Wednesday, August 8, 2007

Ricardo Kaka'nın Biyografisi

Ricardo Izecson dos Santos Leite (bilinen adıyla Kaka) 22 Nisan 1982'de Brezilya'da doğdu. Günümüz forvet kriterlerine uygun sürat çalım ve sert şutlarıyla son derece başarılı bir futbolcudur. Brezilya'nın Sao Paolo takımında yıldızı parlayan Kaka, 2003 yılında 8.5 milyon € karşılığında Milan'a transfer oldu. Şu anda A.C Milan'da oynamaktadır. Forvetin arkasında merkez orta sahada, ofansif orta saha oyuncusudur. Milan'da 22 numaralı formayı giymektedir. Brezilya milli takımının 2002 Dünya Kupası kadrosunda da yer bulan Kaka 2006 Dünya Kupası'nda da Brezilya milli takımı kadrosunda yer almaktadır. Kaka şu ana kadar Brezilya milli takımıyla çıktığı 37 maçta 12 gol kaydetmiştir ve ayrıca dünya kulüplerinin de gözüne girmiştir. Bir çok kişi de merak uyandıran Kaka ismi ise küçük kardeşinin küçüklüğünde gerçek ismi olan Ricardo'yu söyleyememesinden dolayı Portekizce'de Ricardo anlamına gelen Caca kelimesini kullanmasından gelmektedir.HAKKINDA YAZILANLAR (İDDİA) Milan'lı yıldız Müslüman olduÇizme'nin GÖZBEBEĞİ İSLAMİYET'İ SEÇTİÜlkesinin milli takımında da forma giyen ünlü futbolcu, İslamiyet'i seçmeden önce birçok kitap okuduğunu kaydetti. İşte o yıldız...Brezilya futbolunun yakın zamanda yetiştirdiği en büyük yıldızlardan biri olan Milanlı Ricardo Kaka, İslamiyet'i seçti. Geçen günlerde Kuveyt'e yaptığı bir gezi esnasında Müslüman olduğunu ilan eden Kaka, İslam'ı seçmeden önce birçok kitap okuduğunu belirtti. Kaka yaptığı açıklamada, "Ben Müslüman olmak için doğdum" dedi. Brezilya'da genellikle fakir ailelerin çocukları futbolcu olurken, Kaka’nın ailesi Brezilya'nın önde gelen ailelerinden biri.
Brezilya milli takımının başarılı orta saha oyuncusu olmak her zaman olağanüstü futbolculuk yeteneklerini gerektirir. Kaka’nın mükemmel ve nefis ayak gösterileri ve gol atmak için içten gelen hevesi onu futbolun bir numaralı oyuncularından biri yapıyor. Oyuncu olarak her geçen gün olgunlaşan yıldız oyuncunun hangi efsaneye benzediği eleştirmenler arasında sürekli bir tartışma konusu oldu. Kaka’nın karşılaştırıldığı isimler arasında Ronaldinho, Rivaldo, Rai ve Zico gibi yaşayan efsaneler var. Hatta bazı eleştirmenler onun Brezilyalıların yeni bir Pele için dua etmelerine Tanrı’dan gelen bir yanıt olduğunu düşünmekteler. Bunlar doğru mudur, değil midir, göreceğiz, fakat kesin olan bir şey var ki Kaka her geçen gün daha çok parlayan ve yükselmekte olan bir yıldız…
Kaka’nın henüz 19 yaşındayken futbol sahnesine çıkarak yaptığı ilk patlama 2001 yılında Sao Paulo’da oldu. Kaka iki yıl sonra AC Milan’a geçecekti. Göz alıcı yükselişine rağmen Kaka asla sahip olduğu alçakgönüllülüğü ve cömertliğini kaybetmedi. Yine de her zaman kafasının dikine gitti. Ayrıca 2004 yılında Açlığa Karşı Birleşik Devletler Dünya Yemek Programına destek vermesinde olduğu gibi yardımlarda bulunarak elinden geldiğince insanları mutlu etmeye çalıştı.
Milan’a geldiğinde tüm gözler onun üzerindeydi, çünkü oyunu her zaman o yönetti. Yetenekleri sayesinde seyirciler hep onu izledi. 2006 Almanya Kupası’nda Brezilya için birçok elverişli durum yaratarak kendini gösterdi ve bebek yüzüyle herkesin üzerinde etki bıraktı. 23 yaşındaki oyuncu vücudunu etkili bir şekilde kullanarak kendinden daha güçlü rakipleriyle yüz yüze geldiğinde bile hiçkimseden kaçmayarak hepsini zaptetmeyi bildi.
Seleção’da çok iyi bir başlangıç yapmamasına rağmen Kaka her zaman takımının en büyük desteği oldu. Brezilya medyasının da yakından takip ettiği futbolcu önümüzdeki yılların en büyük futbol yıldızı adaylarından biri oldu. Milan başkanı Silvio Berlusconi hiç düşünmeden Kaka’ya 8.6 milyon dolarlık antlaşmaya imza attırdı. Kaka, Andrea Pirlo, ve Gennaro Gattuso ile iyi bir üçlü oluşturdu. Carlo Ancelotti her zaman Kaka’ya güvendi.
İlk çıkışını 31 Ocak 2002 günü Bolivia karşısında oynanan bir dostluk maçında gerçekleştirdi. Bundan önce ise FIFA Dünya Gençler Şampiyonası – Arjantin 2001’de ülkesinin U-20 takımında oynamıştı ve Avustralya karşısında oynanan maçın ikinci yarısında gol atarak takımını kazandırmıştı.
Sonra henüz 20 yaşındayken Kaka Brezilya milli takımının bir parçası olarak yaşıtlarından ayrıcalıklı bir konuma sahip oldu. O yıl, yani 2002’de Kore ve Japonya’da gerçekleşen dünya kupasında takımı beşinci kez dünya şampiyonu oldu.
Sadece 19 dakikalığına sahada olsa da Costa Rica karşısında oynanan ve 5-2’lik zaferle sonuçlanan maçın bir parçası olmaktan büyük mutluluk duydu. Yıllar sonra o günlerle ilgili “Kimbilir kaç oyuncu dünya kupasında oynamak isteyip bu organizasyonda yer alamamıştır? Ben bunu başardım. Üstelik evime dünya şampiyonu olarak döndüm.” diyecekti büyük bir olgunlukla…
2001 yılında Sao Paulo’da yıldızı parladığından beri bu kulüpte Rio-Sao Paulo Turnuvası zaferi yaşadı ve 27 maçta forma giyip 12 gol kaydetti. 2002 yılında Brezilya’nın en iyi oyuncusu seçildi. Bu da Avrupa’nın büyük kulüplerinin dikkatini çekti ve büyük takımların peşinden koşmasını sağladı. Kaka’dan imza alma yarışını 2003 yılında Milan kazandı ve Kaka da onların güvenini boşa çıkarmadı ve karşılığını verdi. Aynı yıl Milan’ın UEFA Süper Kupa zaferinde kendine güvenli bir performans sergiledi. Avrupa’ya geldiğinden beri Kaka taktik yöntemleriyle bir Brezilyalı fantezisi olduğunu kanıtladı ve milyonların sevgilisi oldu. Hatta bu sıfatın daha da fazlasını hak ediyor.

2005’te Fenerbahçe karşısında oynanan önemli bir maçta çok kritik bir anda orta sahadan gol atarak şöhretini arttırdı. Hızı, enerjik tavırlarıyla oyun yeteneğini herkese kanıtladı.

Kaka 2005 yılında uzatmalı sevgilisi Caroline Celico ile evlendi. Birçok başarı yaşamasına ve şan, şöhret sahibi olmasına rağmen alçakgönüllülüğünü kaybetmedi.

2006/2007 şampiyonlar ligi finalinde takımı AC Milan, İngiliz takım Liverpool karşısında 2-1’lik zaferle ayrıldı.
Kaka gençlik günlerini değişik gençlik kulüplerinde geçirdikten sonra ilk profesyonel sözleşmesini çok genç yaşta, henüz 17 yaşındayken Sao Paulo ile imzaladı. U-17 Brezilya milli takımında oynarken bile birçok kulübün ilgisini çekmişti. Bunlardan birisi de Gaziantepspor’du. Sao Paulo Kaka’yı Gaziantepspor’a satmayı kabul etti. Fakat kulübün Gaziantepspor’dan istediği $1.5m’luk ücret Antepli’lere fazla geldi, bu yüzden bu transfer gerçekleşemedi.
O yıllarda yaşadığı talihsiz yüzme havuzu kazası az kalsın futbol kariyerini bitiriyordu. Eylül 2000’de yaşadığı o kazada Kaka’nın omurgası kırılmıştı. Bu kaza onun sadece geleceğini riske sokmamıştı. Aynı zamanda hayatını da tehlikeye sokmuştu. Hayatının geri kalanını felç olarak geçirme ihtimali vardı. Doktorlar bir daha futbol oynayamayacağını söylediler. Fakat bir mucize gerçekleşti ve Kaka tamamen toparlandı. Gücünü tamamen geri kazandıktan sonra vakit kaybetmeden antrenmanlara geri döndü. O günden beri Kaka, kendisine jest yapan Tanrı’ya hayatını ve kariyerini geri bağışladığı için şükrediyor ve her hafta kiliseye gidip dua ediyor. Her yıl kiliseye yüklü miktarda bağış yapıyor. (TST’nin notu: E hani Müslüman olmuştu?) Her gol attığında da her defasında Tanrı’ya futbol oynamasına izin verdiği için teşekkür ediyor ve ünlü kutlama stilini seyircilere gösteriyor.
Bu korkunç kazanın ardından tamamen toparlandıktan sonra Kaka Ocak 2001’de Sao Paulo’ya geçti (sonra aynı şeylerden bahsediyor bu biyografi de) Hiçbir Brezilyalı oyuncu gençken onun gösterdiği performansı gösteremedi.
Kaka, Brezilyalı bir oyuncu olarak şu ana kadar 52 maçta forma giydi ve 31 gol kaydetti. Bu da onu gelecek turnuvalarda favori isimlerden biri yaptı.
25 yaşında genç bir oyuncu olmasına ve takım arkadaşları Ronaldinho, Roberto Carlos, Ronaldo ve Adriano gibi efsanevi oyuncular olmasına rağmen Kaka Brezilya’nın en iyi oyuncularından biri olarak gösteriliyor.
Aslında Brezilyalı futbolcuların çoğu fakir ailelerden geliyor ve spor onları bu durumdan kurtaran tek seçenek oluyor. Tabii ki istisnalar var. Kaka da onlardan biri… Kaka oldukça zengin bir aileden geliyor. Bu da onun futbolla ilgilenmesinin yanında bir yandan da okula odaklanmasını sağladı.
Calciopoli skandalına adı karıştıktan sonra AC Milan takımı Ricardo Kaka da dahil olmak üzere önemli oyuncularını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya…
Kaka, Andrey Shevcenco’nun boşluğunu doldurmasıyla beraber Milan’ın en kıymetli futbolcusu oldu. Kaka’ya 2006-2007 sezonunda hücum görevi verildi. Kaka kulübünün ümitlerini boşa çıkarmadı ve Şampiyonlar Ligi’nde 7 gol kaydederek bu sezonun en çok gol atan futbolcusu oldu. Takımı Milan 2005 yılında İstanbul’da gerçekleşen ve Liverpool karşısında oynanan finalin intikamını almak istiyordu ve bunu 2-1’lik bir zaferle sonuçlandırırken en büyük kozlarından biri de Kaka oldu. Fakat her iki golü de Filippo Inzaghi attı.


KISACA BAŞARILARI
Sao Paolo27 kez forma giyip 12 gol kaydettiBir sonraki sezon 22 kez forma giyip 10 gol kaydetti
AC Milan2003 30 kez forma giyip 10 gol kaydetti İtalya’da Seri A Şampiyonu oldu Avrupa Süper Kupası
2004İtalya Süper Kupası36 kez ligde boy gösterip yedi gol kaydetti
Brasil2002’de dünya kupasını kazanan takımın bir parçası oldu2004 Copa América 2005 Confederations CupGermany 2006’da Brezilya takımına yardım etti
Ödülleri2004/2005 UEFA Şampiyonlar Ligi turnuvasının en iyi orta saha oyuncusu2005 Altın Top’da dokuzuncu oldu ve yılın en iyi Avrupalı futbol oyuncusu seçildiFIFA 2005 Dünyada yılın en iyi oyuncusu kategorisinde 10. oldu

Kaka neden olağanüstü? İşte hayranlarına göre nedenleri…
1. Harika oyun stilleri var. Hızlı, dikkatli, kesin, etkileyici…
2. Ayakları yere sağlam basıyor
3. Mecbur olmadığı halde goller atıyor
4. Oynarken estetiğini koruyor
5. Genç, tatlı, sevimli ve çekici
6. Pele’nin beyaz hali ve geleceğin Maradona’sı
7. Yardım elçisi
8. Futbolda ırkçılığa karşı
9. Tanrıya tutkuyla inanıyor
10. Oynarken maçta yüreğini ve ruhunu ortaya koyuyor
11. Brezilya’nın en iyi oyuncularından biri
12. Güzel reklam filmleri çekiyor
13. Karizması var
14. Golleri çok güzel
15. Çok seksi
16. Güzel bir espri anlayışı var
17. Gözleri göz kamaştırıcı
18. İtalya’da yaşayan romantik bir Brezilyalı ve tıpkı İtalyanlar gibi bayanlara nasıl davranılacağını biliyor
19. Saçlarının şekli ve rengi çok güzel
20. Vücudu harika
21. Oyun oynayışı eşsiz
22. Adidas’ın sloganı olan “İmkansız hiçbir şeydir” lafını tüm dünyaya kanıtlıyor
23. Annelerin kızlarına almak için düşündüğü erkek modeline uyuyor
24. Başkalarının adına sevinmesini biliyor
25. Dünyanın en iyi takımı Brezilya’da oynuyor
26. Şiddete ve diğer oyuncularla kavga etmeye karşı
27. Sadece mecbur kaldığında kavga ediyor
28. Sheva sahadan ayrıldığında onun yokluğunu aratmıyor
29. Gözleri gerçekten çok seksi (E anladık, keşke çevirmeseydim yahu, hep aynı şeyler)
30. Yüzü çok şirin (Haydaaaa)
31. Harika elleri var (Yuh)
32. Bazı resimlerinde garabet duruyor
33. Üzerine her şey yakışıyor
34. Başka hangi oyuncu bu kadar yardım kuruluşuna bağışta bulunuyor?
35. Çok terbiyeli, asla çılgın partilere katılmıyor, önüne gelen her kadınla birlikte olmuyor, sadece hayatında Caroline var.

No comments: