haziran 1995 (Dennis Bergkamp, Inter Milan’dan Arsenal’a geçti)
• £8.5 milyon - Haziran 1995 (Stan Collymore, Nottingham Forest’tan Liverpool’a geçti)
• £15 milyon - Temmuz 1996 (Alan Shearer, Blackburn Rovers’tan Newcastle United’a geçti)
• £18 milyon - Kasım 2000 (Rio Ferdinand, West Ham’dan Leeds Utd’a geçti)
• £19 milyon - Mayıs 2001 (Ruud van Nistelrooy, PSV Eindhoven’dan Manchester United’a geçti)
• £28.1 milyon - Temmuz 2001 (Juan Sebastián Verón, Lazio’dan Manchester United’a geçti)
• £29 milyon - Temmuz 2002 (Rio Ferdinand, Leeds Utd’dan Manchester United’a geçti)
• £30 milyon - Haziran 2006 (Andriy Shevchenko, A.C. Milan’dan Chelsea’ye geçti)
EN ÇOK GOL ATANLAR SIRASIYLA ŞU ŞEKİLDE:
Sıra
Oyuncu
Gol
1
Alan Shearer
260
2
Andrew Cole
188
3
Thierry Henry
174
4
Robbie Fowler
162
5
Les Ferdinand
149
6
Teddy Sheringham
147
7
Jimmy Floyd Hasselbaink
127
8
Michael Owen [64]
125
9
Dwight Yorke[64]
122
10
Ian Wright
113
FİNAL LİGİ TABLOSUNA BAKACAK OLURSAK İLK 5 SIRADA Manchester United, Chelsea, Liverpool, Arsenal ve Tottenham Hotspur’u görüyoruz. Küme düşenler ise Sheffield United, Charlton Athletic ve Watford…
Pos
Club
Pld
W
D
L
F
A
GD
Pts
Comments
1
Manchester United (C)
38
28
5
5
83
27
+56
89
2
Chelsea
38
24
11
3
64
24
+40
83
3
Liverpool
38
20
8
10
57
27
+30
68
4
Arsenal
38
19
11
8
63
35
+28
68
5
Tottenham Hotspur
38
17
9
12
57
54
+3
60
6
Everton
38
15
13
10
52
36
+16
58
7
Bolton Wanderers
38
16
8
14
47
52
-5
56
8
Reading
38
16
7
15
52
47
+5
55
9
Portsmouth
38
14
12
12
45
42
+3
54
10
Blackburn Rovers
38
15
7
16
52
54
-2
52
11
Aston Villa
38
11
17
10
43
41
+2
50
12
Middlesbrough
38
12
10
16
44
49
-5
46
13
Newcastle United
38
11
10
17
38
47
-9
43
14
Manchester City
38
11
9
18
29
44
-15
42
15
West Ham United
38
12
5
21
35
59
-24
41
16
Fulham
38
8
15
15
38
60
-22
39
17
Wigan Athletic
38
10
8
20
37
59
-22
38
18
Sheffield United (R)
38
10
8
20
32
55
-23
38
Küme düşenler (18-19-20)
19
Charlton Athletic (R)
38
8
10
20
34
60
-26
34
20
Watford (R)
38
5
13
20
29
59
-30
28
REKORLAR
En çok şampiyon olan kulüp: 18 kez şampiyonluk kupasını alan Liverpool (1900-01, 1905-06, 1921-22, 1922-23, 1946-47, 1963-64, 1965-66, 1972-73, 1975-76, 1976-77, 1978-79, 1979-80, 1981-82, 1982-83, 1983-84, 1985-86, 1987-88, 1989-90)
Arka arkaya en çok şampiyon olan kulüpler ise 3 kez arka arkaya bu sıfatı taşıyan:
Huddersfield Town (1923-24, 1924-25, 1925-26)
Arsenal (1932-33, 1933-34, 1934-35)
Liverpool (1981-82, 1982-83, 1983-84)
Manchester United (1998-99, 1999-00, 2000-01)
Premiyer lige en çok katılan kulüp: 107 kez Everton (1888-1930), (1931-1951), (1954-bugün)
Arka arkaya en çok premiyer lige katılan kulüp ise: 81, kez Arsenal (1920-bugün)
Bir sezonda en çok başarısız olan kulüp: Loughborough Town
Bir sezonda en çok kaybeden kulüp: 34 kez Doncaster Rovers, (1997-98)
Bir sezonda en az kaybeden kulüpler: 0 kez
Preston North End (1888-89)
Liverpool (1893-94)
Arsenal (2003-04)
BUNDESLIGA - 9 Ağustos
En golcü oyuncular
Gerd Müller (1965 - 1979) 365 Gol
Klaus Fischer (1968 - 1988) 268 Gol
Jupp Heynckes (1965 - 1978) 220 Gol
Manfred Burgsmüller (1969 - 1990) 213 Gol
Ulf Kirsten (1990 - 2003) 182 Gol
Stefan Kuntz (1983 - 1999) 179 Gol
Klaus Allofs (1975 - 1993) 177 Gol
Dieter Müller (1973 - 1986) 177 Gol
Hennes Löhr (1964 - 1977) 166 Gol
Karl-Heinz Rummenigge (1974 - 1984) 162 Gol
Bundesliga liginde en çok gol atan oyuncu 1965-1979 yılları arasında forma giyen ve 365 gol atan Gerd Müller… Onu ikinci olarak 1968-1988 yılları arasında 268 gol atan Klaus Fischer izliyor. Diğer isimler sırasıyla şöyle: Jupp Heynckes, Manfred Burgsmüller, Ulf Kirsten, Stefan Kuntz, Klaus Allofs, Dieter Müller, Hennes Löhr ve Karl-Heinz Rummenigge…
En Çok Forma Giyen 10 Futbolcu şu şekilde[3]
İsim
Periyod
Kulüp[4]
Maçlar
1
Karl-Heinz Körbel
1972–1991
Eintracht Frankfurt
602
2
Manfred Kaltz
1971–1991
Hamburger SV
581
3
Klaus Fichtel
1965–1988
FC Schalke 04
552
4
Miroslav Votava
1976–1996
Werder Bremen
546
5
Klaus Fischer
1968–1988
FC Schalke 04
535
6
Eike Immel
1978–1995
VfB Stuttgart
534
7
Oliver Kahn
1987–bugün
FC Bayern München
531
8
Willi Neuberger
1966–1983
Eintracht Frankfurt
520
9
Michael Lameck
1972–1988
VfL Bochum
518
10
Uli Stein
1978–1997
Hamburger SV
512
Sezon
Bundesliga-Şampiyonlar[1]
1963/64
1. FC Köln
1964/65
SV Werder Bremen
1965/66
TSV 1860 München
1966/67
Eintracht Braunschweig
1967/68
1. FC Nürnberg
1968/69
FC Bayern München
1969/70
Borussia Mönchengladbach
1970/71
Borussia Mönchengladbach
1971/72
FC Bayern München
1972/73
FC Bayern München
1973/74
FC Bayern München
1974/75
Borussia Mönchengladbach
1975/76
Borussia Mönchengladbach
1976/77
Borussia Mönchengladbach
1977/78
1.FC Köln
1978/79
Hamburger SV
1979/80
FC Bayern München
1980/81
FC Bayern München
1981/82
Hamburger SV
1982/83
Hamburger SV
1983/84
VfB Stuttgart
1984/85
FC Bayern München
1985/86
FC Bayern München
1986/87
FC Bayern München
1987/88
SV Werder Bremen
1988/89
FC Bayern München
1989/90
FC Bayern München
1990/91
1. FC Kaiserslautern
1991/92
VfB Stuttgart
1992/93
SV Werder Bremen
1993/94
FC Bayern München
1994/95
Borussia Dortmund
1995/96
Borussia Dortmund
1996/97
FC Bayern München
1997/98
1. FC Kaiserslautern
1998/99
FC Bayern München
1999/00
FC Bayern München
2000/01
FC Bayern München
2001/02
Borussia Dortmund
2002/03
FC Bayern München
2003/04
SV Werder Bremen
2004/05
FC Bayern München
2005/06
FC Bayern München
2006/07
VfB Stuttgart
Rekorlar
à Bir maçta en çok gol atan futbolcu Hamburger SV’li Manfred Kaltz. Kaltz 6 tane gol attı.
à En yaşlı oyuncu 43 yaşındaki Werder Bremen’li Klaus Fichtel
à Gol atan en genç oyuncu 16 yaşında bu başarıyı gösteren Borussia Dortmund’lu Nuri Şahin
à En çok kırmızı kart gören oyuncu 8 kez kırmızı kart gören Jens Nowotny… Onu 7 kez bu kartı gören Stefan Effenberg, Sergej Barbarez ve Torsten Kracht izliyor.
à Penaltılarla en çok gol Manfred Kaltz’dan geldi (53 penaltıdan 7 tanesi kaçırıldı)
à En çok şampiyonluk sıfatını alan oyuncu 8 kez zafer yaşayan Mehmet Scholl…
à En çok şampiyonluk sıfatını alan teknik direktör yine 8 kez zafer yaşayan bir başka isim Uda Lattek…
à En çok teknik direktörlük yapan kişi 16 yıl görevde bulunan Volker Finke
à En kötü takım Tasmania 1900 Berlin (1965 – 66) sezonunda üst üste kötü sonuçlar aldı.
à En hızlı gol atan futbolcu 11. saniyede gol atan FC Bayern Munich’li Giovane Elber…
à 43 kulüp arasında en çok şampiyon olan kulüp 20 kez zafer yaşayan FC Bayern München. Bu kulübü BFC Dynamo Berlin (10) ve 1. FC Nürnberg (9) izliyor.
GEÇEN SEZONUN İLK 5’İNDE ŞU TAKIMLAR YER ALIYOR
Pos
Team
P
W
D
L
F
A
GD
Pts
1
VfB Stuttgart (C)
34
21
07
06
59
36
+23
70
2
Schalke
34
21
05
08
53
31
+22
68
3
Werder Bremen
34
20
06
08
76
40
+36
66
4
Bayern Munich
34
18
06
10
55
40
+15
60
5
Bayer Leverkusen
34
15
06
13
54
49
+5
51
KÜME DÜŞENLER İSE:
16
FSV Mainz 05
34
08
10
16
34
57
−23
34
17
Alemannia Aachen
34
09
07
18
46
70
−24
34
18
Borussia Mönchengladbach
34
06
08
20
23
44
−21
26
GEÇEN SEZONUN EN ÇOK GOL ATAN OYUNCULARI İSE:
1
Theofanis Gekas
VfL Bochum
20
2
Alexander Frei
Borussia Dortmund
16
Roy Makaay
Bayern Munich
16
4
Kevin Kurányi
Schalke
15
5
Mario Gomez
VfB Stuttgart
14
Marko Pantelić
Hertha Berlin
14
Sergiu Radu
Energie Cottbus
14
Mohamed Zidan
FSV Mainz 05
14
9
Cacau
VfB Stuttgart
13
Diego
Werder Bremen
13
Miroslav Klose
Werder Bremen
13
12
Christian Giménez
Hertha Berlin
12
13
Vlad Munteanu
Energie Cottbus
11
Naohiro Takahara
Eintracht Frankfurt
11
Gerd Müller (1965 - 1979) 365 Gol
Klaus Fischer (1968 - 1988) 268 Gol
Jupp Heynckes (1965 - 1978) 220 Gol
Manfred Burgsmüller (1969 - 1990) 213 Gol
Ulf Kirsten (1990 - 2003) 182 Gol
Stefan Kuntz (1983 - 1999) 179 Gol
Klaus Allofs (1975 - 1993) 177 Gol
Dieter Müller (1973 - 1986) 177 Gol
Hennes Löhr (1964 - 1977) 166 Gol
Karl-Heinz Rummenigge (1974 - 1984) 162 Gol
Bundesliga liginde en çok gol atan oyuncu 1965-1979 yılları arasında forma giyen ve 365 gol atan Gerd Müller… Onu ikinci olarak 1968-1988 yılları arasında 268 gol atan Klaus Fischer izliyor. Diğer isimler sırasıyla şöyle: Jupp Heynckes, Manfred Burgsmüller, Ulf Kirsten, Stefan Kuntz, Klaus Allofs, Dieter Müller, Hennes Löhr ve Karl-Heinz Rummenigge…
En Çok Forma Giyen 10 Futbolcu şu şekilde[3]
İsim
Periyod
Kulüp[4]
Maçlar
1
Karl-Heinz Körbel
1972–1991
Eintracht Frankfurt
602
2
Manfred Kaltz
1971–1991
Hamburger SV
581
3
Klaus Fichtel
1965–1988
FC Schalke 04
552
4
Miroslav Votava
1976–1996
Werder Bremen
546
5
Klaus Fischer
1968–1988
FC Schalke 04
535
6
Eike Immel
1978–1995
VfB Stuttgart
534
7
Oliver Kahn
1987–bugün
FC Bayern München
531
8
Willi Neuberger
1966–1983
Eintracht Frankfurt
520
9
Michael Lameck
1972–1988
VfL Bochum
518
10
Uli Stein
1978–1997
Hamburger SV
512
Sezon
Bundesliga-Şampiyonlar[1]
1963/64
1. FC Köln
1964/65
SV Werder Bremen
1965/66
TSV 1860 München
1966/67
Eintracht Braunschweig
1967/68
1. FC Nürnberg
1968/69
FC Bayern München
1969/70
Borussia Mönchengladbach
1970/71
Borussia Mönchengladbach
1971/72
FC Bayern München
1972/73
FC Bayern München
1973/74
FC Bayern München
1974/75
Borussia Mönchengladbach
1975/76
Borussia Mönchengladbach
1976/77
Borussia Mönchengladbach
1977/78
1.FC Köln
1978/79
Hamburger SV
1979/80
FC Bayern München
1980/81
FC Bayern München
1981/82
Hamburger SV
1982/83
Hamburger SV
1983/84
VfB Stuttgart
1984/85
FC Bayern München
1985/86
FC Bayern München
1986/87
FC Bayern München
1987/88
SV Werder Bremen
1988/89
FC Bayern München
1989/90
FC Bayern München
1990/91
1. FC Kaiserslautern
1991/92
VfB Stuttgart
1992/93
SV Werder Bremen
1993/94
FC Bayern München
1994/95
Borussia Dortmund
1995/96
Borussia Dortmund
1996/97
FC Bayern München
1997/98
1. FC Kaiserslautern
1998/99
FC Bayern München
1999/00
FC Bayern München
2000/01
FC Bayern München
2001/02
Borussia Dortmund
2002/03
FC Bayern München
2003/04
SV Werder Bremen
2004/05
FC Bayern München
2005/06
FC Bayern München
2006/07
VfB Stuttgart
Rekorlar
à Bir maçta en çok gol atan futbolcu Hamburger SV’li Manfred Kaltz. Kaltz 6 tane gol attı.
à En yaşlı oyuncu 43 yaşındaki Werder Bremen’li Klaus Fichtel
à Gol atan en genç oyuncu 16 yaşında bu başarıyı gösteren Borussia Dortmund’lu Nuri Şahin
à En çok kırmızı kart gören oyuncu 8 kez kırmızı kart gören Jens Nowotny… Onu 7 kez bu kartı gören Stefan Effenberg, Sergej Barbarez ve Torsten Kracht izliyor.
à Penaltılarla en çok gol Manfred Kaltz’dan geldi (53 penaltıdan 7 tanesi kaçırıldı)
à En çok şampiyonluk sıfatını alan oyuncu 8 kez zafer yaşayan Mehmet Scholl…
à En çok şampiyonluk sıfatını alan teknik direktör yine 8 kez zafer yaşayan bir başka isim Uda Lattek…
à En çok teknik direktörlük yapan kişi 16 yıl görevde bulunan Volker Finke
à En kötü takım Tasmania 1900 Berlin (1965 – 66) sezonunda üst üste kötü sonuçlar aldı.
à En hızlı gol atan futbolcu 11. saniyede gol atan FC Bayern Munich’li Giovane Elber…
à 43 kulüp arasında en çok şampiyon olan kulüp 20 kez zafer yaşayan FC Bayern München. Bu kulübü BFC Dynamo Berlin (10) ve 1. FC Nürnberg (9) izliyor.
GEÇEN SEZONUN İLK 5’İNDE ŞU TAKIMLAR YER ALIYOR
Pos
Team
P
W
D
L
F
A
GD
Pts
1
VfB Stuttgart (C)
34
21
07
06
59
36
+23
70
2
Schalke
34
21
05
08
53
31
+22
68
3
Werder Bremen
34
20
06
08
76
40
+36
66
4
Bayern Munich
34
18
06
10
55
40
+15
60
5
Bayer Leverkusen
34
15
06
13
54
49
+5
51
KÜME DÜŞENLER İSE:
16
FSV Mainz 05
34
08
10
16
34
57
−23
34
17
Alemannia Aachen
34
09
07
18
46
70
−24
34
18
Borussia Mönchengladbach
34
06
08
20
23
44
−21
26
GEÇEN SEZONUN EN ÇOK GOL ATAN OYUNCULARI İSE:
1
Theofanis Gekas
VfL Bochum
20
2
Alexander Frei
Borussia Dortmund
16
Roy Makaay
Bayern Munich
16
4
Kevin Kurányi
Schalke
15
5
Mario Gomez
VfB Stuttgart
14
Marko Pantelić
Hertha Berlin
14
Sergiu Radu
Energie Cottbus
14
Mohamed Zidan
FSV Mainz 05
14
9
Cacau
VfB Stuttgart
13
Diego
Werder Bremen
13
Miroslav Klose
Werder Bremen
13
12
Christian Giménez
Hertha Berlin
12
13
Vlad Munteanu
Energie Cottbus
11
Naohiro Takahara
Eintracht Frankfurt
11
Wednesday, August 8, 2007
Kaka hakkında söylenen sözler
Adriano Galliani: Pazar günü Mijatovic, başkan Calderon adına beni aradı ve Kaka’nın peşini artık bıraktıklarını söyledi. Kaka’nın sözleşmesini 2012’ye kadar uzatacağız,”
Hangisi daha iyi? Kaka mı, yoksa Cristiano Ronaldo mu? Bence bunun cevabını bulmak için Ronaldo’yu da takıma katıp Kaka’nın partneri yapmamız gerekiyor. Ronaldo’yu alırsak kaka’yla yerini değiştirmeyeceğiz. İkisi de elimizde olacak. Fakat hayat her şeyi almanıza izin vermiyor. Eğer Ronaldo hücumda olursa, Kaka ve Cristiano da arkasında olursa Milan yenecek mi gibi bir endişeniz olmadan maç oynanırken sinemaya bile gönül rahatlığıyla gidebilirsiniz.
Kaka Şampiyonlar Liginin en iyi golcüsü, inanılmaz performanslarıyla bir fenomen oldu.
Milan Sportif Direktörü Ariedo Braida: "Eğer Kaka için transfer görüşmesi yapmaya bu kadar çok kararlılarsa o zaman seyehat masraflarını düşünmelerine gerek yok. Kaka için bu kadar baskı yaptıktan sonra ziyaretlerini biz karşılarız. Onlara daha önce de söyledik Kaka satılık değil".
Kaka’nın sözcüsü Diogo Kotscho: “Kaka, Madrid’e transfer olmayacak diyemem. Ancak, Kaka, Madrid’de de, Milan’da da mutlu olacak. Zaten reddedemeyeceğiniz bir öneri yaptılar”
Fabio Capello: Kaka’nın hayalleri Berlusconi’nin planlarına göre imkansız… Bence Real Madrid’in Kaka’yı AC Milan’dan ayırıp transfer etme gibi bir şansı yok. Real Madrid Kaka’nın peşine düştü, fakat tüm çabalar boşuna… Silvio Berlusconi Milan’ın dünyadaki en iyi takım olmasını istiyor ve bu yolda Kaka’nın kendisine yardım etmesini istiyor. Takımın imajı eskiden Paolo Maldini’nin güzel yüzüydü ama artık Kaka zamanıdır. Pele: AC Milan’ın orta saha oyuncusu, Mahchester United’ın genç oyuncusundan bence çok daha iyi. Kaka, Cristiano Ronaldo’dan çok daha iyi nitelikleri olan bir futbolcu. Bence bu onu ileride futbolun en iyisi yapabilir. Portekizli oyuncu belki İngiltere’nin en iyi futbolcusu olabilir, fakat dünyanın en iyi futbolcusu sıfatını alırsa abartı olur. Ben bu sıfatı Kaka’ya layık görüyorum.
DUNGA (BREZİLYA TEKNİK DİREKTÖRÜ): Son günlerde Kaka dünyanın en iyi futbolcusu… Bu Ronaldinho ya da Robinho da olabilirdi ama şu an aralarındaki en iyisi Kaka… Ronaldinho hazır fiziksel olarak iyiyken daha çok çalışması lazım. Yoksa onu kimse durduramaz. Fakat bence hızı çok yavaş. Bu yüzden Kaka’nın ondan daha iyi olduğunu düşünüyorum.
ZIDANE: Benim için bir numara Kaka. Çünkü çok güzel goller atıyor ve iyi performanslar sergiliyor. Bence bu sezonun en dikkat çekilmesi gereken anlarına o imza attı. Onun en iyi olduğunu size garanti ediyorum. Onu ikinci olarak Manchester United’da inanılmaz performanslar sergileyen Cristiano Ronaldo ve üçüncü olarak Şampiyonlar Ligi’nde fark yaratan Clarence Seedorf izliyor bana göre…
GATTUSO: Kaka %100 bir fenomen… Bence o altın topu kazanmayı hak ediyor. Eğer altın top ödülünü kazanamazsa ona bunu vermeyi teklif edeceğiz. Yani gidip onun için bir tane satın alacağız. Çünkü eğer kazanırsa adalet yerini bulur.
CICINHO: Eğer Kaka’yı Real Madrid’e alırsak Roberto Carlos takımda kalmış gibi olacak.
Ramon Calderon (Real Madrid Başkanı): Kaka’nın Milan’dan ayrılması için baskı uygulamalıyız. Onun gibi bir futbolcuya ihtiyacımız var. Ben umutluyum.
Roger Federer: Ben Milan taraftarı değilim ama onları çok başarılı buluyorum. Final maçında gözüm hep Kaka’nın üzerindeydi. O olağanüstü.
Kakha Kaladze (Milan defans oyuncusu): Bence KAKA bu sene yaptıklarıyla altın top ödülünü hak ediyor. Bu sezon olağanüstüydü, bence altın topu onun alması lazım.
Cristiano Ronaldo (Manchester United): Kaka gibi bir oyuncuyla karşılaştırılmak güzel bir duygu. Bu beni daha çok motive ediyor. O bir fenomen. Avrupa’nın piyasaya sürdüğü en iyi oyunculardan biri…
Andriy Shevchenko: Kaka dünyanın en güçlü oyuncusu… Bence Ballon D'Or (yılın en iyi Avrupalı oyuncusu ödülü) ödülünü almayı hak ediyor. Eğer bu sene olmazsa bile çok yakın bir gelecekte bu ödülü alacaktır.
Alessandro Nesta: Çok iyi oyuncularımız var. Kaka bunların başında geliyor. Cristiano Ronaldo’yu almamıza gerek yok. Zaten Kaka’mız var.
Phillip Lahm (Bayern Munich): İtalyanlar karşısında oynamak çok zor. Eğer Maldini oynamazsa avantaj sağlarız ama o olmasa bile Kaka bizi zorluyor.
Silvio Berlusconi (AC Milan başkanı): Ronaldo’yla konuştum. Milan formasıyla tekrar en iyisini vermeye başlayacağını söyledi. Kaka’ya gelince… O takımımızın kaptanı olacak.”
Carlo Ancelotti: Kaka şu anda dünyanın en iyi oyuncusu. Ronaldinho’dan bile daha iyi. Çok verimli ve kolay bir şekilde inanılmaz şeyler yapıyor. Kaka bu gezegendeki en azimli oyuncu… Oynama stiliyle ve sonuçlarda yaptığı etkiyle ondan daha iyisini göremiyorum. Buna Ronaldinho da dahil… Gilardino bir gol atıyorsa Kaka üç tane atıyor. Hiç şüphem yok ki o hayal bile edemeyeceğiniz yetenekleri olan bir futbolcu…
Hangisi daha iyi? Kaka mı, yoksa Cristiano Ronaldo mu? Bence bunun cevabını bulmak için Ronaldo’yu da takıma katıp Kaka’nın partneri yapmamız gerekiyor. Ronaldo’yu alırsak kaka’yla yerini değiştirmeyeceğiz. İkisi de elimizde olacak. Fakat hayat her şeyi almanıza izin vermiyor. Eğer Ronaldo hücumda olursa, Kaka ve Cristiano da arkasında olursa Milan yenecek mi gibi bir endişeniz olmadan maç oynanırken sinemaya bile gönül rahatlığıyla gidebilirsiniz.
Kaka Şampiyonlar Liginin en iyi golcüsü, inanılmaz performanslarıyla bir fenomen oldu.
Milan Sportif Direktörü Ariedo Braida: "Eğer Kaka için transfer görüşmesi yapmaya bu kadar çok kararlılarsa o zaman seyehat masraflarını düşünmelerine gerek yok. Kaka için bu kadar baskı yaptıktan sonra ziyaretlerini biz karşılarız. Onlara daha önce de söyledik Kaka satılık değil".
Kaka’nın sözcüsü Diogo Kotscho: “Kaka, Madrid’e transfer olmayacak diyemem. Ancak, Kaka, Madrid’de de, Milan’da da mutlu olacak. Zaten reddedemeyeceğiniz bir öneri yaptılar”
Fabio Capello: Kaka’nın hayalleri Berlusconi’nin planlarına göre imkansız… Bence Real Madrid’in Kaka’yı AC Milan’dan ayırıp transfer etme gibi bir şansı yok. Real Madrid Kaka’nın peşine düştü, fakat tüm çabalar boşuna… Silvio Berlusconi Milan’ın dünyadaki en iyi takım olmasını istiyor ve bu yolda Kaka’nın kendisine yardım etmesini istiyor. Takımın imajı eskiden Paolo Maldini’nin güzel yüzüydü ama artık Kaka zamanıdır. Pele: AC Milan’ın orta saha oyuncusu, Mahchester United’ın genç oyuncusundan bence çok daha iyi. Kaka, Cristiano Ronaldo’dan çok daha iyi nitelikleri olan bir futbolcu. Bence bu onu ileride futbolun en iyisi yapabilir. Portekizli oyuncu belki İngiltere’nin en iyi futbolcusu olabilir, fakat dünyanın en iyi futbolcusu sıfatını alırsa abartı olur. Ben bu sıfatı Kaka’ya layık görüyorum.
DUNGA (BREZİLYA TEKNİK DİREKTÖRÜ): Son günlerde Kaka dünyanın en iyi futbolcusu… Bu Ronaldinho ya da Robinho da olabilirdi ama şu an aralarındaki en iyisi Kaka… Ronaldinho hazır fiziksel olarak iyiyken daha çok çalışması lazım. Yoksa onu kimse durduramaz. Fakat bence hızı çok yavaş. Bu yüzden Kaka’nın ondan daha iyi olduğunu düşünüyorum.
ZIDANE: Benim için bir numara Kaka. Çünkü çok güzel goller atıyor ve iyi performanslar sergiliyor. Bence bu sezonun en dikkat çekilmesi gereken anlarına o imza attı. Onun en iyi olduğunu size garanti ediyorum. Onu ikinci olarak Manchester United’da inanılmaz performanslar sergileyen Cristiano Ronaldo ve üçüncü olarak Şampiyonlar Ligi’nde fark yaratan Clarence Seedorf izliyor bana göre…
GATTUSO: Kaka %100 bir fenomen… Bence o altın topu kazanmayı hak ediyor. Eğer altın top ödülünü kazanamazsa ona bunu vermeyi teklif edeceğiz. Yani gidip onun için bir tane satın alacağız. Çünkü eğer kazanırsa adalet yerini bulur.
CICINHO: Eğer Kaka’yı Real Madrid’e alırsak Roberto Carlos takımda kalmış gibi olacak.
Ramon Calderon (Real Madrid Başkanı): Kaka’nın Milan’dan ayrılması için baskı uygulamalıyız. Onun gibi bir futbolcuya ihtiyacımız var. Ben umutluyum.
Roger Federer: Ben Milan taraftarı değilim ama onları çok başarılı buluyorum. Final maçında gözüm hep Kaka’nın üzerindeydi. O olağanüstü.
Kakha Kaladze (Milan defans oyuncusu): Bence KAKA bu sene yaptıklarıyla altın top ödülünü hak ediyor. Bu sezon olağanüstüydü, bence altın topu onun alması lazım.
Cristiano Ronaldo (Manchester United): Kaka gibi bir oyuncuyla karşılaştırılmak güzel bir duygu. Bu beni daha çok motive ediyor. O bir fenomen. Avrupa’nın piyasaya sürdüğü en iyi oyunculardan biri…
Andriy Shevchenko: Kaka dünyanın en güçlü oyuncusu… Bence Ballon D'Or (yılın en iyi Avrupalı oyuncusu ödülü) ödülünü almayı hak ediyor. Eğer bu sene olmazsa bile çok yakın bir gelecekte bu ödülü alacaktır.
Alessandro Nesta: Çok iyi oyuncularımız var. Kaka bunların başında geliyor. Cristiano Ronaldo’yu almamıza gerek yok. Zaten Kaka’mız var.
Phillip Lahm (Bayern Munich): İtalyanlar karşısında oynamak çok zor. Eğer Maldini oynamazsa avantaj sağlarız ama o olmasa bile Kaka bizi zorluyor.
Silvio Berlusconi (AC Milan başkanı): Ronaldo’yla konuştum. Milan formasıyla tekrar en iyisini vermeye başlayacağını söyledi. Kaka’ya gelince… O takımımızın kaptanı olacak.”
Carlo Ancelotti: Kaka şu anda dünyanın en iyi oyuncusu. Ronaldinho’dan bile daha iyi. Çok verimli ve kolay bir şekilde inanılmaz şeyler yapıyor. Kaka bu gezegendeki en azimli oyuncu… Oynama stiliyle ve sonuçlarda yaptığı etkiyle ondan daha iyisini göremiyorum. Buna Ronaldinho da dahil… Gilardino bir gol atıyorsa Kaka üç tane atıyor. Hiç şüphem yok ki o hayal bile edemeyeceğiniz yetenekleri olan bir futbolcu…
Ricardo Kaka'nın Biyografisi
Ricardo Izecson dos Santos Leite (bilinen adıyla Kaka) 22 Nisan 1982'de Brezilya'da doğdu. Günümüz forvet kriterlerine uygun sürat çalım ve sert şutlarıyla son derece başarılı bir futbolcudur. Brezilya'nın Sao Paolo takımında yıldızı parlayan Kaka, 2003 yılında 8.5 milyon € karşılığında Milan'a transfer oldu. Şu anda A.C Milan'da oynamaktadır. Forvetin arkasında merkez orta sahada, ofansif orta saha oyuncusudur. Milan'da 22 numaralı formayı giymektedir. Brezilya milli takımının 2002 Dünya Kupası kadrosunda da yer bulan Kaka 2006 Dünya Kupası'nda da Brezilya milli takımı kadrosunda yer almaktadır. Kaka şu ana kadar Brezilya milli takımıyla çıktığı 37 maçta 12 gol kaydetmiştir ve ayrıca dünya kulüplerinin de gözüne girmiştir. Bir çok kişi de merak uyandıran Kaka ismi ise küçük kardeşinin küçüklüğünde gerçek ismi olan Ricardo'yu söyleyememesinden dolayı Portekizce'de Ricardo anlamına gelen Caca kelimesini kullanmasından gelmektedir.HAKKINDA YAZILANLAR (İDDİA) Milan'lı yıldız Müslüman olduÇizme'nin GÖZBEBEĞİ İSLAMİYET'İ SEÇTİÜlkesinin milli takımında da forma giyen ünlü futbolcu, İslamiyet'i seçmeden önce birçok kitap okuduğunu kaydetti. İşte o yıldız...Brezilya futbolunun yakın zamanda yetiştirdiği en büyük yıldızlardan biri olan Milanlı Ricardo Kaka, İslamiyet'i seçti. Geçen günlerde Kuveyt'e yaptığı bir gezi esnasında Müslüman olduğunu ilan eden Kaka, İslam'ı seçmeden önce birçok kitap okuduğunu belirtti. Kaka yaptığı açıklamada, "Ben Müslüman olmak için doğdum" dedi. Brezilya'da genellikle fakir ailelerin çocukları futbolcu olurken, Kaka’nın ailesi Brezilya'nın önde gelen ailelerinden biri.
Brezilya milli takımının başarılı orta saha oyuncusu olmak her zaman olağanüstü futbolculuk yeteneklerini gerektirir. Kaka’nın mükemmel ve nefis ayak gösterileri ve gol atmak için içten gelen hevesi onu futbolun bir numaralı oyuncularından biri yapıyor. Oyuncu olarak her geçen gün olgunlaşan yıldız oyuncunun hangi efsaneye benzediği eleştirmenler arasında sürekli bir tartışma konusu oldu. Kaka’nın karşılaştırıldığı isimler arasında Ronaldinho, Rivaldo, Rai ve Zico gibi yaşayan efsaneler var. Hatta bazı eleştirmenler onun Brezilyalıların yeni bir Pele için dua etmelerine Tanrı’dan gelen bir yanıt olduğunu düşünmekteler. Bunlar doğru mudur, değil midir, göreceğiz, fakat kesin olan bir şey var ki Kaka her geçen gün daha çok parlayan ve yükselmekte olan bir yıldız…
Kaka’nın henüz 19 yaşındayken futbol sahnesine çıkarak yaptığı ilk patlama 2001 yılında Sao Paulo’da oldu. Kaka iki yıl sonra AC Milan’a geçecekti. Göz alıcı yükselişine rağmen Kaka asla sahip olduğu alçakgönüllülüğü ve cömertliğini kaybetmedi. Yine de her zaman kafasının dikine gitti. Ayrıca 2004 yılında Açlığa Karşı Birleşik Devletler Dünya Yemek Programına destek vermesinde olduğu gibi yardımlarda bulunarak elinden geldiğince insanları mutlu etmeye çalıştı.
Milan’a geldiğinde tüm gözler onun üzerindeydi, çünkü oyunu her zaman o yönetti. Yetenekleri sayesinde seyirciler hep onu izledi. 2006 Almanya Kupası’nda Brezilya için birçok elverişli durum yaratarak kendini gösterdi ve bebek yüzüyle herkesin üzerinde etki bıraktı. 23 yaşındaki oyuncu vücudunu etkili bir şekilde kullanarak kendinden daha güçlü rakipleriyle yüz yüze geldiğinde bile hiçkimseden kaçmayarak hepsini zaptetmeyi bildi.
Seleção’da çok iyi bir başlangıç yapmamasına rağmen Kaka her zaman takımının en büyük desteği oldu. Brezilya medyasının da yakından takip ettiği futbolcu önümüzdeki yılların en büyük futbol yıldızı adaylarından biri oldu. Milan başkanı Silvio Berlusconi hiç düşünmeden Kaka’ya 8.6 milyon dolarlık antlaşmaya imza attırdı. Kaka, Andrea Pirlo, ve Gennaro Gattuso ile iyi bir üçlü oluşturdu. Carlo Ancelotti her zaman Kaka’ya güvendi.
İlk çıkışını 31 Ocak 2002 günü Bolivia karşısında oynanan bir dostluk maçında gerçekleştirdi. Bundan önce ise FIFA Dünya Gençler Şampiyonası – Arjantin 2001’de ülkesinin U-20 takımında oynamıştı ve Avustralya karşısında oynanan maçın ikinci yarısında gol atarak takımını kazandırmıştı.
Sonra henüz 20 yaşındayken Kaka Brezilya milli takımının bir parçası olarak yaşıtlarından ayrıcalıklı bir konuma sahip oldu. O yıl, yani 2002’de Kore ve Japonya’da gerçekleşen dünya kupasında takımı beşinci kez dünya şampiyonu oldu.
Sadece 19 dakikalığına sahada olsa da Costa Rica karşısında oynanan ve 5-2’lik zaferle sonuçlanan maçın bir parçası olmaktan büyük mutluluk duydu. Yıllar sonra o günlerle ilgili “Kimbilir kaç oyuncu dünya kupasında oynamak isteyip bu organizasyonda yer alamamıştır? Ben bunu başardım. Üstelik evime dünya şampiyonu olarak döndüm.” diyecekti büyük bir olgunlukla…
2001 yılında Sao Paulo’da yıldızı parladığından beri bu kulüpte Rio-Sao Paulo Turnuvası zaferi yaşadı ve 27 maçta forma giyip 12 gol kaydetti. 2002 yılında Brezilya’nın en iyi oyuncusu seçildi. Bu da Avrupa’nın büyük kulüplerinin dikkatini çekti ve büyük takımların peşinden koşmasını sağladı. Kaka’dan imza alma yarışını 2003 yılında Milan kazandı ve Kaka da onların güvenini boşa çıkarmadı ve karşılığını verdi. Aynı yıl Milan’ın UEFA Süper Kupa zaferinde kendine güvenli bir performans sergiledi. Avrupa’ya geldiğinden beri Kaka taktik yöntemleriyle bir Brezilyalı fantezisi olduğunu kanıtladı ve milyonların sevgilisi oldu. Hatta bu sıfatın daha da fazlasını hak ediyor.
2005’te Fenerbahçe karşısında oynanan önemli bir maçta çok kritik bir anda orta sahadan gol atarak şöhretini arttırdı. Hızı, enerjik tavırlarıyla oyun yeteneğini herkese kanıtladı.
Kaka 2005 yılında uzatmalı sevgilisi Caroline Celico ile evlendi. Birçok başarı yaşamasına ve şan, şöhret sahibi olmasına rağmen alçakgönüllülüğünü kaybetmedi.
2006/2007 şampiyonlar ligi finalinde takımı AC Milan, İngiliz takım Liverpool karşısında 2-1’lik zaferle ayrıldı.
Kaka gençlik günlerini değişik gençlik kulüplerinde geçirdikten sonra ilk profesyonel sözleşmesini çok genç yaşta, henüz 17 yaşındayken Sao Paulo ile imzaladı. U-17 Brezilya milli takımında oynarken bile birçok kulübün ilgisini çekmişti. Bunlardan birisi de Gaziantepspor’du. Sao Paulo Kaka’yı Gaziantepspor’a satmayı kabul etti. Fakat kulübün Gaziantepspor’dan istediği $1.5m’luk ücret Antepli’lere fazla geldi, bu yüzden bu transfer gerçekleşemedi.
O yıllarda yaşadığı talihsiz yüzme havuzu kazası az kalsın futbol kariyerini bitiriyordu. Eylül 2000’de yaşadığı o kazada Kaka’nın omurgası kırılmıştı. Bu kaza onun sadece geleceğini riske sokmamıştı. Aynı zamanda hayatını da tehlikeye sokmuştu. Hayatının geri kalanını felç olarak geçirme ihtimali vardı. Doktorlar bir daha futbol oynayamayacağını söylediler. Fakat bir mucize gerçekleşti ve Kaka tamamen toparlandı. Gücünü tamamen geri kazandıktan sonra vakit kaybetmeden antrenmanlara geri döndü. O günden beri Kaka, kendisine jest yapan Tanrı’ya hayatını ve kariyerini geri bağışladığı için şükrediyor ve her hafta kiliseye gidip dua ediyor. Her yıl kiliseye yüklü miktarda bağış yapıyor. (TST’nin notu: E hani Müslüman olmuştu?) Her gol attığında da her defasında Tanrı’ya futbol oynamasına izin verdiği için teşekkür ediyor ve ünlü kutlama stilini seyircilere gösteriyor.
Bu korkunç kazanın ardından tamamen toparlandıktan sonra Kaka Ocak 2001’de Sao Paulo’ya geçti (sonra aynı şeylerden bahsediyor bu biyografi de) Hiçbir Brezilyalı oyuncu gençken onun gösterdiği performansı gösteremedi.
Kaka, Brezilyalı bir oyuncu olarak şu ana kadar 52 maçta forma giydi ve 31 gol kaydetti. Bu da onu gelecek turnuvalarda favori isimlerden biri yaptı.
25 yaşında genç bir oyuncu olmasına ve takım arkadaşları Ronaldinho, Roberto Carlos, Ronaldo ve Adriano gibi efsanevi oyuncular olmasına rağmen Kaka Brezilya’nın en iyi oyuncularından biri olarak gösteriliyor.
Aslında Brezilyalı futbolcuların çoğu fakir ailelerden geliyor ve spor onları bu durumdan kurtaran tek seçenek oluyor. Tabii ki istisnalar var. Kaka da onlardan biri… Kaka oldukça zengin bir aileden geliyor. Bu da onun futbolla ilgilenmesinin yanında bir yandan da okula odaklanmasını sağladı.
Calciopoli skandalına adı karıştıktan sonra AC Milan takımı Ricardo Kaka da dahil olmak üzere önemli oyuncularını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya…
Kaka, Andrey Shevcenco’nun boşluğunu doldurmasıyla beraber Milan’ın en kıymetli futbolcusu oldu. Kaka’ya 2006-2007 sezonunda hücum görevi verildi. Kaka kulübünün ümitlerini boşa çıkarmadı ve Şampiyonlar Ligi’nde 7 gol kaydederek bu sezonun en çok gol atan futbolcusu oldu. Takımı Milan 2005 yılında İstanbul’da gerçekleşen ve Liverpool karşısında oynanan finalin intikamını almak istiyordu ve bunu 2-1’lik bir zaferle sonuçlandırırken en büyük kozlarından biri de Kaka oldu. Fakat her iki golü de Filippo Inzaghi attı.
KISACA BAŞARILARI
Sao Paolo27 kez forma giyip 12 gol kaydettiBir sonraki sezon 22 kez forma giyip 10 gol kaydetti
AC Milan2003 30 kez forma giyip 10 gol kaydetti İtalya’da Seri A Şampiyonu oldu Avrupa Süper Kupası
2004İtalya Süper Kupası36 kez ligde boy gösterip yedi gol kaydetti
Brasil2002’de dünya kupasını kazanan takımın bir parçası oldu2004 Copa América 2005 Confederations CupGermany 2006’da Brezilya takımına yardım etti
Ödülleri2004/2005 UEFA Şampiyonlar Ligi turnuvasının en iyi orta saha oyuncusu2005 Altın Top’da dokuzuncu oldu ve yılın en iyi Avrupalı futbol oyuncusu seçildiFIFA 2005 Dünyada yılın en iyi oyuncusu kategorisinde 10. oldu
Kaka neden olağanüstü? İşte hayranlarına göre nedenleri…
1. Harika oyun stilleri var. Hızlı, dikkatli, kesin, etkileyici…
2. Ayakları yere sağlam basıyor
3. Mecbur olmadığı halde goller atıyor
4. Oynarken estetiğini koruyor
5. Genç, tatlı, sevimli ve çekici
6. Pele’nin beyaz hali ve geleceğin Maradona’sı
7. Yardım elçisi
8. Futbolda ırkçılığa karşı
9. Tanrıya tutkuyla inanıyor
10. Oynarken maçta yüreğini ve ruhunu ortaya koyuyor
11. Brezilya’nın en iyi oyuncularından biri
12. Güzel reklam filmleri çekiyor
13. Karizması var
14. Golleri çok güzel
15. Çok seksi
16. Güzel bir espri anlayışı var
17. Gözleri göz kamaştırıcı
18. İtalya’da yaşayan romantik bir Brezilyalı ve tıpkı İtalyanlar gibi bayanlara nasıl davranılacağını biliyor
19. Saçlarının şekli ve rengi çok güzel
20. Vücudu harika
21. Oyun oynayışı eşsiz
22. Adidas’ın sloganı olan “İmkansız hiçbir şeydir” lafını tüm dünyaya kanıtlıyor
23. Annelerin kızlarına almak için düşündüğü erkek modeline uyuyor
24. Başkalarının adına sevinmesini biliyor
25. Dünyanın en iyi takımı Brezilya’da oynuyor
26. Şiddete ve diğer oyuncularla kavga etmeye karşı
27. Sadece mecbur kaldığında kavga ediyor
28. Sheva sahadan ayrıldığında onun yokluğunu aratmıyor
29. Gözleri gerçekten çok seksi (E anladık, keşke çevirmeseydim yahu, hep aynı şeyler)
30. Yüzü çok şirin (Haydaaaa)
31. Harika elleri var (Yuh)
32. Bazı resimlerinde garabet duruyor
33. Üzerine her şey yakışıyor
34. Başka hangi oyuncu bu kadar yardım kuruluşuna bağışta bulunuyor?
35. Çok terbiyeli, asla çılgın partilere katılmıyor, önüne gelen her kadınla birlikte olmuyor, sadece hayatında Caroline var.
Brezilya milli takımının başarılı orta saha oyuncusu olmak her zaman olağanüstü futbolculuk yeteneklerini gerektirir. Kaka’nın mükemmel ve nefis ayak gösterileri ve gol atmak için içten gelen hevesi onu futbolun bir numaralı oyuncularından biri yapıyor. Oyuncu olarak her geçen gün olgunlaşan yıldız oyuncunun hangi efsaneye benzediği eleştirmenler arasında sürekli bir tartışma konusu oldu. Kaka’nın karşılaştırıldığı isimler arasında Ronaldinho, Rivaldo, Rai ve Zico gibi yaşayan efsaneler var. Hatta bazı eleştirmenler onun Brezilyalıların yeni bir Pele için dua etmelerine Tanrı’dan gelen bir yanıt olduğunu düşünmekteler. Bunlar doğru mudur, değil midir, göreceğiz, fakat kesin olan bir şey var ki Kaka her geçen gün daha çok parlayan ve yükselmekte olan bir yıldız…
Kaka’nın henüz 19 yaşındayken futbol sahnesine çıkarak yaptığı ilk patlama 2001 yılında Sao Paulo’da oldu. Kaka iki yıl sonra AC Milan’a geçecekti. Göz alıcı yükselişine rağmen Kaka asla sahip olduğu alçakgönüllülüğü ve cömertliğini kaybetmedi. Yine de her zaman kafasının dikine gitti. Ayrıca 2004 yılında Açlığa Karşı Birleşik Devletler Dünya Yemek Programına destek vermesinde olduğu gibi yardımlarda bulunarak elinden geldiğince insanları mutlu etmeye çalıştı.
Milan’a geldiğinde tüm gözler onun üzerindeydi, çünkü oyunu her zaman o yönetti. Yetenekleri sayesinde seyirciler hep onu izledi. 2006 Almanya Kupası’nda Brezilya için birçok elverişli durum yaratarak kendini gösterdi ve bebek yüzüyle herkesin üzerinde etki bıraktı. 23 yaşındaki oyuncu vücudunu etkili bir şekilde kullanarak kendinden daha güçlü rakipleriyle yüz yüze geldiğinde bile hiçkimseden kaçmayarak hepsini zaptetmeyi bildi.
Seleção’da çok iyi bir başlangıç yapmamasına rağmen Kaka her zaman takımının en büyük desteği oldu. Brezilya medyasının da yakından takip ettiği futbolcu önümüzdeki yılların en büyük futbol yıldızı adaylarından biri oldu. Milan başkanı Silvio Berlusconi hiç düşünmeden Kaka’ya 8.6 milyon dolarlık antlaşmaya imza attırdı. Kaka, Andrea Pirlo, ve Gennaro Gattuso ile iyi bir üçlü oluşturdu. Carlo Ancelotti her zaman Kaka’ya güvendi.
İlk çıkışını 31 Ocak 2002 günü Bolivia karşısında oynanan bir dostluk maçında gerçekleştirdi. Bundan önce ise FIFA Dünya Gençler Şampiyonası – Arjantin 2001’de ülkesinin U-20 takımında oynamıştı ve Avustralya karşısında oynanan maçın ikinci yarısında gol atarak takımını kazandırmıştı.
Sonra henüz 20 yaşındayken Kaka Brezilya milli takımının bir parçası olarak yaşıtlarından ayrıcalıklı bir konuma sahip oldu. O yıl, yani 2002’de Kore ve Japonya’da gerçekleşen dünya kupasında takımı beşinci kez dünya şampiyonu oldu.
Sadece 19 dakikalığına sahada olsa da Costa Rica karşısında oynanan ve 5-2’lik zaferle sonuçlanan maçın bir parçası olmaktan büyük mutluluk duydu. Yıllar sonra o günlerle ilgili “Kimbilir kaç oyuncu dünya kupasında oynamak isteyip bu organizasyonda yer alamamıştır? Ben bunu başardım. Üstelik evime dünya şampiyonu olarak döndüm.” diyecekti büyük bir olgunlukla…
2001 yılında Sao Paulo’da yıldızı parladığından beri bu kulüpte Rio-Sao Paulo Turnuvası zaferi yaşadı ve 27 maçta forma giyip 12 gol kaydetti. 2002 yılında Brezilya’nın en iyi oyuncusu seçildi. Bu da Avrupa’nın büyük kulüplerinin dikkatini çekti ve büyük takımların peşinden koşmasını sağladı. Kaka’dan imza alma yarışını 2003 yılında Milan kazandı ve Kaka da onların güvenini boşa çıkarmadı ve karşılığını verdi. Aynı yıl Milan’ın UEFA Süper Kupa zaferinde kendine güvenli bir performans sergiledi. Avrupa’ya geldiğinden beri Kaka taktik yöntemleriyle bir Brezilyalı fantezisi olduğunu kanıtladı ve milyonların sevgilisi oldu. Hatta bu sıfatın daha da fazlasını hak ediyor.
2005’te Fenerbahçe karşısında oynanan önemli bir maçta çok kritik bir anda orta sahadan gol atarak şöhretini arttırdı. Hızı, enerjik tavırlarıyla oyun yeteneğini herkese kanıtladı.
Kaka 2005 yılında uzatmalı sevgilisi Caroline Celico ile evlendi. Birçok başarı yaşamasına ve şan, şöhret sahibi olmasına rağmen alçakgönüllülüğünü kaybetmedi.
2006/2007 şampiyonlar ligi finalinde takımı AC Milan, İngiliz takım Liverpool karşısında 2-1’lik zaferle ayrıldı.
Kaka gençlik günlerini değişik gençlik kulüplerinde geçirdikten sonra ilk profesyonel sözleşmesini çok genç yaşta, henüz 17 yaşındayken Sao Paulo ile imzaladı. U-17 Brezilya milli takımında oynarken bile birçok kulübün ilgisini çekmişti. Bunlardan birisi de Gaziantepspor’du. Sao Paulo Kaka’yı Gaziantepspor’a satmayı kabul etti. Fakat kulübün Gaziantepspor’dan istediği $1.5m’luk ücret Antepli’lere fazla geldi, bu yüzden bu transfer gerçekleşemedi.
O yıllarda yaşadığı talihsiz yüzme havuzu kazası az kalsın futbol kariyerini bitiriyordu. Eylül 2000’de yaşadığı o kazada Kaka’nın omurgası kırılmıştı. Bu kaza onun sadece geleceğini riske sokmamıştı. Aynı zamanda hayatını da tehlikeye sokmuştu. Hayatının geri kalanını felç olarak geçirme ihtimali vardı. Doktorlar bir daha futbol oynayamayacağını söylediler. Fakat bir mucize gerçekleşti ve Kaka tamamen toparlandı. Gücünü tamamen geri kazandıktan sonra vakit kaybetmeden antrenmanlara geri döndü. O günden beri Kaka, kendisine jest yapan Tanrı’ya hayatını ve kariyerini geri bağışladığı için şükrediyor ve her hafta kiliseye gidip dua ediyor. Her yıl kiliseye yüklü miktarda bağış yapıyor. (TST’nin notu: E hani Müslüman olmuştu?) Her gol attığında da her defasında Tanrı’ya futbol oynamasına izin verdiği için teşekkür ediyor ve ünlü kutlama stilini seyircilere gösteriyor.
Bu korkunç kazanın ardından tamamen toparlandıktan sonra Kaka Ocak 2001’de Sao Paulo’ya geçti (sonra aynı şeylerden bahsediyor bu biyografi de) Hiçbir Brezilyalı oyuncu gençken onun gösterdiği performansı gösteremedi.
Kaka, Brezilyalı bir oyuncu olarak şu ana kadar 52 maçta forma giydi ve 31 gol kaydetti. Bu da onu gelecek turnuvalarda favori isimlerden biri yaptı.
25 yaşında genç bir oyuncu olmasına ve takım arkadaşları Ronaldinho, Roberto Carlos, Ronaldo ve Adriano gibi efsanevi oyuncular olmasına rağmen Kaka Brezilya’nın en iyi oyuncularından biri olarak gösteriliyor.
Aslında Brezilyalı futbolcuların çoğu fakir ailelerden geliyor ve spor onları bu durumdan kurtaran tek seçenek oluyor. Tabii ki istisnalar var. Kaka da onlardan biri… Kaka oldukça zengin bir aileden geliyor. Bu da onun futbolla ilgilenmesinin yanında bir yandan da okula odaklanmasını sağladı.
Calciopoli skandalına adı karıştıktan sonra AC Milan takımı Ricardo Kaka da dahil olmak üzere önemli oyuncularını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya…
Kaka, Andrey Shevcenco’nun boşluğunu doldurmasıyla beraber Milan’ın en kıymetli futbolcusu oldu. Kaka’ya 2006-2007 sezonunda hücum görevi verildi. Kaka kulübünün ümitlerini boşa çıkarmadı ve Şampiyonlar Ligi’nde 7 gol kaydederek bu sezonun en çok gol atan futbolcusu oldu. Takımı Milan 2005 yılında İstanbul’da gerçekleşen ve Liverpool karşısında oynanan finalin intikamını almak istiyordu ve bunu 2-1’lik bir zaferle sonuçlandırırken en büyük kozlarından biri de Kaka oldu. Fakat her iki golü de Filippo Inzaghi attı.
KISACA BAŞARILARI
Sao Paolo27 kez forma giyip 12 gol kaydettiBir sonraki sezon 22 kez forma giyip 10 gol kaydetti
AC Milan2003 30 kez forma giyip 10 gol kaydetti İtalya’da Seri A Şampiyonu oldu Avrupa Süper Kupası
2004İtalya Süper Kupası36 kez ligde boy gösterip yedi gol kaydetti
Brasil2002’de dünya kupasını kazanan takımın bir parçası oldu2004 Copa América 2005 Confederations CupGermany 2006’da Brezilya takımına yardım etti
Ödülleri2004/2005 UEFA Şampiyonlar Ligi turnuvasının en iyi orta saha oyuncusu2005 Altın Top’da dokuzuncu oldu ve yılın en iyi Avrupalı futbol oyuncusu seçildiFIFA 2005 Dünyada yılın en iyi oyuncusu kategorisinde 10. oldu
Kaka neden olağanüstü? İşte hayranlarına göre nedenleri…
1. Harika oyun stilleri var. Hızlı, dikkatli, kesin, etkileyici…
2. Ayakları yere sağlam basıyor
3. Mecbur olmadığı halde goller atıyor
4. Oynarken estetiğini koruyor
5. Genç, tatlı, sevimli ve çekici
6. Pele’nin beyaz hali ve geleceğin Maradona’sı
7. Yardım elçisi
8. Futbolda ırkçılığa karşı
9. Tanrıya tutkuyla inanıyor
10. Oynarken maçta yüreğini ve ruhunu ortaya koyuyor
11. Brezilya’nın en iyi oyuncularından biri
12. Güzel reklam filmleri çekiyor
13. Karizması var
14. Golleri çok güzel
15. Çok seksi
16. Güzel bir espri anlayışı var
17. Gözleri göz kamaştırıcı
18. İtalya’da yaşayan romantik bir Brezilyalı ve tıpkı İtalyanlar gibi bayanlara nasıl davranılacağını biliyor
19. Saçlarının şekli ve rengi çok güzel
20. Vücudu harika
21. Oyun oynayışı eşsiz
22. Adidas’ın sloganı olan “İmkansız hiçbir şeydir” lafını tüm dünyaya kanıtlıyor
23. Annelerin kızlarına almak için düşündüğü erkek modeline uyuyor
24. Başkalarının adına sevinmesini biliyor
25. Dünyanın en iyi takımı Brezilya’da oynuyor
26. Şiddete ve diğer oyuncularla kavga etmeye karşı
27. Sadece mecbur kaldığında kavga ediyor
28. Sheva sahadan ayrıldığında onun yokluğunu aratmıyor
29. Gözleri gerçekten çok seksi (E anladık, keşke çevirmeseydim yahu, hep aynı şeyler)
30. Yüzü çok şirin (Haydaaaa)
31. Harika elleri var (Yuh)
32. Bazı resimlerinde garabet duruyor
33. Üzerine her şey yakışıyor
34. Başka hangi oyuncu bu kadar yardım kuruluşuna bağışta bulunuyor?
35. Çok terbiyeli, asla çılgın partilere katılmıyor, önüne gelen her kadınla birlikte olmuyor, sadece hayatında Caroline var.
17 Temmuz
KAM
David Beckham, Pazartesi günü hayranlarının çığlıkları eşliğinde Los Angeles Galaxy’deki yeni takım arkadaşlarıyla California’da ilk idmanına çıktı. İlk idmanı 1000 kadar medya mensubu izledi.
Geçen Cuma Amerikan medyasına tanıtılan Beckham ayak bileği sakatlanması nedeniyle Cumartesi günü Chelsea F.C karşısında oynanacak ilk Los Angeles maçına çıkamayacak. Beckham konuyla ilgili basına açıklamada bulunmadı, fakat takımının maça kadar Beckham’ın toparlanacağına dair umutları var. Fakat teknik direktör Frank Yallop, Beckham’ı sahalara geri döndürmek için acele etmek istemiyor, çünkü multi-milyon dolarlık yeni transferinin sakatlığını arttırarak riske girmek istemiyor. Yeni takım arkadaşları Kyle Veris ve Landon Donovan ise Beckham’ın takımda bir an evvel oynamasını istiyorlar.
Kyle Veris (L.A. Galaxy defans oyuncusu): Burada çok güzel bir atmosfer var. David’in burada olması da çok güzel. Sahaya çıkıp insanlara gerçekten iyi oynadığımızı kanıtlamak için sabırsızlanıyoruz.
Landon Donovan (L.A. Galaxy forvet oyuncusu): İnanılmaz. David’in bizimle oynayacağı ilk maçı hayal edemiyorum. Belki bu hafta sonu, belki de başka bir zaman… Çok ilginç olacak. Onun takıma gelmesi üzerimizde büyük bir baskı oluşturuyor, bir o kadar da bu büyük bir şans… O çok iyi çalışıyor. Bence bir an evvel sahalara geri dönmek istiyor.
Joe Cannon (L.A. Galaxy kalecisi): Ayak bileğinin sakatlanması kötü oldu. Hepimiz bir an evvel toparlanacağını umuyoruz… Rakibimizin Chelsea, Pachuca, Chivas de Guadalajara ya da Toronto olması önemli değil. Önemli olan David’in sağlığına kavuşması…
Frank Yallop (L.A. Galaxy teknik direktörü): Daha önce de söylediğim gibi onun oynaması için zorlamayacağız. Bu çok yanlış olur. Onun hazır olmasını bekleyeceğiz. Önümüzdeki birkaç gün içinde neler olacağını göreceğiz. Onu uzun süreli bir tehlikenin içine sürüklemek istemiyoruz.
KAM:
İngiltere Pazartesi günü gerçekleşen 2007 Speedway World Cup yarışını kazanarak finale çıktı. İngiltere, bu hafta sonu Danimarka ile şampiyonluk için yarışacak.
İngiltere, Pazartesi gecesi İngiltere’nin Coventry şehrinde gerçekleşen ikinci 2007 Speedway World Cup yarışını kazanarak avantaj elde etti ve finale çıktı. Neil Middleditch’ın takımı yarışı 60 puanla bitirerek ikinci olan İsveç’e 10 puan fark attı. Yarışta Rusya üçüncü olurken Amerika dördüncü sırayı aldı.
İngiltere ve Danimarka Cumartesi günü finalde karşılaşacak. İsveç ve Rusya ise Perşembe günü yarışacak. Her iki yarış da Polonya’nın Leszno kentinde gerçekleşecek.
David Beckham, Pazartesi günü hayranlarının çığlıkları eşliğinde Los Angeles Galaxy’deki yeni takım arkadaşlarıyla California’da ilk idmanına çıktı. İlk idmanı 1000 kadar medya mensubu izledi.
Geçen Cuma Amerikan medyasına tanıtılan Beckham ayak bileği sakatlanması nedeniyle Cumartesi günü Chelsea F.C karşısında oynanacak ilk Los Angeles maçına çıkamayacak. Beckham konuyla ilgili basına açıklamada bulunmadı, fakat takımının maça kadar Beckham’ın toparlanacağına dair umutları var. Fakat teknik direktör Frank Yallop, Beckham’ı sahalara geri döndürmek için acele etmek istemiyor, çünkü multi-milyon dolarlık yeni transferinin sakatlığını arttırarak riske girmek istemiyor. Yeni takım arkadaşları Kyle Veris ve Landon Donovan ise Beckham’ın takımda bir an evvel oynamasını istiyorlar.
Kyle Veris (L.A. Galaxy defans oyuncusu): Burada çok güzel bir atmosfer var. David’in burada olması da çok güzel. Sahaya çıkıp insanlara gerçekten iyi oynadığımızı kanıtlamak için sabırsızlanıyoruz.
Landon Donovan (L.A. Galaxy forvet oyuncusu): İnanılmaz. David’in bizimle oynayacağı ilk maçı hayal edemiyorum. Belki bu hafta sonu, belki de başka bir zaman… Çok ilginç olacak. Onun takıma gelmesi üzerimizde büyük bir baskı oluşturuyor, bir o kadar da bu büyük bir şans… O çok iyi çalışıyor. Bence bir an evvel sahalara geri dönmek istiyor.
Joe Cannon (L.A. Galaxy kalecisi): Ayak bileğinin sakatlanması kötü oldu. Hepimiz bir an evvel toparlanacağını umuyoruz… Rakibimizin Chelsea, Pachuca, Chivas de Guadalajara ya da Toronto olması önemli değil. Önemli olan David’in sağlığına kavuşması…
Frank Yallop (L.A. Galaxy teknik direktörü): Daha önce de söylediğim gibi onun oynaması için zorlamayacağız. Bu çok yanlış olur. Onun hazır olmasını bekleyeceğiz. Önümüzdeki birkaç gün içinde neler olacağını göreceğiz. Onu uzun süreli bir tehlikenin içine sürüklemek istemiyoruz.
KAM:
İngiltere Pazartesi günü gerçekleşen 2007 Speedway World Cup yarışını kazanarak finale çıktı. İngiltere, bu hafta sonu Danimarka ile şampiyonluk için yarışacak.
İngiltere, Pazartesi gecesi İngiltere’nin Coventry şehrinde gerçekleşen ikinci 2007 Speedway World Cup yarışını kazanarak avantaj elde etti ve finale çıktı. Neil Middleditch’ın takımı yarışı 60 puanla bitirerek ikinci olan İsveç’e 10 puan fark attı. Yarışta Rusya üçüncü olurken Amerika dördüncü sırayı aldı.
İngiltere ve Danimarka Cumartesi günü finalde karşılaşacak. İsveç ve Rusya ise Perşembe günü yarışacak. Her iki yarış da Polonya’nın Leszno kentinde gerçekleşecek.
16 Temmuz
***** AP-SNTV-0100: Cycling Tour 8
Danimarka’lı Michael Rasmussen Pazar günü gerçekleşen Fransa Bisiklet Turu’nun sekizinci turunu kazanarak hayranlarını sevindirdi.
Pazar günü gerçekleşen Fransa Bisiklet Turu’nun zor ve yorucu geçen sekizinci turunu Danimarka’lı Michael Rasmussen kazandı. Yarışın bitmesine 29 kilometre kala Rasmussen’ın en büyük rakibi Michael Rogers’ın omzunun incinmesi Rasmussen’ı rakipsiz bıraktı. Rasmussen üç tane tırmanış ve bir yokuş yukarı çıkış kategorilerini kapsayan, Le Grand-Bornand’da başlayıp Tignes’de son bulan 165 kilometrelik yarışı bitiren ilk kişi olurken İspanyol Iban Mayo ikinci, yine bir İspanyol olan Alejandro Valverde ise üçüncü oldu. Alman Linus Gerdemann ise yarışı onların birkaç dakika gerisinden bitirerek hayal kırıklığı yarattı.
Danimarka’lı Michael Rasmussen Pazar günü gerçekleşen Fransa Bisiklet Turu’nun sekizinci turunu kazanarak hayranlarını sevindirdi.
Pazar günü gerçekleşen Fransa Bisiklet Turu’nun zor ve yorucu geçen sekizinci turunu Danimarka’lı Michael Rasmussen kazandı. Yarışın bitmesine 29 kilometre kala Rasmussen’ın en büyük rakibi Michael Rogers’ın omzunun incinmesi Rasmussen’ı rakipsiz bıraktı. Rasmussen üç tane tırmanış ve bir yokuş yukarı çıkış kategorilerini kapsayan, Le Grand-Bornand’da başlayıp Tignes’de son bulan 165 kilometrelik yarışı bitiren ilk kişi olurken İspanyol Iban Mayo ikinci, yine bir İspanyol olan Alejandro Valverde ise üçüncü oldu. Alman Linus Gerdemann ise yarışı onların birkaç dakika gerisinden bitirerek hayal kırıklığı yarattı.
12 Temmuz
***** AP-SNTV-0400: Cycling Tour 4
Thor Hushovd, Çarşamba günü gerçekleşen Fransa Bisiklet Turu yarışlarının dördüncü turunu kazanan isim oldu. Norveçli bisikletçi yarışı dört saat 37 dakika ve 47 saniyeyle tamamlayarak Güney Afrikalı rakibi Robert Hunter’ı ve İspanyol Oscar Freire’yi yendi. Yarışta Hunter ikinci olurken Freire üçüncü sırayı aldı. İsviçreli Fabian Cancellera ise beşinci günün sonunda da genel sıralamada liderliğini sürdürdü.
***** AP-SNTV-0400: Soccer Pele 1
Tüm zamanların en iyi futbol oyuncusu olup olmadığı hala tartışılan Pele, Amerikan dergisi Futbol Mundial’la beraber bir okuma kampanyasını başlatmak için New York’taydı. Brezilyalı efsane 1970’lerde New York Cosmos’da geçirdiği günlerden bahsetti ve Amerika’daki futbolun son 30 yıldaki değişimiyle ilgili konuştu. Times Meydanı’ndaki Nasdaq borsasının açılışına da katılan 66 yaşındaki oyuncu şöyle konuştu:
“(Franz) Beckenbauer, (Johan) Cruyff, George Best, (Gordon) Banks, Carlos Alberto, Giorgio Chinaglia gibi çok iyi oyuncular geçti buradan. Bu takımda onlardan çok destek gördüm. Amerika’daki futbol bence çok iyi organize ediliyor. David Beckham’a burada oynamanın çok güzel bir şey olduğunu söylemesinler. Çünkü çok iyi hazırlanmalı. Bu ülkede oynamak çok zor. Kolay olduğunu sanmasın. Medya ve halkla iyi ilişkiler kurmalı. Bir yandan da sahaya iyi hakimiyet kurmalı, çünkü insanlar izlemek isteyecek”.
New York’ta 75,646 kişilik seyirci karşısında eski takımı Brezilya karşısında oynama deneyimi yaşayan Pele sözlerine şu şekilde devam etti:
“Büyük stadyumlarda maçları en fazla 45,000 kişi izliyor. O yüzden o sayı çok güçlü bir seyirci kapasitesine eşitti. Bugün Brezilya’da bile hala o sayıya erişilemedi. ‘Brezilya eskisi kadar iyi oynayan bir takım değil’ diyorlar. Fakat önemli olan Brezilya’yı finale taşıyıp ülkeyi iyi temsil etmekti. Ve Brezilya bunu başardı da… Arjantin’in çok iyi oyuncuları vardı, çok iyi organize olmuşlardı. Çalışmaya Brezilya’dan daha çok vakitleri oldu.”
Thor Hushovd, Çarşamba günü gerçekleşen Fransa Bisiklet Turu yarışlarının dördüncü turunu kazanan isim oldu. Norveçli bisikletçi yarışı dört saat 37 dakika ve 47 saniyeyle tamamlayarak Güney Afrikalı rakibi Robert Hunter’ı ve İspanyol Oscar Freire’yi yendi. Yarışta Hunter ikinci olurken Freire üçüncü sırayı aldı. İsviçreli Fabian Cancellera ise beşinci günün sonunda da genel sıralamada liderliğini sürdürdü.
***** AP-SNTV-0400: Soccer Pele 1
Tüm zamanların en iyi futbol oyuncusu olup olmadığı hala tartışılan Pele, Amerikan dergisi Futbol Mundial’la beraber bir okuma kampanyasını başlatmak için New York’taydı. Brezilyalı efsane 1970’lerde New York Cosmos’da geçirdiği günlerden bahsetti ve Amerika’daki futbolun son 30 yıldaki değişimiyle ilgili konuştu. Times Meydanı’ndaki Nasdaq borsasının açılışına da katılan 66 yaşındaki oyuncu şöyle konuştu:
“(Franz) Beckenbauer, (Johan) Cruyff, George Best, (Gordon) Banks, Carlos Alberto, Giorgio Chinaglia gibi çok iyi oyuncular geçti buradan. Bu takımda onlardan çok destek gördüm. Amerika’daki futbol bence çok iyi organize ediliyor. David Beckham’a burada oynamanın çok güzel bir şey olduğunu söylemesinler. Çünkü çok iyi hazırlanmalı. Bu ülkede oynamak çok zor. Kolay olduğunu sanmasın. Medya ve halkla iyi ilişkiler kurmalı. Bir yandan da sahaya iyi hakimiyet kurmalı, çünkü insanlar izlemek isteyecek”.
New York’ta 75,646 kişilik seyirci karşısında eski takımı Brezilya karşısında oynama deneyimi yaşayan Pele sözlerine şu şekilde devam etti:
“Büyük stadyumlarda maçları en fazla 45,000 kişi izliyor. O yüzden o sayı çok güçlü bir seyirci kapasitesine eşitti. Bugün Brezilya’da bile hala o sayıya erişilemedi. ‘Brezilya eskisi kadar iyi oynayan bir takım değil’ diyorlar. Fakat önemli olan Brezilya’yı finale taşıyıp ülkeyi iyi temsil etmekti. Ve Brezilya bunu başardı da… Arjantin’in çok iyi oyuncuları vardı, çok iyi organize olmuşlardı. Çalışmaya Brezilya’dan daha çok vakitleri oldu.”
11 Temmuz
CHELSEA YENİ SEZON HAZIRLIKLARINI AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NİN LOS ANGELES EYALETİNDE GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN KALİFORNİYA’DA KAMPA GİRDİ.
MENAJER MORINHO, FUTBOLCULARINDAN ASHLEY COLE, PETR CECH VE ARJEN ROBBEN KAMPTAN ÇESİTLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDULAR…
ASHLEY COLE: Benim buradaki ilk yılım. Şu ana kadar çok güzel geçti. Burası harika bir yer. Güneşin tadını çıkartıp futbol oynuyoruz. Harika stadyumlar var burada ve umarım şehri gezmeye fırsat bulabiliriz.
JOSE MOURINHO: David Beckham’ın bu maçta oynayıp oynamayacağını bilmiyorum ama eğer oynarsa bu L.A. ve Amerika’daki futbol için çok büyük bir anı olacak. Gerçekleştirmek için daha iyi bir futbolcu bulamazlardı. Avrupa futbolu için büyük bir kayıp.
ASHLEY COLE: Bence o hala en iyilerden bir tanesi… Diğer futbolcularla karşılaştırdığımızda o hala çok hızlı. Oynama stili ve top öldürmeleri inanılmaz. Bence L.A. Galaxy takımı David Beckham gibi bir oyuncuya sahip oldukları için çok şanslı.
PETER CECH: Futbolda her oyunda beklemediğiniz sonuçları alabilirsiniz. İyi oynayabilirsiniz. Fakat kazanmak için yine de biraz şansa ihtiyacınız vardır. Bu sene şanslı olacağımıza inanıyorum.
ARJEN ROBBEN: Şu an bulunduğum yerden çok memnunum. Buraya geldim ve ilk idmanıma çıktım. Yedi hafta aradan sonra tekrar geri döndüğüme çok seviniyorum.
MENAJER MORINHO, FUTBOLCULARINDAN ASHLEY COLE, PETR CECH VE ARJEN ROBBEN KAMPTAN ÇESİTLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDULAR…
ASHLEY COLE: Benim buradaki ilk yılım. Şu ana kadar çok güzel geçti. Burası harika bir yer. Güneşin tadını çıkartıp futbol oynuyoruz. Harika stadyumlar var burada ve umarım şehri gezmeye fırsat bulabiliriz.
JOSE MOURINHO: David Beckham’ın bu maçta oynayıp oynamayacağını bilmiyorum ama eğer oynarsa bu L.A. ve Amerika’daki futbol için çok büyük bir anı olacak. Gerçekleştirmek için daha iyi bir futbolcu bulamazlardı. Avrupa futbolu için büyük bir kayıp.
ASHLEY COLE: Bence o hala en iyilerden bir tanesi… Diğer futbolcularla karşılaştırdığımızda o hala çok hızlı. Oynama stili ve top öldürmeleri inanılmaz. Bence L.A. Galaxy takımı David Beckham gibi bir oyuncuya sahip oldukları için çok şanslı.
PETER CECH: Futbolda her oyunda beklemediğiniz sonuçları alabilirsiniz. İyi oynayabilirsiniz. Fakat kazanmak için yine de biraz şansa ihtiyacınız vardır. Bu sene şanslı olacağımıza inanıyorum.
ARJEN ROBBEN: Şu an bulunduğum yerden çok memnunum. Buraya geldim ve ilk idmanıma çıktım. Yedi hafta aradan sonra tekrar geri döndüğüme çok seviniyorum.
10 Temmuz
HARGREAVES – NANI
Bayern Munich yıldızı Owen Hargreaves ve Sporting Lisbon’dan Nani, Manchester United’a imza atıp yeni formalarına sahip oldular. Kulübün gelecek sezon için başka sözleşmeler de imzalatacağı duyuruldu. Menajer Alex Ferguson’un söylediğine göre Porto yıldızı Anderson da yakında Manchester United’la sözleşme imzalayacak. Owen ve Nani’nin de kadroya katılmasıyla beraber yeni sezonda iddialı olduklarını açıklayan Ferguson “Carlos Tevez’le de görüşmelerimiz sürüyor. Birçok konuda kendisiyle anlaştık. Umarım en kısa zamanda bunu sonuçlandırırız” dedi.
Birçok şampiyonlar ligi oyuncusundan daha deneyimli olan Bayern Munich yıldızı Hargreaves yaptığı açıklamada “Bence her oyuncu kalitesini kendisiyle birlikte götürür. Benim alanım da orta sahada savunma oyuncusu olmam…Ryan Giggs, Paul Scholes, Wayne Rooney gibi harika oyuncularımız var. Ve şimdi de kulübe Cristiano Ronaldo, Nani ve Anderson da katılıyor. Bu yapbozun bir parçası olmak için sabırsızlanıyorum” şeklinde konuştu.
////////////////////////////////////////
REAL MADRID İMZA
İspanyol şampiyon takım Real Madrid Pazartesi günü yeni teknik direktörlerinin eski Alman yıldız Bernd Schuster olduğunu duyurdu. 47 yaşındaki eski Getafe teknik direktörü Haziran ayının sonunda kulübün 4 yıldan beri ilk kez bir lig karşılaşması kazanmasını sağlamıştı.
BERND SCHUSTER: Daha önce teknik direktörlük yaptığım kulüplerle karşılaştırdığımda bu benim için büyük bir basamak oldu. Burada oynadığımdan beri Real’de teknik direktörlük yapmak hep içimde kalmıştı. Fabio Capello geçen sezon ligi kazanarak çok önemli bir şey başardı. Bu zafer bana da yardımcı oldu. Eğer ödüller kazanmazsanız gerilirsiniz. Bu da kulüp, oyuncular açısından bir avantaj sağlıyor ve işimi kolaylaştırıyor.
Bayern Munich yıldızı Owen Hargreaves ve Sporting Lisbon’dan Nani, Manchester United’a imza atıp yeni formalarına sahip oldular. Kulübün gelecek sezon için başka sözleşmeler de imzalatacağı duyuruldu. Menajer Alex Ferguson’un söylediğine göre Porto yıldızı Anderson da yakında Manchester United’la sözleşme imzalayacak. Owen ve Nani’nin de kadroya katılmasıyla beraber yeni sezonda iddialı olduklarını açıklayan Ferguson “Carlos Tevez’le de görüşmelerimiz sürüyor. Birçok konuda kendisiyle anlaştık. Umarım en kısa zamanda bunu sonuçlandırırız” dedi.
Birçok şampiyonlar ligi oyuncusundan daha deneyimli olan Bayern Munich yıldızı Hargreaves yaptığı açıklamada “Bence her oyuncu kalitesini kendisiyle birlikte götürür. Benim alanım da orta sahada savunma oyuncusu olmam…Ryan Giggs, Paul Scholes, Wayne Rooney gibi harika oyuncularımız var. Ve şimdi de kulübe Cristiano Ronaldo, Nani ve Anderson da katılıyor. Bu yapbozun bir parçası olmak için sabırsızlanıyorum” şeklinde konuştu.
////////////////////////////////////////
REAL MADRID İMZA
İspanyol şampiyon takım Real Madrid Pazartesi günü yeni teknik direktörlerinin eski Alman yıldız Bernd Schuster olduğunu duyurdu. 47 yaşındaki eski Getafe teknik direktörü Haziran ayının sonunda kulübün 4 yıldan beri ilk kez bir lig karşılaşması kazanmasını sağlamıştı.
BERND SCHUSTER: Daha önce teknik direktörlük yaptığım kulüplerle karşılaştırdığımda bu benim için büyük bir basamak oldu. Burada oynadığımdan beri Real’de teknik direktörlük yapmak hep içimde kalmıştı. Fabio Capello geçen sezon ligi kazanarak çok önemli bir şey başardı. Bu zafer bana da yardımcı oldu. Eğer ödüller kazanmazsanız gerilirsiniz. Bu da kulüp, oyuncular açısından bir avantaj sağlıyor ve işimi kolaylaştırıyor.
Sunday, July 8, 2007
6 Temmuz
***** AP-SNTV-0100: F1 Spyker
Bu hafta sonu Silverstone pistinde gerçekleşecek 2007 FIA Formula 1 Dünya Şampiyonasının dokuzuncu turunda yağmur tehdidine rağmen Spyker takımı otomobillerine güveniyor.
2007 FIA Formula 1 Dünya Şampiyonasının dokuzuncu turu bu hafta sonu Northamptonshire’deki Silverstone pistinde gerçekleşecek. Havanın nasıl olacağı belirsizliğini koruduğu için seyirciler şimdiden ıslanmaktan ve çamurdan korunmak için çadırlarını kurdular bile…
Olası olumsuz hava koşulları F1 takımlarını da tehdit ediyor. Bu takımlardan biri de Spyker takımı… Hala tek bir şampiyonluğu bile bulunmayan yeni F1 takımı bu sezon yıldızlarını parlatmak istiyor. Silverstone’daki İngiliz grand prix’i yarışına hazırlanan takımının hayranları da cesurca mücadele edeceklerine inandıklarını söylüyorlar. Spyker teknik ofisi şefi Mike Gascoyne yaptığı açıklamada “Havanın durumu çok karışık. Yarışta yağmur yağabilir. Aslında bu bizim açımızdan iyi oldu. Daha önce Monaco ve Adrian’da ıslak zemin üzerinde yarışmıştık ve bu yüzden söyleyebilirim ki araçlarımız ıslak zeminde çok hızlı gidiyor. O yüzden bu hafta sonu yağmur yağıp yağmamasını umursamıyoruz” şeklinde konuştu. Sürücülerden Christijan Albears “Pist kuru olduğunda da risk altındasınız. O yüzden yağmur yağabilecek olması beni ilgilendirmiyor” derken mekanist Mike Gray “Otomobiller birbirinden farklıdır. Hazırlıkları bütün takımlar kuru zeminde sürdürüyor ama yarışlarda ıslak zemine de hazırlıklı olmalısınız” şeklinde konuştu.
***** AP-SNTV-2100: F1 Hamilton
Formula 1 dünya şampiyonası sıralamasının lideri olarak herkesi şaşırtan Lewis Hamilton İngiliz Grand Prix’indeki yarışlar için Perşembe günü hazırlıklarına devam etti. Kariyerine henüz 8 yaşında başlayan Hamilton’un hazırlıklarını araba yarışları tutkunları da izledi. McLaren’in görevi askıya alınan proje başkanı Mike Coughlan ve Ferrari’nin işten atılan mühendisi Nigel Stepney’in adının karıştığı casusluk skandalına aldırmayan 22 yaşındaki yetenekli pilot bu Pazar günü Silverstone’da gerçekleşecek yarışı iple çekiyor.
McLaren pilotu Lewis Hamilton’un dünyası son birkaç yılda tamamen değişti. Çok kısa bir süre önce o da yüzlerce yetenekli genç pilot adayından yalnızca bir tanesiydi. Bu sezonun sekiz yarışında da podyuma çıkarak 14 puan alıp büyük bir başarı kazanan Hamilton Amerika ve Kanada’daki yarışları kazanan isim olmuştu.
İngiliz Grand Prix’i yarışı için endişelenmediğini söyleyen Hamilton yaptığı açıklamada “Bu gençleri gördüğüm zaman duygulanıyorum. Çünkü bir zamanlar ben de onlardan biriydim. David Coulthard’la tanıştığımda hayatım değişti. Her zaman bu noktada olmak istiyordum ve bunu başardım. Bu çocukların beni izlemesi benim için bir hayaldi. Umarım onlara pozitif bir rol modeli olurum. Dışarıdaki baskıdan çok kendi baskım beni daha çok etkiliyor. Silverstone’da yarışmayı seviyorum. Orada harika yarışlar çıkartıp büyük destek gördüm. Kendi ülkenizde yarışmak daha farklı oluyor. Brezilya’da veya başka bir ülkede bu kadar çok hayranınız olmuyor. Bu yüzden elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Bakalım sezon sonunda neler olacak?” şeklinde konuştu.
Bu hafta sonu Silverstone pistinde gerçekleşecek 2007 FIA Formula 1 Dünya Şampiyonasının dokuzuncu turunda yağmur tehdidine rağmen Spyker takımı otomobillerine güveniyor.
2007 FIA Formula 1 Dünya Şampiyonasının dokuzuncu turu bu hafta sonu Northamptonshire’deki Silverstone pistinde gerçekleşecek. Havanın nasıl olacağı belirsizliğini koruduğu için seyirciler şimdiden ıslanmaktan ve çamurdan korunmak için çadırlarını kurdular bile…
Olası olumsuz hava koşulları F1 takımlarını da tehdit ediyor. Bu takımlardan biri de Spyker takımı… Hala tek bir şampiyonluğu bile bulunmayan yeni F1 takımı bu sezon yıldızlarını parlatmak istiyor. Silverstone’daki İngiliz grand prix’i yarışına hazırlanan takımının hayranları da cesurca mücadele edeceklerine inandıklarını söylüyorlar. Spyker teknik ofisi şefi Mike Gascoyne yaptığı açıklamada “Havanın durumu çok karışık. Yarışta yağmur yağabilir. Aslında bu bizim açımızdan iyi oldu. Daha önce Monaco ve Adrian’da ıslak zemin üzerinde yarışmıştık ve bu yüzden söyleyebilirim ki araçlarımız ıslak zeminde çok hızlı gidiyor. O yüzden bu hafta sonu yağmur yağıp yağmamasını umursamıyoruz” şeklinde konuştu. Sürücülerden Christijan Albears “Pist kuru olduğunda da risk altındasınız. O yüzden yağmur yağabilecek olması beni ilgilendirmiyor” derken mekanist Mike Gray “Otomobiller birbirinden farklıdır. Hazırlıkları bütün takımlar kuru zeminde sürdürüyor ama yarışlarda ıslak zemine de hazırlıklı olmalısınız” şeklinde konuştu.
***** AP-SNTV-2100: F1 Hamilton
Formula 1 dünya şampiyonası sıralamasının lideri olarak herkesi şaşırtan Lewis Hamilton İngiliz Grand Prix’indeki yarışlar için Perşembe günü hazırlıklarına devam etti. Kariyerine henüz 8 yaşında başlayan Hamilton’un hazırlıklarını araba yarışları tutkunları da izledi. McLaren’in görevi askıya alınan proje başkanı Mike Coughlan ve Ferrari’nin işten atılan mühendisi Nigel Stepney’in adının karıştığı casusluk skandalına aldırmayan 22 yaşındaki yetenekli pilot bu Pazar günü Silverstone’da gerçekleşecek yarışı iple çekiyor.
McLaren pilotu Lewis Hamilton’un dünyası son birkaç yılda tamamen değişti. Çok kısa bir süre önce o da yüzlerce yetenekli genç pilot adayından yalnızca bir tanesiydi. Bu sezonun sekiz yarışında da podyuma çıkarak 14 puan alıp büyük bir başarı kazanan Hamilton Amerika ve Kanada’daki yarışları kazanan isim olmuştu.
İngiliz Grand Prix’i yarışı için endişelenmediğini söyleyen Hamilton yaptığı açıklamada “Bu gençleri gördüğüm zaman duygulanıyorum. Çünkü bir zamanlar ben de onlardan biriydim. David Coulthard’la tanıştığımda hayatım değişti. Her zaman bu noktada olmak istiyordum ve bunu başardım. Bu çocukların beni izlemesi benim için bir hayaldi. Umarım onlara pozitif bir rol modeli olurum. Dışarıdaki baskıdan çok kendi baskım beni daha çok etkiliyor. Silverstone’da yarışmayı seviyorum. Orada harika yarışlar çıkartıp büyük destek gördüm. Kendi ülkenizde yarışmak daha farklı oluyor. Brezilya’da veya başka bir ülkede bu kadar çok hayranınız olmuyor. Bu yüzden elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Bakalım sezon sonunda neler olacak?” şeklinde konuştu.
2 Temmuz
***** AP-SNTV-0400: Motocross Sweden
Pazar günü İsveç Grand Prix’inde gerçekleşen Motocross yarışlarında yüzü gülen isim Belçikalı Ken De Dycker oldu.
İsveç Grand Prix’inde gerçekleşen Motocross yarışlarında Belçikalı Ken De Dycker yarışların ilkinde birinci olurken Steve Ramon’un birinci olduğu diğer yarışta ikinci sırayı aldı. Dycker böylece, yarışları beşinci ve altıncı sırada bitiren Yeni Zelandalı Joshua Coppins’in liderliğini koruduğu sıralamanın yedinci sırasına yükseldi. 225 puanı bulunan Dycker’ın beşinciliği paylaşan Sebastien Pourcel ve Kevin Strijbos ile 10, dördüncülüğü paylaşan Jonathan Barragan ile ise 15 puan farkı bulunuyor. Bu yükselişle beraber De Dycker’ın önümüzdeki ay ilk 4’e girebileceği düşünülüyor. Yarışların birinde ikinci, diğerinde beşinci sırayı alan Estonyalı Tanel Leok ise sıralamada üçüncü konumunda… 10. turu İtalya’da gerçekleşecek olan Motocross yarışlarının sıralamasında 401 puanla lider olan Joshua Coppins’in en yakın rakibi Steve Ramon’la arasında 89 puan fark bulunuyor.
Pazar günü İsveç Grand Prix’inde gerçekleşen Motocross yarışlarında yüzü gülen isim Belçikalı Ken De Dycker oldu.
İsveç Grand Prix’inde gerçekleşen Motocross yarışlarında Belçikalı Ken De Dycker yarışların ilkinde birinci olurken Steve Ramon’un birinci olduğu diğer yarışta ikinci sırayı aldı. Dycker böylece, yarışları beşinci ve altıncı sırada bitiren Yeni Zelandalı Joshua Coppins’in liderliğini koruduğu sıralamanın yedinci sırasına yükseldi. 225 puanı bulunan Dycker’ın beşinciliği paylaşan Sebastien Pourcel ve Kevin Strijbos ile 10, dördüncülüğü paylaşan Jonathan Barragan ile ise 15 puan farkı bulunuyor. Bu yükselişle beraber De Dycker’ın önümüzdeki ay ilk 4’e girebileceği düşünülüyor. Yarışların birinde ikinci, diğerinde beşinci sırayı alan Estonyalı Tanel Leok ise sıralamada üçüncü konumunda… 10. turu İtalya’da gerçekleşecek olan Motocross yarışlarının sıralamasında 401 puanla lider olan Joshua Coppins’in en yakın rakibi Steve Ramon’la arasında 89 puan fark bulunuyor.
Friday, June 29, 2007
28 Haziran
10,000 metrede iki kez olimpiyat şampiyonu olan Haile Gebrselassie Ostrava grand prix’inde 21.285 km koşarak 1 saatlik dünya rekorunu kırdı. Bir önceki rekor 30 Mart 1991 günü Fransa’daki La Fleche’de 21.101 km koşan 34 yaşındaki Meksikalı Arturo Barrios’a aitti. Barrios 1991 yılında 56 dakika 55.60 saniyelik bir zamanla 20 km’de dünya rekoru kırmıştı. Etiyopyalı atletin skoru ise 56:25.98 oldu.
Kendi jenerasyonunun en iyi mesafe koşucusu olarak tanınan Gebrselassie 2004 Atina Olimpiyatlarındaki maratona katıldıktan sonra pist koşusunu bırakmıştı. Fakat geçen ay Hollanda’nın Hengelo kentindeki 10,000m’lik yarışta 26 dakika 52.91 saniyelik bir skor elde ederek pistlere geri dönüp herkesi şaşırtmıştı.
Öte yandan bayanlar 5,000 metrede 14 dakika 16.63 saniyeyle dünya rekoru kıran Etiyopyalı Meseret Defar, bu sefer bu rekoruna ulaşamasa da 14 dakika 30.18 saniyeyle yarışı kazandı. Erkekler 800 metre kategorisinde ise Olimpiyat şampiyonu Rus Yurly Borzakovskiy, 19:53.30’luk bir zamanla koşan Bahreyn’li Bilal Mansour Ali’ye yenilerek hayal kırıklığı yarattı. Borzakovskiy iki hafta evvel de A.B.D.’deki Prefontaine Classic yarışını kaybetmişti.
Hayal kırıklığı yaratan bir diğer isim ise erkekler 110 metre engel atlama kategorisinde üçüncü olan Kübalı Dayrol Robles oldu. Bu yarışta Amerikalı David Payne 13.25 saniyelik bir zamanla kazanırken Letonyalı Stanislav Olijar ikinci oldu.
Erkekler uzun atlama kategorisinde Kıbrıslı Kyriakos Iaonnou 2.30 metrelik denemesinde başarılı olarak yarışı kazandı ve hayranlarının yüzünü güldürdü. Onu İsveçli olimpiyat şampiyonu Stefan Holm ikinci olarak izlerken Slovakyalı Peter Horak üçüncü sırayı aldı.
Seyircilerin merakla beklediği cirit atma kategorisinde favori olan Çek dünya rekoru sahibi Barbora Spotakova 64.94 metrelik atışıyla yarışı kazandı.
Erkekler 400m kategorisinde ise kimsenin beklemediği bir sonuç gerçekleşti. Herkes Amerikalı dünya şampiyonu Bershawn Jackson’ın kazanmasını beklerken Jackson’ın son engele takılmasıyla kazanan 48.64’lük bir skor kaydeden Güney Afrikalı LJ Van Zyl oldu.
Bu arada erkekler 5000 metre kategorisinde 13:04.98 saniyelik bir skor kaydeden dünya şampiyonası bronz madalya sahibi Avustralya’lı Craig Mottram yarışı kazanarak bu yılın en hızlı atleti Etiyopyalı Tariku Bekele’yi ikinci sıraya itti.
Belçika futbol federasyonu, 2018 Dünya Kupası’nda Hollanda’ya yardım etme kararı aldı. Hollanda’yla birlikte Euro 2000’i yöneten Belçikalı Alain Courtois; Belçika, Hollanda ve Lüksemburg’dan oluşan Benelux devletlerinin siyasi varlıklarının değerini arttıracağına inandıkları bu organizasyonun yönetimine çok önem veriyor. Bu yüzden Courtois basına bu finallerin bu ülkelerde gerçekleştirilmesi için FIFA başkanı Sepp Blatter’ı ikna ettiğini açıkladı.
Dünya Kupası turnuvaları ilk olarak 1930 yılında başladığından beri sadece 18 kez organizasyon birden fazla ülkeye paylaştırıldı. Bunların son örneği Güney Kore ve Japonya’nın birlikte organize ettiği 2002 Dünya Kupası oldu. FIFA başkanı Blatter bu tür uygulamaları tercih etmediği halde yine de Courtois onu 2018 dünya kupası için razı etmeyi başardı.
Belçika Futbol Federasyonu Başkanı Courtois yaptığı açıklamada “2018 finallerini ülkemizde gerçekleştirmek için çalışmalarımıza başladık. Dünya Kupası 2018 finallerini organize etmek için potansiyelimiz olup olmadığını öğrenmeye çalışıyoruz. İşte bu yüzden Antwerp’e geldik. Hollanda Federasyonu’na gidip resmi olarak onay almak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Courtois sözlerine “Hollanda U21 Avrupa Şampiyonası’nı kazandı. Bu Avrupa Şampiyonası tek kelimeyle mükemmeldi. Hollanda bu işi iyi biliyor. O yüzden tek başlarına 2018 Dünya Kupası finallerini organize edemeyeceklerinin de farkında olmalılar. Başka bir ülkeyle, mesela Belçika’yla işbirliğine girmeleri lazım. Bence bu ülke Belçika olmalı. Çünkü Euro 2000 turnuvasını da birlikte çok iyi bir şekilde organize etmiştik” şeklinde devam etti.
2010 finalleri Güney Afrika’da, 2014 finalleri ise büyük ihtimalle Brezilya’da yapılacak. Bu yüzden 2018 dünya kupalarının bu Hollanda ve Belçika’da gerçekleşecek olması yine de kesin değil.
Blatter 2018 finallerinin Kuzey Amerika’da gerçekleşebileceğini söylemiş ve İngiltere, Rusya, A.B.D., Çin, İtalya, İspanya ve Avustralya’nın da olası adaylardan olduğunu sözlerine eklemişti.
Kendi jenerasyonunun en iyi mesafe koşucusu olarak tanınan Gebrselassie 2004 Atina Olimpiyatlarındaki maratona katıldıktan sonra pist koşusunu bırakmıştı. Fakat geçen ay Hollanda’nın Hengelo kentindeki 10,000m’lik yarışta 26 dakika 52.91 saniyelik bir skor elde ederek pistlere geri dönüp herkesi şaşırtmıştı.
Öte yandan bayanlar 5,000 metrede 14 dakika 16.63 saniyeyle dünya rekoru kıran Etiyopyalı Meseret Defar, bu sefer bu rekoruna ulaşamasa da 14 dakika 30.18 saniyeyle yarışı kazandı. Erkekler 800 metre kategorisinde ise Olimpiyat şampiyonu Rus Yurly Borzakovskiy, 19:53.30’luk bir zamanla koşan Bahreyn’li Bilal Mansour Ali’ye yenilerek hayal kırıklığı yarattı. Borzakovskiy iki hafta evvel de A.B.D.’deki Prefontaine Classic yarışını kaybetmişti.
Hayal kırıklığı yaratan bir diğer isim ise erkekler 110 metre engel atlama kategorisinde üçüncü olan Kübalı Dayrol Robles oldu. Bu yarışta Amerikalı David Payne 13.25 saniyelik bir zamanla kazanırken Letonyalı Stanislav Olijar ikinci oldu.
Erkekler uzun atlama kategorisinde Kıbrıslı Kyriakos Iaonnou 2.30 metrelik denemesinde başarılı olarak yarışı kazandı ve hayranlarının yüzünü güldürdü. Onu İsveçli olimpiyat şampiyonu Stefan Holm ikinci olarak izlerken Slovakyalı Peter Horak üçüncü sırayı aldı.
Seyircilerin merakla beklediği cirit atma kategorisinde favori olan Çek dünya rekoru sahibi Barbora Spotakova 64.94 metrelik atışıyla yarışı kazandı.
Erkekler 400m kategorisinde ise kimsenin beklemediği bir sonuç gerçekleşti. Herkes Amerikalı dünya şampiyonu Bershawn Jackson’ın kazanmasını beklerken Jackson’ın son engele takılmasıyla kazanan 48.64’lük bir skor kaydeden Güney Afrikalı LJ Van Zyl oldu.
Bu arada erkekler 5000 metre kategorisinde 13:04.98 saniyelik bir skor kaydeden dünya şampiyonası bronz madalya sahibi Avustralya’lı Craig Mottram yarışı kazanarak bu yılın en hızlı atleti Etiyopyalı Tariku Bekele’yi ikinci sıraya itti.
Belçika futbol federasyonu, 2018 Dünya Kupası’nda Hollanda’ya yardım etme kararı aldı. Hollanda’yla birlikte Euro 2000’i yöneten Belçikalı Alain Courtois; Belçika, Hollanda ve Lüksemburg’dan oluşan Benelux devletlerinin siyasi varlıklarının değerini arttıracağına inandıkları bu organizasyonun yönetimine çok önem veriyor. Bu yüzden Courtois basına bu finallerin bu ülkelerde gerçekleştirilmesi için FIFA başkanı Sepp Blatter’ı ikna ettiğini açıkladı.
Dünya Kupası turnuvaları ilk olarak 1930 yılında başladığından beri sadece 18 kez organizasyon birden fazla ülkeye paylaştırıldı. Bunların son örneği Güney Kore ve Japonya’nın birlikte organize ettiği 2002 Dünya Kupası oldu. FIFA başkanı Blatter bu tür uygulamaları tercih etmediği halde yine de Courtois onu 2018 dünya kupası için razı etmeyi başardı.
Belçika Futbol Federasyonu Başkanı Courtois yaptığı açıklamada “2018 finallerini ülkemizde gerçekleştirmek için çalışmalarımıza başladık. Dünya Kupası 2018 finallerini organize etmek için potansiyelimiz olup olmadığını öğrenmeye çalışıyoruz. İşte bu yüzden Antwerp’e geldik. Hollanda Federasyonu’na gidip resmi olarak onay almak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Courtois sözlerine “Hollanda U21 Avrupa Şampiyonası’nı kazandı. Bu Avrupa Şampiyonası tek kelimeyle mükemmeldi. Hollanda bu işi iyi biliyor. O yüzden tek başlarına 2018 Dünya Kupası finallerini organize edemeyeceklerinin de farkında olmalılar. Başka bir ülkeyle, mesela Belçika’yla işbirliğine girmeleri lazım. Bence bu ülke Belçika olmalı. Çünkü Euro 2000 turnuvasını da birlikte çok iyi bir şekilde organize etmiştik” şeklinde devam etti.
2010 finalleri Güney Afrika’da, 2014 finalleri ise büyük ihtimalle Brezilya’da yapılacak. Bu yüzden 2018 dünya kupalarının bu Hollanda ve Belçika’da gerçekleşecek olması yine de kesin değil.
Blatter 2018 finallerinin Kuzey Amerika’da gerçekleşebileceğini söylemiş ve İngiltere, Rusya, A.B.D., Çin, İtalya, İspanya ve Avustralya’nın da olası adaylardan olduğunu sözlerine eklemişti.
27 Haziran
Bu hafta sonu Fransa Grand Prix’inde gerçekleşecek Formula 1 dünya şampiyonasının sekizinci turunda Ferrari takımı, McLaren’le arasındaki farkı kapatmanın yollarını arıyor. Geçen hafta Silverstone’da gerçekleşen ve üç gün süren test sürüşlerinin ardından Felipe Massa ve Kimi Raikkonen’ın Magny-Cours pistinde iyi bir sonuç almaktan yana umutları arttı. Test sürücüsü Luca Badoer, Magny-Cours pistinde gerçekleşecek yarışı 2007 sezonunun en önemli yarışlarından biri olarak görüyor.
Son 7 turda 39 puan alarak Ferrari’nin kazanma şansını arttıran ve şu anda sıralamanın lideri olan Lewis Hamilton’ın 19 puan gerisinde bulunan Felipe Massa takımının Fransa’da daha iyi bir performans çıkartacağına inanıyor.
Massa yaptığı açıklamada “Son üç yarışla karşılaştırdığımızda Magny-Cours çok değişik bir pist… Bence her şeyden önce bu pistin değişik bir yapısı var. Köşeler daha çabuk geliyor. Orda iyi bir yarış çıkarmak için sabırsızlanıyoruz” şeklinde konuştu.
Takım arkadaşının yedi puan gerisinde bulunan ve son dört yarışta podyuma çıkamayan Kimi Raikkonen ise “Magny-Cours çok hoş bir pist. Çok hızlı bir oyun olacak. İyi bir araçtan daha fazlası gerekiyor. Çok iyi bir şekilde hazırlandık fakat orası Silverstone’du, Magny-Cours değildi. Bunu açıklamak çok zor. Aracımızı geliştirdiğimizi düşünüyorum. Hazırlıklarımızda çok hızlıydık fakat bekleyip Magny-Cours’da neler olacağını görmemiz lazım” şeklinde görüş belirtti.
Ferrari geçen sene Fransız Grand Prix’inde Michael Schumacher sayesinde zafer kazanmıştı. O yarışta Fernando Alonso ikinci olurken Massa üçüncü sırayı almıştı.
Son 7 turda 39 puan alarak Ferrari’nin kazanma şansını arttıran ve şu anda sıralamanın lideri olan Lewis Hamilton’ın 19 puan gerisinde bulunan Felipe Massa takımının Fransa’da daha iyi bir performans çıkartacağına inanıyor.
Massa yaptığı açıklamada “Son üç yarışla karşılaştırdığımızda Magny-Cours çok değişik bir pist… Bence her şeyden önce bu pistin değişik bir yapısı var. Köşeler daha çabuk geliyor. Orda iyi bir yarış çıkarmak için sabırsızlanıyoruz” şeklinde konuştu.
Takım arkadaşının yedi puan gerisinde bulunan ve son dört yarışta podyuma çıkamayan Kimi Raikkonen ise “Magny-Cours çok hoş bir pist. Çok hızlı bir oyun olacak. İyi bir araçtan daha fazlası gerekiyor. Çok iyi bir şekilde hazırlandık fakat orası Silverstone’du, Magny-Cours değildi. Bunu açıklamak çok zor. Aracımızı geliştirdiğimizi düşünüyorum. Hazırlıklarımızda çok hızlıydık fakat bekleyip Magny-Cours’da neler olacağını görmemiz lazım” şeklinde görüş belirtti.
Ferrari geçen sene Fransız Grand Prix’inde Michael Schumacher sayesinde zafer kazanmıştı. O yarışta Fernando Alonso ikinci olurken Massa üçüncü sırayı almıştı.
26 Haziran
Goodwood Hız Festivaline katılan Lewis Hamilton ilginç açıklamalarda bulundu.
Goodwood Hız Festivaline katılan Lewis Hamilton seyircilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.
Şampiyona sıralamasında lider olan McLaren pilotu Lewis Hamilton, Formula 1’de bu sezon yaptığı bu güzel başlangıcı Fransız Grand Prix’inde devam ettirmek istediğini söyledi.
Hamilton asıl olarak Magny-Cours pistinde gerçekleşecek olan yarıştan 1 hafta sonra Silverstone’daki İngiliz Grand Prix’inde yapılacak yarışta seyircilerin verecekleri tepkiyi görmek için sabırsızlandığını açıkladı.
Kariyerinde sansasyon yaratan başarılara imza atan İngiliz Hamilton yaptığı açıklamada “Magny-Cours hiçbir zaman favori pistlerimden biri olmadı fakat gerçekten harika bir yer. Sanki olmayan bir yerin ortasında gibi hissediyorsunuz kendinizi… Dürüst olmam gerekirse Silverstone’da yarışmayı dört gözle bekliyorum, çünkü orası benim evim sayılır. Oraya çıkıp iyi skorlar yaparak puanımı arttırmalıyım. Benim için yeni bir deneyim olacak. Silverstone’da çifte başarı kazanmak istiyorum. Umarım birçok insan yarışı izlemek için gelir” şeklinde konuştu.
Sıralamada Fernando Alonso’nun 10 puan üstünde olan İngiliz pilot Alonso’yla arasını daha çok açmak istiyor.
Arjantin’de Tigre ve Nueva Chicago arasında gerçekleşen play-off maçında çıkan olaylar sebebiyle bir taraftar gözlerini hayata yumdu.
Buenos Aires’de Tigre ve Nueva Chicago arasında gerçekleşen play-off maçında Arjantinli futbol severlerin çıkarttığı olaylarda birçok taraftar ağır yaralanırken bir kişi hayatını kaybetti. Tigre takımının Nueva Chicago’yu yeniyor olması olayların çıkış sebebi olurken holiganlar ve polis arasında şiddetli kavgalar gerçekleşti. Maçta 2-1 önde olan misafir takım Tigre penaltı kazanınca rakip takımın taraftarları çıldırdı. Maçtan 3-1 galip ayrılan Tigre takımının penaltısı Nueva Chicago taraftarları tarafından engellenince Nueva Chicago stadyumunda başlayan kaos ortamı stadyumun dışındaki sokaklarda da devam etti. Bu nedenle polis takviye güçle geri gelerek gözyaşı bombaları ve kuru sıkı kurşunlarla taş atan taraftarları durdurmaya çalıştı. Raporlara göre kimliği belirlenemeyen 41 yaşındaki bir adam bir taraftarın attığı taşın şiddetle kafasına gelmesi nedeniyle hayatını kaybetti. En az 41 kişinin yaralandığı olaylarda 78 kişi tutuklandı.
Nikaragualı maraton koşucusu Cristian Villavicencio 15. kez gerçekleşecek Pan American Games için yaptığı çalışmaları hızlandırdı. Latin Amerika’nın en iyi koşucularından biri olarak gösterilen Villavicencio Brezilya’daki Rio de Janeiro’de gerçekleşecek oyunlardan sonra evine madalyayla dönmek istiyor.
Amerika kıtasındaki en güçlü yarışçılardan biri olarak tanıtılan Villavicencio 2006 yılında Nikaragua’da ve Costa Rica’da gerçekleşen Amerika Oyunlarında altın ve gümüş madalyalar kazanmıştı. 2006 yılında Guatemala’da gerçekleşen Amerikan Şampiyonası’nda da altın madalya kazanan yükselen yıldız geçen sene Los Angeles maratonunda bitiş çizgisini geçen ilk Latin Amerikalı olarak spor tarih kitaplarına da geçmişti.
Managua’nın güneyinde küçük bir kasabada dünyaya gelen Villavicencio yaptığı açıklamada “Amacım Pan Amerikan Oyunları’nda ülkeme bir madalya kazandırmak, çünkü atletizm tarihinde bizim ülkemizden kimse bunu başaramadı. Fakat ülkemin bunu hak ettiğini düşünüyorum. Şimdi bu madalyayı kazanmanın tam sırasıdır. Diğer yarışçıları küçümsediğimi sanmayın fakat bu yarışta madalya kazanmayı onlardan daha çok hak ediyorum” şeklinde konuştu.
Villavicencio’nun hocası Carlos Aguirre Machado ise “Villavicencio’nun güçlü bir performans sergilemesi için ona yardım ediyorum. Etrafında yüksek mertebeli atletler olacak, fakat bence bu onun kendine güvenmesini sağlayacak ve Pan Amerikan Oyunları’nda madalyaya koşacak” dedi.
15. kez düzenlenecek olan Pan Amerikan Oyunları 13 ve 19 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek ve değişik 28 spor branşında 5,500 atlet birbirleriyle mücadele edecek.
Goodwood Hız Festivaline katılan Lewis Hamilton seyircilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.
Şampiyona sıralamasında lider olan McLaren pilotu Lewis Hamilton, Formula 1’de bu sezon yaptığı bu güzel başlangıcı Fransız Grand Prix’inde devam ettirmek istediğini söyledi.
Hamilton asıl olarak Magny-Cours pistinde gerçekleşecek olan yarıştan 1 hafta sonra Silverstone’daki İngiliz Grand Prix’inde yapılacak yarışta seyircilerin verecekleri tepkiyi görmek için sabırsızlandığını açıkladı.
Kariyerinde sansasyon yaratan başarılara imza atan İngiliz Hamilton yaptığı açıklamada “Magny-Cours hiçbir zaman favori pistlerimden biri olmadı fakat gerçekten harika bir yer. Sanki olmayan bir yerin ortasında gibi hissediyorsunuz kendinizi… Dürüst olmam gerekirse Silverstone’da yarışmayı dört gözle bekliyorum, çünkü orası benim evim sayılır. Oraya çıkıp iyi skorlar yaparak puanımı arttırmalıyım. Benim için yeni bir deneyim olacak. Silverstone’da çifte başarı kazanmak istiyorum. Umarım birçok insan yarışı izlemek için gelir” şeklinde konuştu.
Sıralamada Fernando Alonso’nun 10 puan üstünde olan İngiliz pilot Alonso’yla arasını daha çok açmak istiyor.
Arjantin’de Tigre ve Nueva Chicago arasında gerçekleşen play-off maçında çıkan olaylar sebebiyle bir taraftar gözlerini hayata yumdu.
Buenos Aires’de Tigre ve Nueva Chicago arasında gerçekleşen play-off maçında Arjantinli futbol severlerin çıkarttığı olaylarda birçok taraftar ağır yaralanırken bir kişi hayatını kaybetti. Tigre takımının Nueva Chicago’yu yeniyor olması olayların çıkış sebebi olurken holiganlar ve polis arasında şiddetli kavgalar gerçekleşti. Maçta 2-1 önde olan misafir takım Tigre penaltı kazanınca rakip takımın taraftarları çıldırdı. Maçtan 3-1 galip ayrılan Tigre takımının penaltısı Nueva Chicago taraftarları tarafından engellenince Nueva Chicago stadyumunda başlayan kaos ortamı stadyumun dışındaki sokaklarda da devam etti. Bu nedenle polis takviye güçle geri gelerek gözyaşı bombaları ve kuru sıkı kurşunlarla taş atan taraftarları durdurmaya çalıştı. Raporlara göre kimliği belirlenemeyen 41 yaşındaki bir adam bir taraftarın attığı taşın şiddetle kafasına gelmesi nedeniyle hayatını kaybetti. En az 41 kişinin yaralandığı olaylarda 78 kişi tutuklandı.
Nikaragualı maraton koşucusu Cristian Villavicencio 15. kez gerçekleşecek Pan American Games için yaptığı çalışmaları hızlandırdı. Latin Amerika’nın en iyi koşucularından biri olarak gösterilen Villavicencio Brezilya’daki Rio de Janeiro’de gerçekleşecek oyunlardan sonra evine madalyayla dönmek istiyor.
Amerika kıtasındaki en güçlü yarışçılardan biri olarak tanıtılan Villavicencio 2006 yılında Nikaragua’da ve Costa Rica’da gerçekleşen Amerika Oyunlarında altın ve gümüş madalyalar kazanmıştı. 2006 yılında Guatemala’da gerçekleşen Amerikan Şampiyonası’nda da altın madalya kazanan yükselen yıldız geçen sene Los Angeles maratonunda bitiş çizgisini geçen ilk Latin Amerikalı olarak spor tarih kitaplarına da geçmişti.
Managua’nın güneyinde küçük bir kasabada dünyaya gelen Villavicencio yaptığı açıklamada “Amacım Pan Amerikan Oyunları’nda ülkeme bir madalya kazandırmak, çünkü atletizm tarihinde bizim ülkemizden kimse bunu başaramadı. Fakat ülkemin bunu hak ettiğini düşünüyorum. Şimdi bu madalyayı kazanmanın tam sırasıdır. Diğer yarışçıları küçümsediğimi sanmayın fakat bu yarışta madalya kazanmayı onlardan daha çok hak ediyorum” şeklinde konuştu.
Villavicencio’nun hocası Carlos Aguirre Machado ise “Villavicencio’nun güçlü bir performans sergilemesi için ona yardım ediyorum. Etrafında yüksek mertebeli atletler olacak, fakat bence bu onun kendine güvenmesini sağlayacak ve Pan Amerikan Oyunları’nda madalyaya koşacak” dedi.
15. kez düzenlenecek olan Pan Amerikan Oyunları 13 ve 19 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek ve değişik 28 spor branşında 5,500 atlet birbirleriyle mücadele edecek.
25 Haziran
*****
ABD Pist ve Saha Şampiyonasında kazanan isimler 200 metrede Tyson Gay ile Allyson Felix, ve 1500 metrede Alan Webb oldu.
Erkekler kategorisinde Tyson Gay 200 metreyi 19.62 saniyeyle koşarak tüm zamanların en hızlı ikinci skoruna imza attı. Dünya rekoru ise hala 1996 Atlanta olimpiyatlarında 19.32’lik bir skor yapan Amerikalı Michael Johnson’a ait… Gay’in birlikte çalıştığı arkadaşı Spearmon 19.89’la ikinci olurken Rodney Martin 20.18’le üçüncü sırayı aldı. 400m’de olimpiyat ve dünya şampiyonu olan Jeremy Wariner 20.35’le dördüncü olarak hayal kırıklığı yarattı. Bir başka hayal kırıklığı ise yine bir olimpiyat şampiyonu olan Shawn Crawford’dan geldi. Crawford 20.51’le yarışı ancak sonuncu tamamlayabildi.
Bayanlar kategorisinde ise 200m finalini kazanan isim 22.34’lük bir zamanla yarışı bitiren Allyson Felix oldu. 400m’de dünya şampiyonasında elenerek hayal kırıklığı yaratan Sanya Richards ise 22.43’le yarışı ikinci bitirip Osaka’daki turnuvaya gidecek olan Amerikalı takıma katılarak bu başarısızlığını telefi etti. 100m’de Amerika şampiyonu olan Torri Edwards 22.55’le üçüncü sırayı alırken La Shauntea Moore 22.58’le dördüncü oldu.
110m engel atlama kategorisinde iki kez olimpiyatlarda gümüş madalya kazanan Terrence Trammell erkeklerde 13.08 saniyeyle kazanırken Amerika’da rekor sahibi olan Dominque Arnold 13.17’yle ikinci sırayı aldı. David Oliver ise 13.18’le onları üçüncü olarak izledi. Bu yarıştaki tüm dikkatler 1996 yılında olimpiyatlarda altın madalya kazanan Allen Johnson’ın üzerindeydi. Dört kez dünya şampiyonu olan Johnson 13.60’la yarışı yedinci bitirerek hayranlarını üzdü. Johnson 1995’ten beri dünya şampiyonalarında her yıl Amerikan takımına katılmıştı.
1500 metrede ise Alan Webb, iki kez olimpiyat madalyası sahibi olan rakibi Bernard Lagat karşısında 3:34.82’lik bir zamanla başarılı olarak şampiyon oldu. Kenya doğumlu Lagat ise yerini son anda Leonel Manzano’ya bırakarak 3:35.55’le yarışı üçüncü tamamlayabildi.
Öte yandan 800m’de Khadevis Robinson 1:44.37’lik bir zamanla ezeli rakibi Nick Symmonds’ı yendi. Ayrıca bayanlar sırıkla atlama kategorisinde Amerika’daki rekoru hala elinde bulunduran Jenn Stuczynski 4.45m’ye ulaşarak yarışı kazanırken 400m engel atlama kategorisinde Tiffany Williams 53.28’lik bir zamanla yarışı bitirerek bu yılın en hızlı bayanı oldu.
I.T.U. Dünya Kupası turnuvasının şampiyonları belli oldu. Erkeklerde Yeni Zelandalı Bevan Docherty şampiyon olurken, bayanlarda Emma Moffatt ilk kez dünya kupası şampiyonu olmanın zevkini tattı.
Kanada’nın Alberta eyaletinin başkenti Edmonton’da gerçekleşen I.T.U. Dünya Kupası turnuvasının son turunda olimpiyatlarda gümüş madalya sahibi olan Yeni Zelandalı Bevan Docherty erkekler kategorisinde dördüncü kez Dünya Kupası zaferi yaşadı. Yüzme ve bisiklet turlarında sönük bir performans sergileyen Docherty sıra koşu turuna geldiğinde büyük bir atağa geçerek 45:54:20’lik bir zamanla yarışı Rus rakibi Alexander Brukhankov’un önünde bitirerek şampiyon oldu. İsveçli Sven Riederer ise üçüncü sırayı aldı. Güçlü bir performans sergileyerek koşan Docherty böylece dünya kupası sıralamasında ilk sırada olan İspanyol Javier Gomez’le olan puan farkını 4’e indirdi. Docherty bir dünya kupası yarışını en son Mart 2006’da Mooloolaba’da kazanmıştı.
Bayanlar kategorisinde ise Avustralyalı Emma Moffatt, gençlerde dünya şampiyonu olan Kanadalı rakibi Kirsten Sweetland’i 57:52’lik bir zamanla yenerek ilk kez dünya kupası şampiyonu olma hakkını kazandı. 2005 Dünya Kupası şampiyonu olan Aussie Luxford ise 18 saniye farkla yarışı üçüncü olarak bitirdi. Moffat, 2007 Edmonton Triathlon Dünya Kupası şampiyonu olduktan sonra yaptığı açıklamada “Gerçekten bu sonucu beklemiyordum. Edmonton’da kazanmak gerçekten çok güzel ve heyecan verici” şeklinde konuştu.
ABD Pist ve Saha Şampiyonasında kazanan isimler 200 metrede Tyson Gay ile Allyson Felix, ve 1500 metrede Alan Webb oldu.
Erkekler kategorisinde Tyson Gay 200 metreyi 19.62 saniyeyle koşarak tüm zamanların en hızlı ikinci skoruna imza attı. Dünya rekoru ise hala 1996 Atlanta olimpiyatlarında 19.32’lik bir skor yapan Amerikalı Michael Johnson’a ait… Gay’in birlikte çalıştığı arkadaşı Spearmon 19.89’la ikinci olurken Rodney Martin 20.18’le üçüncü sırayı aldı. 400m’de olimpiyat ve dünya şampiyonu olan Jeremy Wariner 20.35’le dördüncü olarak hayal kırıklığı yarattı. Bir başka hayal kırıklığı ise yine bir olimpiyat şampiyonu olan Shawn Crawford’dan geldi. Crawford 20.51’le yarışı ancak sonuncu tamamlayabildi.
Bayanlar kategorisinde ise 200m finalini kazanan isim 22.34’lük bir zamanla yarışı bitiren Allyson Felix oldu. 400m’de dünya şampiyonasında elenerek hayal kırıklığı yaratan Sanya Richards ise 22.43’le yarışı ikinci bitirip Osaka’daki turnuvaya gidecek olan Amerikalı takıma katılarak bu başarısızlığını telefi etti. 100m’de Amerika şampiyonu olan Torri Edwards 22.55’le üçüncü sırayı alırken La Shauntea Moore 22.58’le dördüncü oldu.
110m engel atlama kategorisinde iki kez olimpiyatlarda gümüş madalya kazanan Terrence Trammell erkeklerde 13.08 saniyeyle kazanırken Amerika’da rekor sahibi olan Dominque Arnold 13.17’yle ikinci sırayı aldı. David Oliver ise 13.18’le onları üçüncü olarak izledi. Bu yarıştaki tüm dikkatler 1996 yılında olimpiyatlarda altın madalya kazanan Allen Johnson’ın üzerindeydi. Dört kez dünya şampiyonu olan Johnson 13.60’la yarışı yedinci bitirerek hayranlarını üzdü. Johnson 1995’ten beri dünya şampiyonalarında her yıl Amerikan takımına katılmıştı.
1500 metrede ise Alan Webb, iki kez olimpiyat madalyası sahibi olan rakibi Bernard Lagat karşısında 3:34.82’lik bir zamanla başarılı olarak şampiyon oldu. Kenya doğumlu Lagat ise yerini son anda Leonel Manzano’ya bırakarak 3:35.55’le yarışı üçüncü tamamlayabildi.
Öte yandan 800m’de Khadevis Robinson 1:44.37’lik bir zamanla ezeli rakibi Nick Symmonds’ı yendi. Ayrıca bayanlar sırıkla atlama kategorisinde Amerika’daki rekoru hala elinde bulunduran Jenn Stuczynski 4.45m’ye ulaşarak yarışı kazanırken 400m engel atlama kategorisinde Tiffany Williams 53.28’lik bir zamanla yarışı bitirerek bu yılın en hızlı bayanı oldu.
I.T.U. Dünya Kupası turnuvasının şampiyonları belli oldu. Erkeklerde Yeni Zelandalı Bevan Docherty şampiyon olurken, bayanlarda Emma Moffatt ilk kez dünya kupası şampiyonu olmanın zevkini tattı.
Kanada’nın Alberta eyaletinin başkenti Edmonton’da gerçekleşen I.T.U. Dünya Kupası turnuvasının son turunda olimpiyatlarda gümüş madalya sahibi olan Yeni Zelandalı Bevan Docherty erkekler kategorisinde dördüncü kez Dünya Kupası zaferi yaşadı. Yüzme ve bisiklet turlarında sönük bir performans sergileyen Docherty sıra koşu turuna geldiğinde büyük bir atağa geçerek 45:54:20’lik bir zamanla yarışı Rus rakibi Alexander Brukhankov’un önünde bitirerek şampiyon oldu. İsveçli Sven Riederer ise üçüncü sırayı aldı. Güçlü bir performans sergileyerek koşan Docherty böylece dünya kupası sıralamasında ilk sırada olan İspanyol Javier Gomez’le olan puan farkını 4’e indirdi. Docherty bir dünya kupası yarışını en son Mart 2006’da Mooloolaba’da kazanmıştı.
Bayanlar kategorisinde ise Avustralyalı Emma Moffatt, gençlerde dünya şampiyonu olan Kanadalı rakibi Kirsten Sweetland’i 57:52’lik bir zamanla yenerek ilk kez dünya kupası şampiyonu olma hakkını kazandı. 2005 Dünya Kupası şampiyonu olan Aussie Luxford ise 18 saniye farkla yarışı üçüncü olarak bitirdi. Moffat, 2007 Edmonton Triathlon Dünya Kupası şampiyonu olduktan sonra yaptığı açıklamada “Gerçekten bu sonucu beklemiyordum. Edmonton’da kazanmak gerçekten çok güzel ve heyecan verici” şeklinde konuştu.
Friday, June 22, 2007
19 Haziran
15:15:41***** AP-SNTV-1200: Motocross Romania 1
4. uluslar arası Hard Enduro Red Bull Rally yarışının galibi Fransız Cyril Despres oldu.
Romanya’nın Sibiu kentinde gerçekleşen 4. uluslar arası Hard Enduro Red Bull Rally yarışının bu seneki ayağında kazanan isim daha önce iki kez şampiyon olan Cyril Despres oldu.
Pazar günü başlayan ve 9500’den fazla seyircinin izlediği yarışlar dünyanın en zor yarış alanlarından birinde gerçekleşti. Profesyonel ve amatör yarışçılardan oluşan 135 motorcu araba mezarlığı, yokuş, merdiven, inşaat alanı gibi sürüşü zor olan yerlerden geçtiler. Ele avuca sığmaz yarışçılar çılgın performanslar sergilediler.
Yarışta büyük sorunlar yaşamasına rağmen 20 dakikalık finalden sonra Fransız sürücü Cyril Despres erken gelen bir zafer yaşadı. Onu İngiliz Paul Bolton ikinci olarak izlerken Hollandalı Frans Verhoeven üçüncü sırayı aldı.
Bu yarıştan sonra sürücüler Sibiu’de başlayıp bitecek ve dört gün sürecek olan daha zor bir yarışta karşılaşacaklar. Bu yarış dağlık, taşlık, tepelik alanlarda ve vadilerde 150-200 km arasında bir mesafede gerçekleşecek.
***** AP-SNTV-2100: Soccer Blatter
FIFA başkanı Sepp Blatter Pazartesi günü 2010 Dünya Kupası’nın hazırlıklarının ilerleyişini kontrol etmek için İsveç’in Zürich şehrinden Güney Afrika’nın merkezi Johannesburg’e uzun bir yolculuk yaptı. Blatter, Güney Afrika Futbol Federasyonu ve yerel organize komitesinin üyelerini ziyaret etti. FNB stadyumunda gerçekleşen basın toplantısında Afrikalı ulusun ev sahipliği yapacağı dünya kupasının başarılı olmasını arzu istediğini açıkladı.
Blatter yaptığı açıklamada “FIFA olarak Dünya Kupası’nı Afrika’ya taşırken problemler yaşadık. Fakat Dünya Kupası burada gerçekleşecek ve emin olabilirsiniz ki hiçbir şey Güney Afrika’nın bu organizasyona ev sahipliği yapmasına engel olamayacak. Kendimize çok güveniyoruz, çünkü Güney Afrika’nın organizasyonu çok iyi gidiyor. Tarihteki en iyi Dünya Kupası olacağına emin olabilirsiniz. Almanya, Japonya ya da Kore’dekilerden daha farklı olacak” şeklinde konuştu.
Bu turnuva Afrika’nın ev sahipliğini yaptığı ilk karşılaşma olacak ve yurt dışından ülkeye yarım milyon ziyaretçi bekleniyor. Blatter bundan sonra Cape kentine hareket edip 70000 seyirci kapasiteli Green Point stadyumundaki çalışmaları kontrol edecek.
***** AP-SNTV-2100: Triathlon Des Moines
Pazar günü gerçekleşen ITU Triatlon Dünya Kupası yarışında seyircilerin favorisi Laura Bennett ve Danimarkalı Rasmus Henning kariyerlerinde kazandıkları en büyük çek ödülüne sahip oldular. Amerika’daki Des Moines’de gerçekleşen son yarışın bayanlar kategorisinde Bennett Avustralyalı Annabel Luxford ve Brezilyalı Mariana Ohata’yı 2 saat dört dakika ve 32 saniyelik bir zamanla yenerek $200,000 Amerikan dolarının sahibi oldu. Ayrıca 60,000 dolar avans ve yeni bir araba da bu ödülün yanında verildi. Bennett yaptığı açıklamada “İnanılmaz. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Bunu kazanırsam çok güzel olacağını düşünmüştüm sadece. Bunu yarış sırasında 10 kez kendi kendime söylemiştim ve gerçek oldu” şeklinde konuştu.
Henning ise 1 saat 50 dakika ve dört saniyelik bir zamanla Yeni Zelandalı Bevan Docherty ve İspanyol Javier Gomez’i geçerek erkekler kategorisinde büyük ödülün sahibi oldu. 34 derecelik sıcaklık altında gerçekleşen ITU Dünya Kupası $700,000 dolar üzerinde ödül dağıttı.
***** AP-SNTV-2100: Bizarre Swamp
Pazar gübü İskoçya’daki Dunoon’da gerçekleşen ikinci İngiliz Çamur Futbolu Şampiyonasında kazanan takımlar The Red Mud Devils ve 'Fuddy Muckers' oldu.
Turnuvaya 'Swamp Barons', 'Mudcabi Haifa', 'Inter Themud, 'Swampsea City' ve 'The Soap Dodgers' gibi takımlar katılırken en kirli futbol karşılaşmalarının karma finalinde Belçikalı The Red Mud Devils bir Avustralyalı takımını yenerken erkekler finalinde 'Fuddy Muckers', Dunoon Celtic destekçileri kulübünü penaltılarla yendi. Maçlara 17 yaşın üzerindeki herkes katılma hakkı kazanırken turnuvaya 452ün üzerinde takım katıldı ve her takım en az 6 kişiden oluştu. Fransa, Almanya, Belçika, Finlandiya, Estonya, Avustralya, Yeni Zelanda gibi ülkelerden katılan futbolcular çamurun içinde hareket etmekte güçlük çektiler. The Red Mud Devils takımının kaptanı maçtan sonra yaptığı açıklamada daha önce hiç futbol oynamadığı halde 3 bayan, 14 erkek futbolcuyla beraber kazandıklarını söyledi. Turnuvaya katılan futbolcular bira içmek ve duş almak istediklerini açıkladılar.
4. uluslar arası Hard Enduro Red Bull Rally yarışının galibi Fransız Cyril Despres oldu.
Romanya’nın Sibiu kentinde gerçekleşen 4. uluslar arası Hard Enduro Red Bull Rally yarışının bu seneki ayağında kazanan isim daha önce iki kez şampiyon olan Cyril Despres oldu.
Pazar günü başlayan ve 9500’den fazla seyircinin izlediği yarışlar dünyanın en zor yarış alanlarından birinde gerçekleşti. Profesyonel ve amatör yarışçılardan oluşan 135 motorcu araba mezarlığı, yokuş, merdiven, inşaat alanı gibi sürüşü zor olan yerlerden geçtiler. Ele avuca sığmaz yarışçılar çılgın performanslar sergilediler.
Yarışta büyük sorunlar yaşamasına rağmen 20 dakikalık finalden sonra Fransız sürücü Cyril Despres erken gelen bir zafer yaşadı. Onu İngiliz Paul Bolton ikinci olarak izlerken Hollandalı Frans Verhoeven üçüncü sırayı aldı.
Bu yarıştan sonra sürücüler Sibiu’de başlayıp bitecek ve dört gün sürecek olan daha zor bir yarışta karşılaşacaklar. Bu yarış dağlık, taşlık, tepelik alanlarda ve vadilerde 150-200 km arasında bir mesafede gerçekleşecek.
***** AP-SNTV-2100: Soccer Blatter
FIFA başkanı Sepp Blatter Pazartesi günü 2010 Dünya Kupası’nın hazırlıklarının ilerleyişini kontrol etmek için İsveç’in Zürich şehrinden Güney Afrika’nın merkezi Johannesburg’e uzun bir yolculuk yaptı. Blatter, Güney Afrika Futbol Federasyonu ve yerel organize komitesinin üyelerini ziyaret etti. FNB stadyumunda gerçekleşen basın toplantısında Afrikalı ulusun ev sahipliği yapacağı dünya kupasının başarılı olmasını arzu istediğini açıkladı.
Blatter yaptığı açıklamada “FIFA olarak Dünya Kupası’nı Afrika’ya taşırken problemler yaşadık. Fakat Dünya Kupası burada gerçekleşecek ve emin olabilirsiniz ki hiçbir şey Güney Afrika’nın bu organizasyona ev sahipliği yapmasına engel olamayacak. Kendimize çok güveniyoruz, çünkü Güney Afrika’nın organizasyonu çok iyi gidiyor. Tarihteki en iyi Dünya Kupası olacağına emin olabilirsiniz. Almanya, Japonya ya da Kore’dekilerden daha farklı olacak” şeklinde konuştu.
Bu turnuva Afrika’nın ev sahipliğini yaptığı ilk karşılaşma olacak ve yurt dışından ülkeye yarım milyon ziyaretçi bekleniyor. Blatter bundan sonra Cape kentine hareket edip 70000 seyirci kapasiteli Green Point stadyumundaki çalışmaları kontrol edecek.
***** AP-SNTV-2100: Triathlon Des Moines
Pazar günü gerçekleşen ITU Triatlon Dünya Kupası yarışında seyircilerin favorisi Laura Bennett ve Danimarkalı Rasmus Henning kariyerlerinde kazandıkları en büyük çek ödülüne sahip oldular. Amerika’daki Des Moines’de gerçekleşen son yarışın bayanlar kategorisinde Bennett Avustralyalı Annabel Luxford ve Brezilyalı Mariana Ohata’yı 2 saat dört dakika ve 32 saniyelik bir zamanla yenerek $200,000 Amerikan dolarının sahibi oldu. Ayrıca 60,000 dolar avans ve yeni bir araba da bu ödülün yanında verildi. Bennett yaptığı açıklamada “İnanılmaz. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Bunu kazanırsam çok güzel olacağını düşünmüştüm sadece. Bunu yarış sırasında 10 kez kendi kendime söylemiştim ve gerçek oldu” şeklinde konuştu.
Henning ise 1 saat 50 dakika ve dört saniyelik bir zamanla Yeni Zelandalı Bevan Docherty ve İspanyol Javier Gomez’i geçerek erkekler kategorisinde büyük ödülün sahibi oldu. 34 derecelik sıcaklık altında gerçekleşen ITU Dünya Kupası $700,000 dolar üzerinde ödül dağıttı.
***** AP-SNTV-2100: Bizarre Swamp
Pazar gübü İskoçya’daki Dunoon’da gerçekleşen ikinci İngiliz Çamur Futbolu Şampiyonasında kazanan takımlar The Red Mud Devils ve 'Fuddy Muckers' oldu.
Turnuvaya 'Swamp Barons', 'Mudcabi Haifa', 'Inter Themud, 'Swampsea City' ve 'The Soap Dodgers' gibi takımlar katılırken en kirli futbol karşılaşmalarının karma finalinde Belçikalı The Red Mud Devils bir Avustralyalı takımını yenerken erkekler finalinde 'Fuddy Muckers', Dunoon Celtic destekçileri kulübünü penaltılarla yendi. Maçlara 17 yaşın üzerindeki herkes katılma hakkı kazanırken turnuvaya 452ün üzerinde takım katıldı ve her takım en az 6 kişiden oluştu. Fransa, Almanya, Belçika, Finlandiya, Estonya, Avustralya, Yeni Zelanda gibi ülkelerden katılan futbolcular çamurun içinde hareket etmekte güçlük çektiler. The Red Mud Devils takımının kaptanı maçtan sonra yaptığı açıklamada daha önce hiç futbol oynamadığı halde 3 bayan, 14 erkek futbolcuyla beraber kazandıklarını söyledi. Turnuvaya katılan futbolcular bira içmek ve duş almak istediklerini açıkladılar.
18 Haziran
06:06:27***** SPORTS1-JUN18-UK-(R)WTA TENNIS
Birmingham Classic, Jelena Jankovic’in zaferiyle sonuçlanan final maçıyla son buldu. Jankovic, yendiği rakibi Maria Sharapova’nın kendisinden daha iyi bir tenisçi olduğunu söyledi.
Pazar günü gerçekleşen Birmingham Classic finalinde Jelena Jankovic, ünlü tenis yıldızı Maria Sharapova’yı 4-6, 6-3, 7-5’lik setlerle yendi. Böylece Jankovic ilk kez yeşil kort şampiyonu oldu.
Her iki oyuncu da günün ilk saatlerinde çıktıkları yarı final maçlarında rakiplerini yendiler. Jankovic İtalyan Mara Santangelo’yı 6-1 7-5’lik setlerle yenerken Sharapova, Marion Bartoli’yi 7-5 6-0’lık setlerle yendi. Final maçında yüzü gülen isim ise Jelena Jankovic oldu. Jankovic böylece Auckland, Charleston ve Roma’da kazandığı başarılarına bir yenisini daha ekledi.
Rus tenisçiyle çıktığı önceki üç maçı da kaybeden Jankovic maçtan sonra yaptığı açıklamada “İnanılmazdı. Sanıyorum bugün sadece şanslı olduğum için kazandım. Yoksa Maria benden daha iyi bir oyuncu ama şans benden yanaydı” şeklinde konuştu.
22:35:53***** AP-SNTV-1900: Tennis London 7
Ünlü tenis yıldızı Andy Roddick, Queen's Club’da yıldızı parlayan Nicholas Mahut’u final maçında yenerek dördüncü kez Artois Şampiyonası finalinin galibi oldu.
Geçtiğimiz haftaya kadar Nicholas Mahut ismini pek fazla kişi duymamıştı fakat Mahut, Queen's Club’da Ivan Ljubicic, Arnaud Clement, Jonas Bjorkman ve Fransa Tenis Turnuvası şampiyonu Rafael Nadal gibi ünlü tenisçileri yenerek kısa sürede adını herkese duyurmayı bilmişti. Bu sayede Fransız oyuncu kendisini ilk ATP Turnuvası finalinde bulmuştu. Pazar günü gerçekleşen finalde Mahut’un rakibi Queen’s Club’da üç kez şampiyon olan ünlü tenisçi Andy Roddick’ti. Fakat Mahut, Amerikalı rakibi karşısında oynadığı üç sette Roddick’e 4-6, 7-6(7), 7-6(2)’lik setlerle yenildi. Roddick böylece dördüncü kez Artois Şampiyonası finalinin galibi olarak Boris Becker, John McEnroe ve Lleyton Hewitt’in ulaştığı başarıyı yakaladı.
Roddick maçtan sonra yağtığı açıklamada “Kendimi çok şanslı hissediyorum. Çünkü Nicholas’ın gün boyunca harika oynadığını gördüm. Tek fark benim daha çok puan kazanmamdı. O da harika performans sergiledi” şeklinde konuştu.
Amerikalı tenisçi bu ay sonunda Wimbledon’da gerçekleşecek karşılaşmalarda Roger Federer’in en büyük rakiplerinden biri olarak gösteriliyor.
21:34:40***** AP-SNTV-1900: Superbikes San Marino 2
Pazar günü San Marino’da gerçekleşen Superbike Dünya Şampiyonası’nın sekizinci turunda Troy Bayliss çifte zafer yaşadı.
Troy Bayliss, pazar günü San Marino’da gerçekleşen Superbike Dünya Şampiyonası’nın sekizinci turundaki her iki yarışı da kazanarak sıralamada lider James Toseland’ın 21 puan gerisinde ikinci sıraya yükseldi. Bayliss ilk yarışta 38 dakika, 52.856 saniyelik bir zamanla damalı bayrağı aldıktan sonra Troy Corser onu ikinci olarak izlerken Yukio Kagayama üçüncü sırayı aldı.
Misano pistinde gerçekleşen ikinci yarışta ise 38 dakika 43.506 saniyelik bir zamanla çifte zafer yaşayan Avustralyalı yarışçıyı ilk yarışta kaza yapan Noriyuki Haga ve Max Biaggi, ikinci ve üçüncü olarak izledi.
Öte yandan şampiyona sıralamasında 260 puanla lider olan James Toseland, ilk yarışı dördüncü, ikinci yarışıysa altıncı sırada bitirdi.
21:34:40***** AP-SNTV-1900: Motorsport Le Mans 2
Hafta sonu gerçekleşen 75. Le Mans 24 Saat yarışında zafer kazanan takım Audi olurken 1993’ten beri ilk kez bu yarışa katılan Peugeot takımı ikinci oldu.
Cumartesi günü de la Sarthe pistinde başlayan ve Pazar sabahı sona eren 75. Le Mans 24 Saat yarışında Audi, ıslak zemin koşullarına rağmen, Peugeot gibi güçlü rakipleri karşısında zafer yaşadı.
43. yaş gününü kutlayan Rinaldo Capello’nun sürdüğü iki numaralı Audi kaza yaparak yarışı arka arkaya bitirmeyi planlayan Audi takımını hayal kırıklığına uğratırken, dizel gücündeki bir numaralı Audi erken gelen bir zafer yaşadı.
Frank Biela, Alman Marco Werner ve İtalyan Emanuele Pirro’dan oluşan Audi takımını 1993’ten beri ilk kez Le Mans 24 saat yarışına katılan ve Marc Gene, Nicolas Minassian’la Jacques Villeneuve’den oluşan Peugeot takımı ikinci olarak izledi. Fransız Sebastien Bourdais, Stephane Sarrazin’le Portekiz Pedro Lamy’den oluşan yine bir Peugeot takımı ise üçüncü oldu. Emmanuel Collard, Jean-Christophe Bouillion ve Romain Dumas’dan oluşan Pescarolo-Judd takımı ise dördüncü olarak herkesi şaşırttı.
Birmingham Classic, Jelena Jankovic’in zaferiyle sonuçlanan final maçıyla son buldu. Jankovic, yendiği rakibi Maria Sharapova’nın kendisinden daha iyi bir tenisçi olduğunu söyledi.
Pazar günü gerçekleşen Birmingham Classic finalinde Jelena Jankovic, ünlü tenis yıldızı Maria Sharapova’yı 4-6, 6-3, 7-5’lik setlerle yendi. Böylece Jankovic ilk kez yeşil kort şampiyonu oldu.
Her iki oyuncu da günün ilk saatlerinde çıktıkları yarı final maçlarında rakiplerini yendiler. Jankovic İtalyan Mara Santangelo’yı 6-1 7-5’lik setlerle yenerken Sharapova, Marion Bartoli’yi 7-5 6-0’lık setlerle yendi. Final maçında yüzü gülen isim ise Jelena Jankovic oldu. Jankovic böylece Auckland, Charleston ve Roma’da kazandığı başarılarına bir yenisini daha ekledi.
Rus tenisçiyle çıktığı önceki üç maçı da kaybeden Jankovic maçtan sonra yaptığı açıklamada “İnanılmazdı. Sanıyorum bugün sadece şanslı olduğum için kazandım. Yoksa Maria benden daha iyi bir oyuncu ama şans benden yanaydı” şeklinde konuştu.
22:35:53***** AP-SNTV-1900: Tennis London 7
Ünlü tenis yıldızı Andy Roddick, Queen's Club’da yıldızı parlayan Nicholas Mahut’u final maçında yenerek dördüncü kez Artois Şampiyonası finalinin galibi oldu.
Geçtiğimiz haftaya kadar Nicholas Mahut ismini pek fazla kişi duymamıştı fakat Mahut, Queen's Club’da Ivan Ljubicic, Arnaud Clement, Jonas Bjorkman ve Fransa Tenis Turnuvası şampiyonu Rafael Nadal gibi ünlü tenisçileri yenerek kısa sürede adını herkese duyurmayı bilmişti. Bu sayede Fransız oyuncu kendisini ilk ATP Turnuvası finalinde bulmuştu. Pazar günü gerçekleşen finalde Mahut’un rakibi Queen’s Club’da üç kez şampiyon olan ünlü tenisçi Andy Roddick’ti. Fakat Mahut, Amerikalı rakibi karşısında oynadığı üç sette Roddick’e 4-6, 7-6(7), 7-6(2)’lik setlerle yenildi. Roddick böylece dördüncü kez Artois Şampiyonası finalinin galibi olarak Boris Becker, John McEnroe ve Lleyton Hewitt’in ulaştığı başarıyı yakaladı.
Roddick maçtan sonra yağtığı açıklamada “Kendimi çok şanslı hissediyorum. Çünkü Nicholas’ın gün boyunca harika oynadığını gördüm. Tek fark benim daha çok puan kazanmamdı. O da harika performans sergiledi” şeklinde konuştu.
Amerikalı tenisçi bu ay sonunda Wimbledon’da gerçekleşecek karşılaşmalarda Roger Federer’in en büyük rakiplerinden biri olarak gösteriliyor.
21:34:40***** AP-SNTV-1900: Superbikes San Marino 2
Pazar günü San Marino’da gerçekleşen Superbike Dünya Şampiyonası’nın sekizinci turunda Troy Bayliss çifte zafer yaşadı.
Troy Bayliss, pazar günü San Marino’da gerçekleşen Superbike Dünya Şampiyonası’nın sekizinci turundaki her iki yarışı da kazanarak sıralamada lider James Toseland’ın 21 puan gerisinde ikinci sıraya yükseldi. Bayliss ilk yarışta 38 dakika, 52.856 saniyelik bir zamanla damalı bayrağı aldıktan sonra Troy Corser onu ikinci olarak izlerken Yukio Kagayama üçüncü sırayı aldı.
Misano pistinde gerçekleşen ikinci yarışta ise 38 dakika 43.506 saniyelik bir zamanla çifte zafer yaşayan Avustralyalı yarışçıyı ilk yarışta kaza yapan Noriyuki Haga ve Max Biaggi, ikinci ve üçüncü olarak izledi.
Öte yandan şampiyona sıralamasında 260 puanla lider olan James Toseland, ilk yarışı dördüncü, ikinci yarışıysa altıncı sırada bitirdi.
21:34:40***** AP-SNTV-1900: Motorsport Le Mans 2
Hafta sonu gerçekleşen 75. Le Mans 24 Saat yarışında zafer kazanan takım Audi olurken 1993’ten beri ilk kez bu yarışa katılan Peugeot takımı ikinci oldu.
Cumartesi günü de la Sarthe pistinde başlayan ve Pazar sabahı sona eren 75. Le Mans 24 Saat yarışında Audi, ıslak zemin koşullarına rağmen, Peugeot gibi güçlü rakipleri karşısında zafer yaşadı.
43. yaş gününü kutlayan Rinaldo Capello’nun sürdüğü iki numaralı Audi kaza yaparak yarışı arka arkaya bitirmeyi planlayan Audi takımını hayal kırıklığına uğratırken, dizel gücündeki bir numaralı Audi erken gelen bir zafer yaşadı.
Frank Biela, Alman Marco Werner ve İtalyan Emanuele Pirro’dan oluşan Audi takımını 1993’ten beri ilk kez Le Mans 24 saat yarışına katılan ve Marc Gene, Nicolas Minassian’la Jacques Villeneuve’den oluşan Peugeot takımı ikinci olarak izledi. Fransız Sebastien Bourdais, Stephane Sarrazin’le Portekiz Pedro Lamy’den oluşan yine bir Peugeot takımı ise üçüncü oldu. Emmanuel Collard, Jean-Christophe Bouillion ve Romain Dumas’dan oluşan Pescarolo-Judd takımı ise dördüncü olarak herkesi şaşırttı.
Saturday, June 16, 2007
U21 Hollanda takımıyla ilgili çevirim (Dünkü maç için)
Boy Waterman
Doğum: 24.01.1984
Country: Hollanda
Position: Kaleci
Profile
Boy Waterman oyuna çok iyi odaklanan, hızlı ve kesin oynayan, karşı saldırılardan çok hoşlanan bir kaleci...
• Ocak 2007’de AZ Alkmaar’a katılan oyuncu SC Heerenveen’in 4 sezonunda 17 kez forma giydi.
• Şubat ayında gerçekleşen AZ Alkmaar - AFC Ajax arasında oynanan Hollanda Kupası finalinde oynadı. Bu maçta AFC Ajax takımı penaltılarla maçı 8-7 kazandı.
• Geçen seneki U21 Avrupa Şampiyonası’nda düşünülen ilk isim olsa da finallerde yerine Kenneth Vermeer konuldu.
Waternab 2006/07 sezonunda AZ kalesini koruyan 5 kaleciden biri....
Kenneth Vermeer
Doğum: 10.01.1986
Ülke: Hollanda
Position: Kaleci
Profile
Kenneth Vermeer 2006 UEFA Avrupa U21 Şampiyonasında yeteneğini kanıtladı. Kaleci aynı performansı bu yaz da tekrarlamak istiyor.
• AFC Ajax oyuncusu Eylül 2006’daki IK Start karşısında oynanan UEFA Kupası maçında ilk büyük çıkışını yaptı.
• 21 yaşındaki oyuncu bir dahaki sezon Willem II’de oynayacak. The 21-year-old will play on loan at Willem II next term.
• Hollandalı geçen sene Portekiz’de büyük bir zafer yaşamıştı.
Tim Krul
Doğum: 03.04.1988
Ülke: Hollanda
Position: Kaleci
Profile
Tim Krul parlak bir geleceği olan, U21 standartlarının üzerine çıkan tek Hollandalı oyuncu olan yetenekli bir kaleci.
• Henüz 17 yaşındayken ADO Den Haag’den ayrılıp Newcastle United FC’ye geçti.
• 2006/07 UEFA Cup’ta US Città di Palermo’da 1-0’lık zafer yaşadıkları maçta kalesini çok iyi koruyarak hayellerini gerçekleştirdi ve ilk büyük çıkışını yaptı.
• 2005 UEFA European U-17 Şampiyonasında kilit bir rol oynayarak Hollanda’nın finale çıkmasına yardımcı oldu.
2006 Toulon turnuvasında çok iyi performans sergiledi.
Gianni Zuiverloon
Doğum: 30.12.1986
Ülke: Hollanda
Position: Defans
Profile
Defansta olsun, forvet girişimlerinde olsun Gianni Zuiverloon hızını ve gücünü iyi bir şekilde kullanmasıyla tanınıyor.
• Rotterdam’da doğdu. 2004/05 sezonunda Feyenoord için 10 kez forma giydi. Daha sonra RKC Waalwijk’e geçti. • Waalwijk’te harika bir sezon geçirdi. Bu da SC Heerenveen’ın ilgisini çekti ve 2006’da bu kulüple sözleşme imzaladı. • 2006/07 sezonunda UEFA Kupası grubunda 30 maç oynadı.
U21’e geçince fiziğini geliştirmesi istendi. Teknik direktörü Foppe de Haan defans oyuncusunun 10 kez şınav çekmesini sağladı.
Ron Vlaar
Doğum: 16.02.1985
Ülke: Hollanda
Position: Defans
Profile
Ron Vlaar kariyerinin ilk günlerini Hollanda senyor takımında oynayarak geçirdi ve uluslararası futbolda uzun bir geleceği olacağa benziyor.
• Ocak 2006’da Feyenoord’a geçmeden evvel AZ Alkmaar’da 10 kez forma giydi.
• İlk çıkışını Ekim 2005’te Çek Cumhuriyeti karşsında oynanan maçta gerçekleştirdi ve bir sonraki ay İtalya karşısında üstün bir performans sergiledi. • Ayak incinmesi nedeniyle 2006/07 sezonunun ilk aylarında oynayamadı fakat 20 maçta kilit rol konumunda...
Tottenham Hotspur FC ve AFC Ajax kulüpleri de Vlaar’ın peşinde koştu fakat Feyenoord onunla sözleşme imzalamayı başardı.
Arnold Kruiswijk
Doğum: 02.11.1984
Ülke: Hollanda
Position: Defans
Profile
Arnold Kruiswijk güven veren ve güçlü defans oyunuyla dikkat çekiyor. Topa dikkatlice vuruyor.
• Sol ayağını kullanana defans oyuncusu 2003’te U21 kategorisine geçmeden evvel Hollanda’yı U16 ve U17 seviyesinde başarılı bir şekilde temsil etti.
• Henüz 17 yaşındayken Eylül 2002’de FC Groningen - FC Utrecht maçında ilk çıkışını gerçekleştirdi.
• Kulübü için 119 kez forma giydi.
Takımın en deneyimli oyuncularından biri olan genç yetenek buna rağmen bu turnuvadan önce sadece bir kez finale çıktı.
Erik Pieters
Doğum: 07.08.1988
Ülke: Hollanda
Position: Defans
Profile
Erik Pieters ergenlik dönemini defansın solunda ya da ortasında oynayarak geçirdi. Üstün yeteneğiyle ve güçlü top kapmasıyla iyi bir başarı sağladı.
• Ağustos 2006’da 18. yaşgününden birkaç gün sonra FC Utrecht’teki ilk çıkışını gerçekleştirdi.
• 2006/07’de 15 maçta forma giydi, 5 kez de yedek oldu.
• 2005 FIFA U-17 Dünya Kupası’nda üçüncü oldu ve U21’e yükseldi.
Kavgacı bir oyuncu olan Pieters 2006/07 sezonunda 5 kez ceza aldı, bir kez de kırmızı kart gördü. Bu yüzden artık kavga çıkarmamaya gayret edip dostça oynamaya çalışıyor.
Ryan Donk
Doğum: 30.03.1986
Ülke: Hollanda
Position: Defans
Profile
Orta defans oyuncusu olan Ryan Donk tutarlı ve güçlü bir oyun sergiliyor ve büyük tehditler karşısında nasıl davranması gerektiğini iyi biliyor.
• İlk olarak Amsterdam’lı AVV Zeeburgia adındaki amatör kulüpte kariyerine başladı ve daha sonra 18 yaşındayken RKC Waalwijk’e katıldı.
• Waalwijk’te sadece 7 kez forma giydikten sonra Eylül 2006’da AZ Alkmaar’a transfer oldu.
• DSB stadyumunda iyi bir performans sergiledi ve 2006/07 sezonunun yarısında AZ Alkmaar’da kendisini kanıtladı.
Donk’un en sevdiği şey uyumak...
Calvin Jong-A-Pin
Doğum: 18.08.1986
Ülke: Hollanda
Position: Defans
Profile
Calvin Jong-A-Pin zor durumlarda minimum şekilde bir telaş göstererek ortada da oynasa, sol arkada da oynasa görevini en iyi şekilde yerine getiriyor. Ortada da olsa
• Kariyerine FC Volendam kulübünde başladı. Bu kulüpte 5 kez forma giydi, bir kez de gol attı, daha sonra geçen yaz SC Heerenveen’a katıldı.
• Aralık’ta Heerenveen’a geçen oyuncu 2006/07 sezonunda dokuz maçta oynadı.
• Takımı Heerenveen Ocak ayonda PSV Eindhoven karşısında 3-1 yenilmesi ona itibar kaybettirdi.
Frank van der Struijk
Doğum: 28.03.1985
Ülke: Hollanda
Position: Defans
Profile
Yetenekli bir defans oyuncusu olan Frank van der Struijk birçok kez sol arka ve orta sahada oynadı.
• 2002/03 sezonunda Willem II’de ilk büyük çıkışını gerçekleştirdi ve burda 76 kez forma giydi.
• İlk ve tek lig golünü Kasım 2006’sa gerçekleşen RKC Waalwijk karşısında attı.
• Hollanda takımının bir parçası olarak 2005 FIFA U-20 Dünya Kupası’nın çeyrek finaline çıktı.
Van der Struijk Hollanda takımının diğer oyuncularından daha çok Eredivise maçında oynadı.
Hedwiges Maduro
Doğum: 13.02.1985
Ülke: Hollanda
Position: Orta saha
Profile
Zeki ve kabiliyetli bir oyuncu olan Hedwiges Maduro Ajax okulunun yetiştirdiği bir ürün...
• Ajax takımının kaptanı olarak 55 kez forma giydi.
• 2005 FIFA U-20 World Cup’ta Hollanda’ya kaptanlık yaptı. • Mart 2005’te ilk büyük çıkışını Romanya karşısında oynanan maçta yaptı ve geçen yazki FIFA dünya kupasında Arjantin karşısında da forma giydi.
2003/04 sezonunda Ajax’ın en ümit vaat eden oyuncusu seçildi.
Royston Drenthe
Doğum: 08.04.1987
Ülke: Hollanda
Position: Orta saha
Profile
Roberto Carlos hayranı olan Drenthe, Feyenoord kulübünün zor geçen 2006/07 sezonunda yüksek bir performans sergiledi.
• Kariyerine sol kanat oyuncusu olarak başladı, daha sonra teknik direktörü pozisyonunu değiştirdi.
• İlk büyük çıkışını 15 Ocak’ta Gelredome’de yapılan BV Vitesse karşısında oynanan ve Feyenoord’un 1-0’lık yenilgisiyle sonuçlanan U21 finallerinde yaptı.
• Feyenoord’un umudu olan Drenthe 26 kez ligde forma giyerek kendisinin kilit bir oyuncu olduğunu kanıtladı.
Mart ayında İrlanda karşısında oynanan maçta teknik direktörü Foppe de Haan “Kimse endişelenmesin, Royston çok ateşli oynuyor” dedi ve ardından Drenthe takımını 1-0 galibiyete taşıdı.
Daniël de Ridder
Doğum: 06.03.1984
Ülke: Hollanda
Position: Orta saha
Profile
Ümit vaad eden orsa saha oyuncusu genellikle sağda oynuyor fakat Daniel de Ridder solda ya da başka bir yerde oynadığında da başarılı oluyor.
• AFC Ajax’taki ilk çıkışını 21 Ocak 2004’te Roda JC karşısında oynanan maçta yaptı ve sezonun ikinci yarısında düzenli bir oyun sergiledi. • 2005/06 sezonunun başında RC Celta de Vigo’ya transfer oldu ve bu kulüpteki ilk maçı 25 Eylül’de Sevilla FC karşısında oynanan maçta oldu. • Sözleşmesini 2006 yazına kadar uzattı fakat sakatlık geçirmesi formunda düşüşe neden oldu.
Hollanda geçen yaz Avrupa U21 şampiyonasını kazandığı zaman Amsterdam doğumlu hücum oyuncusu Hollanda takımının en deneyimli futbolcusuydu.
Luigi Bruins
Doğum: 09.03.1987
Ülke: Hollanda
Position: Orta saha
Profile
Golcü orta saha oyuncusu olan Luigi Bruins ‘in harika bir tekniği var ve her durumdan sıyrılabilme kapasitesi var.
• Bu yaz SC Excelsior’dan Feyenoord’a transfer oldu.
• Excelsior için 68 kez forma giydi ve 11 kez gol kaydetti.
• 2006/07 sezonunda SC Heerenveen ve Heracles Almelo’ya ikişer kez gol attı. Bu dört golden üç tanesini penaltılarla attı.
Bruins’in annesi İtalyan ve bir gün Seri A’da Juventus’ta oynamayı hayal ediyor.
Haris Medunjanin
Doğum: 08.03.1985
Ülke: Hollanda
Position: Orta saha
Profile
Haris Medunjanin yüksek ve güçlü performansıyla AZ Alkmaar’ın gözdesi. Kulüp oyuncuyu 2010 yılına kadar elinden kaçırmak istemiyor.
• Bosna Hersek – Sarajevo doğumlu olan, Medunjanin hrnüz 7 yaşındaylen Hollanda’ya taşındı.
• Swift Roermond ve AFC '34 gibi amatör kulüplerde oynadıktan sonra AZ’a geçti ve 2005/06 sezonunda 10 kez forma giyerek 3 gol kaydetti.
• 2006/07 sezonunda Sparta’ya geçti ve burda 32 kez forma giyerek 7 gol kaydetti.
Medunjanin, Ibrahim Afellay’in diz incinmesi nedeniyle onun yerine 2005 FIFA World U-20 Cup’ta iki kez oynadı.
Julian Jenner
Doğum: 28.02.1984
Ülke: Hollanda
Position: Forvet
Profile
Sağ kanat oyuncusu Julian Jenner ilk büyük çıkışını AZ Alkmaar’da gerçekleştirdi.
• İlk kulübü NAC Breda için 35 kez forma giyerek 4 gol kaydetti.
• 2006’da AZ ile 5 yıllık sözleşme imzaladı.
• AZ’deki ilk sezonunda UEFA Cup’ta FC Slovan Liberec ve Fenerbahçe’ye goller atmasıyla tanındı.
AZ Nisan 2007’de SC Excelsior’a yenildi. Bir hafta sonra Hollanda kupası finalinde bu sefer AFC Ajax’a penaltılarla yenilince Jenner ağladı.
Babel
Doğum: 19.12.1986
Ülke: Hollanda
Position: Forvet
Profile
Uzun boylu ve hızlı olmasıyla Ryan Babel kanat oyuncusu olarak da, orta sahada da oynayabiliyor. Her yönden gol atabiliyor.
• Henğz 11 yaşındayken AFC Ajax tarafından keşfedildi ve ilk çıkışını 1 Şubat 2004’te ADO Den Haag karşısında oynanan ve 4-0 galibiyetle biten maçta yaptı. O zamandan beri de 14 gol kaydetti.
• 2005 FIFA U-20 World Cup’ta başrol oynadı ve iki gol attı.
• 2005/06 sezonunda PSV Eindhoven karşısında oynanan Hollanda Süper Kupasında gol atarak takımını zirveye taşıdı.
İlk uluslararaası çıkışını Mart 2005’te Romanya karşısında oynanan maçta yaptı ve 68 yıldan beri Hollanda’nın en genç golcüsü oldu.
Ismaïl Aissati
Doğum: 16.08.1988
Ülke: Hollanda
Position: Forvet
Profile
Hollanda’nın 2006 yılındaki başarısının ardındaki isim olan Ismaïl Aissati oyuna iyi odaklanan bir orta saha oyuncusu ve ayrıca defans paslarını iyi kullanıyor.
• PSV Eindhoven’ın 2006 yılındaki başarısında başrol oynadı ve 2006/07 sezonunda FC Twente karşısında oynanan maçın ikinci yarısında yıldızı parladı.
• Henüz 17 yaşındayken Ekim 2005’te AC Milan karşısında oynanan maçta oynayarak UEFA Şampiyonlar Liginde oynayan en genç Hollandalı futbolcu oldu.
• uefa.com sitesinin kullanıcılarının oylarına göre geçen yazki U21 turnuvasında favori olan isim konumunda...
Aissati’li Phillip Cocu onunla ilgili “Korkak gibi görünebilir ama aslında kimseden korkmuyor” diyor.
Maceo Rigters
Doğum: 22.01.1984
Ülke: Hollanda
Position: Forvet
Profile
Maceo Rigters çok çalışkan bir forvet oyuncusu ve her pası gole çevirmenin yollarını arıyor. Çok yetenekli bir oyuncu.
• Kariyerine SC Heerenveen’da başladı ve daha sonra FC Dordrecht’a geçti.
• 2005’te NAC Breda’ya katıldıktan sonra 61 kez forma giydi ve 5 gol kaydetti.
• U21’deki ilk iki maçı Rusya ve Çek Cumhuriyeti karşısında gerçekleşti.
Rusya’ya attığı gol eğimli bir pozisyonda ve etrafında üç defans oyuncusu varken gerçekleşti. Hollanda U21 teknik direktörü Foppe de Haan bunu sıradan bir Rigters golü olarak yorumluyor.
Roy Beerens
Doğum: 22.12.1987
Ülke: Hollanda
Position: Forvet
Profile
Roy Beerens küçük bir forvet oyuncusu fakat yine de hızıyla ve hiç durmadan hareket etmesiyle rakiplerini tedirgin ediyor..
• 2006/07 UEFA Şampiyonlar Ligi grubunda iki kez PSV Eindhoven forması giydi ve FC Girondins de Bordeaux’la Liverpool FC karşısında oynadı. • Ocak 2007’de NEC Nijmegen’e katıldı.• NEC’te 14 kez forma giydi ve iki kez gol attı.
PSV teknik direktörü Ronald Koeman Nisan 2007’deki 2-1 biten maçta NEC’in zaferi karşısında Beerens’in golüne çok sinirlendi.
Robbert Schilder
Doğum: 18.04.1986
Ülke: Hollanda
Position: Forvet
Profile
Sol ayağını kullanan orta defans oyuncusu orta saha oyuncusu olarak da kullanıldı. Robbert Schilder genç yaşlarında sahalarda her zaman lider oldu.
• Henüz 13 yaşındayken Amstelveen/Heemraad’den ayrılıp AFC Ajax’a geçti.
• İlk profesyonel sözleşmesini 19. doğumgününden iki hafta evvel Ajax’la imzaladı.
• Ajax için 2005/06 sezonunda 4 kez forma giydi, fakat sonra Heracles Almelo’yla anlaşıp 3 maça çıktı.
Heracles için ilk golünü RKC Waalwijk karşısında attı.
Janssen
Doğum: 06.03.1986
Ülke: Hollanda
Position: Forvet
Profile
Tim Janssen uzun, güçlü ve eski sistemle oynayan bir oyuncu. Son zamanlarda büyük gelişme gösterdi.
• PSV Eindhoven’da yetişti, daha sonra FC Eindhoven ve FC Zwolle kulüplerine geçti. • 2006’da RKC Waalwijk’e transfer oldu. • 2006/07 sezonunda 10 gol kaydetti.
Babası Willy Janssen PSV için oynamıştı ve Hollanda’ya bir kupa kazandırmıştı.
Otman Bakkal
Doğum: 27.02.1985
Ülke: Hollanda
Position: Forvet
Profile
Becerikli oyuncu Otman Bakkal orta sahada oynayan en tehlikeli oyuncu olarak tanınıyor ve adeta salyalarını saçıyor.
• Takım arkadaşı Ismaïl Aissati’yle çok iyi anlaşıyor.
• FC Twente’ye transfer oldu, 31 kez bu kulüp için forma giydi ve 2006/07 sezonunda 3 gol kaydetti.
• Geçen yaz gerçekleşen UEFA Intertoto Cup’ta Twente’nin Kalmar FF’i yenmesine yardımcı oldu.
Bakkal, Aissati ve Karim El Ahmadi’yle beraber geçen sezon Twente’de oynayan 3 Faslı çocuktan biri...
Doğum: 24.01.1984
Country: Hollanda
Position: Kaleci
Profile
Boy Waterman oyuna çok iyi odaklanan, hızlı ve kesin oynayan, karşı saldırılardan çok hoşlanan bir kaleci...
• Ocak 2007’de AZ Alkmaar’a katılan oyuncu SC Heerenveen’in 4 sezonunda 17 kez forma giydi.
• Şubat ayında gerçekleşen AZ Alkmaar - AFC Ajax arasında oynanan Hollanda Kupası finalinde oynadı. Bu maçta AFC Ajax takımı penaltılarla maçı 8-7 kazandı.
• Geçen seneki U21 Avrupa Şampiyonası’nda düşünülen ilk isim olsa da finallerde yerine Kenneth Vermeer konuldu.
Waternab 2006/07 sezonunda AZ kalesini koruyan 5 kaleciden biri....
Kenneth Vermeer
Doğum: 10.01.1986
Ülke: Hollanda
Position: Kaleci
Profile
Kenneth Vermeer 2006 UEFA Avrupa U21 Şampiyonasında yeteneğini kanıtladı. Kaleci aynı performansı bu yaz da tekrarlamak istiyor.
• AFC Ajax oyuncusu Eylül 2006’daki IK Start karşısında oynanan UEFA Kupası maçında ilk büyük çıkışını yaptı.
• 21 yaşındaki oyuncu bir dahaki sezon Willem II’de oynayacak. The 21-year-old will play on loan at Willem II next term.
• Hollandalı geçen sene Portekiz’de büyük bir zafer yaşamıştı.
Tim Krul
Doğum: 03.04.1988
Ülke: Hollanda
Position: Kaleci
Profile
Tim Krul parlak bir geleceği olan, U21 standartlarının üzerine çıkan tek Hollandalı oyuncu olan yetenekli bir kaleci.
• Henüz 17 yaşındayken ADO Den Haag’den ayrılıp Newcastle United FC’ye geçti.
• 2006/07 UEFA Cup’ta US Città di Palermo’da 1-0’lık zafer yaşadıkları maçta kalesini çok iyi koruyarak hayellerini gerçekleştirdi ve ilk büyük çıkışını yaptı.
• 2005 UEFA European U-17 Şampiyonasında kilit bir rol oynayarak Hollanda’nın finale çıkmasına yardımcı oldu.
2006 Toulon turnuvasında çok iyi performans sergiledi.
Gianni Zuiverloon
Doğum: 30.12.1986
Ülke: Hollanda
Position: Defans
Profile
Defansta olsun, forvet girişimlerinde olsun Gianni Zuiverloon hızını ve gücünü iyi bir şekilde kullanmasıyla tanınıyor.
• Rotterdam’da doğdu. 2004/05 sezonunda Feyenoord için 10 kez forma giydi. Daha sonra RKC Waalwijk’e geçti. • Waalwijk’te harika bir sezon geçirdi. Bu da SC Heerenveen’ın ilgisini çekti ve 2006’da bu kulüple sözleşme imzaladı. • 2006/07 sezonunda UEFA Kupası grubunda 30 maç oynadı.
U21’e geçince fiziğini geliştirmesi istendi. Teknik direktörü Foppe de Haan defans oyuncusunun 10 kez şınav çekmesini sağladı.
Ron Vlaar
Doğum: 16.02.1985
Ülke: Hollanda
Position: Defans
Profile
Ron Vlaar kariyerinin ilk günlerini Hollanda senyor takımında oynayarak geçirdi ve uluslararası futbolda uzun bir geleceği olacağa benziyor.
• Ocak 2006’da Feyenoord’a geçmeden evvel AZ Alkmaar’da 10 kez forma giydi.
• İlk çıkışını Ekim 2005’te Çek Cumhuriyeti karşsında oynanan maçta gerçekleştirdi ve bir sonraki ay İtalya karşısında üstün bir performans sergiledi. • Ayak incinmesi nedeniyle 2006/07 sezonunun ilk aylarında oynayamadı fakat 20 maçta kilit rol konumunda...
Tottenham Hotspur FC ve AFC Ajax kulüpleri de Vlaar’ın peşinde koştu fakat Feyenoord onunla sözleşme imzalamayı başardı.
Arnold Kruiswijk
Doğum: 02.11.1984
Ülke: Hollanda
Position: Defans
Profile
Arnold Kruiswijk güven veren ve güçlü defans oyunuyla dikkat çekiyor. Topa dikkatlice vuruyor.
• Sol ayağını kullanana defans oyuncusu 2003’te U21 kategorisine geçmeden evvel Hollanda’yı U16 ve U17 seviyesinde başarılı bir şekilde temsil etti.
• Henüz 17 yaşındayken Eylül 2002’de FC Groningen - FC Utrecht maçında ilk çıkışını gerçekleştirdi.
• Kulübü için 119 kez forma giydi.
Takımın en deneyimli oyuncularından biri olan genç yetenek buna rağmen bu turnuvadan önce sadece bir kez finale çıktı.
Erik Pieters
Doğum: 07.08.1988
Ülke: Hollanda
Position: Defans
Profile
Erik Pieters ergenlik dönemini defansın solunda ya da ortasında oynayarak geçirdi. Üstün yeteneğiyle ve güçlü top kapmasıyla iyi bir başarı sağladı.
• Ağustos 2006’da 18. yaşgününden birkaç gün sonra FC Utrecht’teki ilk çıkışını gerçekleştirdi.
• 2006/07’de 15 maçta forma giydi, 5 kez de yedek oldu.
• 2005 FIFA U-17 Dünya Kupası’nda üçüncü oldu ve U21’e yükseldi.
Kavgacı bir oyuncu olan Pieters 2006/07 sezonunda 5 kez ceza aldı, bir kez de kırmızı kart gördü. Bu yüzden artık kavga çıkarmamaya gayret edip dostça oynamaya çalışıyor.
Ryan Donk
Doğum: 30.03.1986
Ülke: Hollanda
Position: Defans
Profile
Orta defans oyuncusu olan Ryan Donk tutarlı ve güçlü bir oyun sergiliyor ve büyük tehditler karşısında nasıl davranması gerektiğini iyi biliyor.
• İlk olarak Amsterdam’lı AVV Zeeburgia adındaki amatör kulüpte kariyerine başladı ve daha sonra 18 yaşındayken RKC Waalwijk’e katıldı.
• Waalwijk’te sadece 7 kez forma giydikten sonra Eylül 2006’da AZ Alkmaar’a transfer oldu.
• DSB stadyumunda iyi bir performans sergiledi ve 2006/07 sezonunun yarısında AZ Alkmaar’da kendisini kanıtladı.
Donk’un en sevdiği şey uyumak...
Calvin Jong-A-Pin
Doğum: 18.08.1986
Ülke: Hollanda
Position: Defans
Profile
Calvin Jong-A-Pin zor durumlarda minimum şekilde bir telaş göstererek ortada da oynasa, sol arkada da oynasa görevini en iyi şekilde yerine getiriyor. Ortada da olsa
• Kariyerine FC Volendam kulübünde başladı. Bu kulüpte 5 kez forma giydi, bir kez de gol attı, daha sonra geçen yaz SC Heerenveen’a katıldı.
• Aralık’ta Heerenveen’a geçen oyuncu 2006/07 sezonunda dokuz maçta oynadı.
• Takımı Heerenveen Ocak ayonda PSV Eindhoven karşısında 3-1 yenilmesi ona itibar kaybettirdi.
Frank van der Struijk
Doğum: 28.03.1985
Ülke: Hollanda
Position: Defans
Profile
Yetenekli bir defans oyuncusu olan Frank van der Struijk birçok kez sol arka ve orta sahada oynadı.
• 2002/03 sezonunda Willem II’de ilk büyük çıkışını gerçekleştirdi ve burda 76 kez forma giydi.
• İlk ve tek lig golünü Kasım 2006’sa gerçekleşen RKC Waalwijk karşısında attı.
• Hollanda takımının bir parçası olarak 2005 FIFA U-20 Dünya Kupası’nın çeyrek finaline çıktı.
Van der Struijk Hollanda takımının diğer oyuncularından daha çok Eredivise maçında oynadı.
Hedwiges Maduro
Doğum: 13.02.1985
Ülke: Hollanda
Position: Orta saha
Profile
Zeki ve kabiliyetli bir oyuncu olan Hedwiges Maduro Ajax okulunun yetiştirdiği bir ürün...
• Ajax takımının kaptanı olarak 55 kez forma giydi.
• 2005 FIFA U-20 World Cup’ta Hollanda’ya kaptanlık yaptı. • Mart 2005’te ilk büyük çıkışını Romanya karşısında oynanan maçta yaptı ve geçen yazki FIFA dünya kupasında Arjantin karşısında da forma giydi.
2003/04 sezonunda Ajax’ın en ümit vaat eden oyuncusu seçildi.
Royston Drenthe
Doğum: 08.04.1987
Ülke: Hollanda
Position: Orta saha
Profile
Roberto Carlos hayranı olan Drenthe, Feyenoord kulübünün zor geçen 2006/07 sezonunda yüksek bir performans sergiledi.
• Kariyerine sol kanat oyuncusu olarak başladı, daha sonra teknik direktörü pozisyonunu değiştirdi.
• İlk büyük çıkışını 15 Ocak’ta Gelredome’de yapılan BV Vitesse karşısında oynanan ve Feyenoord’un 1-0’lık yenilgisiyle sonuçlanan U21 finallerinde yaptı.
• Feyenoord’un umudu olan Drenthe 26 kez ligde forma giyerek kendisinin kilit bir oyuncu olduğunu kanıtladı.
Mart ayında İrlanda karşısında oynanan maçta teknik direktörü Foppe de Haan “Kimse endişelenmesin, Royston çok ateşli oynuyor” dedi ve ardından Drenthe takımını 1-0 galibiyete taşıdı.
Daniël de Ridder
Doğum: 06.03.1984
Ülke: Hollanda
Position: Orta saha
Profile
Ümit vaad eden orsa saha oyuncusu genellikle sağda oynuyor fakat Daniel de Ridder solda ya da başka bir yerde oynadığında da başarılı oluyor.
• AFC Ajax’taki ilk çıkışını 21 Ocak 2004’te Roda JC karşısında oynanan maçta yaptı ve sezonun ikinci yarısında düzenli bir oyun sergiledi. • 2005/06 sezonunun başında RC Celta de Vigo’ya transfer oldu ve bu kulüpteki ilk maçı 25 Eylül’de Sevilla FC karşısında oynanan maçta oldu. • Sözleşmesini 2006 yazına kadar uzattı fakat sakatlık geçirmesi formunda düşüşe neden oldu.
Hollanda geçen yaz Avrupa U21 şampiyonasını kazandığı zaman Amsterdam doğumlu hücum oyuncusu Hollanda takımının en deneyimli futbolcusuydu.
Luigi Bruins
Doğum: 09.03.1987
Ülke: Hollanda
Position: Orta saha
Profile
Golcü orta saha oyuncusu olan Luigi Bruins ‘in harika bir tekniği var ve her durumdan sıyrılabilme kapasitesi var.
• Bu yaz SC Excelsior’dan Feyenoord’a transfer oldu.
• Excelsior için 68 kez forma giydi ve 11 kez gol kaydetti.
• 2006/07 sezonunda SC Heerenveen ve Heracles Almelo’ya ikişer kez gol attı. Bu dört golden üç tanesini penaltılarla attı.
Bruins’in annesi İtalyan ve bir gün Seri A’da Juventus’ta oynamayı hayal ediyor.
Haris Medunjanin
Doğum: 08.03.1985
Ülke: Hollanda
Position: Orta saha
Profile
Haris Medunjanin yüksek ve güçlü performansıyla AZ Alkmaar’ın gözdesi. Kulüp oyuncuyu 2010 yılına kadar elinden kaçırmak istemiyor.
• Bosna Hersek – Sarajevo doğumlu olan, Medunjanin hrnüz 7 yaşındaylen Hollanda’ya taşındı.
• Swift Roermond ve AFC '34 gibi amatör kulüplerde oynadıktan sonra AZ’a geçti ve 2005/06 sezonunda 10 kez forma giyerek 3 gol kaydetti.
• 2006/07 sezonunda Sparta’ya geçti ve burda 32 kez forma giyerek 7 gol kaydetti.
Medunjanin, Ibrahim Afellay’in diz incinmesi nedeniyle onun yerine 2005 FIFA World U-20 Cup’ta iki kez oynadı.
Julian Jenner
Doğum: 28.02.1984
Ülke: Hollanda
Position: Forvet
Profile
Sağ kanat oyuncusu Julian Jenner ilk büyük çıkışını AZ Alkmaar’da gerçekleştirdi.
• İlk kulübü NAC Breda için 35 kez forma giyerek 4 gol kaydetti.
• 2006’da AZ ile 5 yıllık sözleşme imzaladı.
• AZ’deki ilk sezonunda UEFA Cup’ta FC Slovan Liberec ve Fenerbahçe’ye goller atmasıyla tanındı.
AZ Nisan 2007’de SC Excelsior’a yenildi. Bir hafta sonra Hollanda kupası finalinde bu sefer AFC Ajax’a penaltılarla yenilince Jenner ağladı.
Babel
Doğum: 19.12.1986
Ülke: Hollanda
Position: Forvet
Profile
Uzun boylu ve hızlı olmasıyla Ryan Babel kanat oyuncusu olarak da, orta sahada da oynayabiliyor. Her yönden gol atabiliyor.
• Henğz 11 yaşındayken AFC Ajax tarafından keşfedildi ve ilk çıkışını 1 Şubat 2004’te ADO Den Haag karşısında oynanan ve 4-0 galibiyetle biten maçta yaptı. O zamandan beri de 14 gol kaydetti.
• 2005 FIFA U-20 World Cup’ta başrol oynadı ve iki gol attı.
• 2005/06 sezonunda PSV Eindhoven karşısında oynanan Hollanda Süper Kupasında gol atarak takımını zirveye taşıdı.
İlk uluslararaası çıkışını Mart 2005’te Romanya karşısında oynanan maçta yaptı ve 68 yıldan beri Hollanda’nın en genç golcüsü oldu.
Ismaïl Aissati
Doğum: 16.08.1988
Ülke: Hollanda
Position: Forvet
Profile
Hollanda’nın 2006 yılındaki başarısının ardındaki isim olan Ismaïl Aissati oyuna iyi odaklanan bir orta saha oyuncusu ve ayrıca defans paslarını iyi kullanıyor.
• PSV Eindhoven’ın 2006 yılındaki başarısında başrol oynadı ve 2006/07 sezonunda FC Twente karşısında oynanan maçın ikinci yarısında yıldızı parladı.
• Henüz 17 yaşındayken Ekim 2005’te AC Milan karşısında oynanan maçta oynayarak UEFA Şampiyonlar Liginde oynayan en genç Hollandalı futbolcu oldu.
• uefa.com sitesinin kullanıcılarının oylarına göre geçen yazki U21 turnuvasında favori olan isim konumunda...
Aissati’li Phillip Cocu onunla ilgili “Korkak gibi görünebilir ama aslında kimseden korkmuyor” diyor.
Maceo Rigters
Doğum: 22.01.1984
Ülke: Hollanda
Position: Forvet
Profile
Maceo Rigters çok çalışkan bir forvet oyuncusu ve her pası gole çevirmenin yollarını arıyor. Çok yetenekli bir oyuncu.
• Kariyerine SC Heerenveen’da başladı ve daha sonra FC Dordrecht’a geçti.
• 2005’te NAC Breda’ya katıldıktan sonra 61 kez forma giydi ve 5 gol kaydetti.
• U21’deki ilk iki maçı Rusya ve Çek Cumhuriyeti karşısında gerçekleşti.
Rusya’ya attığı gol eğimli bir pozisyonda ve etrafında üç defans oyuncusu varken gerçekleşti. Hollanda U21 teknik direktörü Foppe de Haan bunu sıradan bir Rigters golü olarak yorumluyor.
Roy Beerens
Doğum: 22.12.1987
Ülke: Hollanda
Position: Forvet
Profile
Roy Beerens küçük bir forvet oyuncusu fakat yine de hızıyla ve hiç durmadan hareket etmesiyle rakiplerini tedirgin ediyor..
• 2006/07 UEFA Şampiyonlar Ligi grubunda iki kez PSV Eindhoven forması giydi ve FC Girondins de Bordeaux’la Liverpool FC karşısında oynadı. • Ocak 2007’de NEC Nijmegen’e katıldı.• NEC’te 14 kez forma giydi ve iki kez gol attı.
PSV teknik direktörü Ronald Koeman Nisan 2007’deki 2-1 biten maçta NEC’in zaferi karşısında Beerens’in golüne çok sinirlendi.
Robbert Schilder
Doğum: 18.04.1986
Ülke: Hollanda
Position: Forvet
Profile
Sol ayağını kullanan orta defans oyuncusu orta saha oyuncusu olarak da kullanıldı. Robbert Schilder genç yaşlarında sahalarda her zaman lider oldu.
• Henüz 13 yaşındayken Amstelveen/Heemraad’den ayrılıp AFC Ajax’a geçti.
• İlk profesyonel sözleşmesini 19. doğumgününden iki hafta evvel Ajax’la imzaladı.
• Ajax için 2005/06 sezonunda 4 kez forma giydi, fakat sonra Heracles Almelo’yla anlaşıp 3 maça çıktı.
Heracles için ilk golünü RKC Waalwijk karşısında attı.
Janssen
Doğum: 06.03.1986
Ülke: Hollanda
Position: Forvet
Profile
Tim Janssen uzun, güçlü ve eski sistemle oynayan bir oyuncu. Son zamanlarda büyük gelişme gösterdi.
• PSV Eindhoven’da yetişti, daha sonra FC Eindhoven ve FC Zwolle kulüplerine geçti. • 2006’da RKC Waalwijk’e transfer oldu. • 2006/07 sezonunda 10 gol kaydetti.
Babası Willy Janssen PSV için oynamıştı ve Hollanda’ya bir kupa kazandırmıştı.
Otman Bakkal
Doğum: 27.02.1985
Ülke: Hollanda
Position: Forvet
Profile
Becerikli oyuncu Otman Bakkal orta sahada oynayan en tehlikeli oyuncu olarak tanınıyor ve adeta salyalarını saçıyor.
• Takım arkadaşı Ismaïl Aissati’yle çok iyi anlaşıyor.
• FC Twente’ye transfer oldu, 31 kez bu kulüp için forma giydi ve 2006/07 sezonunda 3 gol kaydetti.
• Geçen yaz gerçekleşen UEFA Intertoto Cup’ta Twente’nin Kalmar FF’i yenmesine yardımcı oldu.
Bakkal, Aissati ve Karim El Ahmadi’yle beraber geçen sezon Twente’de oynayan 3 Faslı çocuktan biri...
Subscribe to:
Posts (Atom)
